Buradasınız
Dünden Bugüne, Bugünden Yarınlara 1 Mayıslar
İzmir’den emekli bir işçi

1 Mayıs yani işgününün kısaltılması, sömürü düzeninin son bulması mücadelesi bizimle yani bugünün işçi kuşakları ile başlamadı. Tam 138 yıl önce Amerikan işçi sınıfı attı o ilk adımı. İşte o tarihten sonra bu mücadele günü Amerika’dan Avrupa’ya, dünya üzerindeki dört kıtaya yayıldı. Şimdilerdeyse artık dünyanın en ücra bölgelerine dek ulaşmıştır. Ancak duymayanı az olsa da dünya işçi sınıfının çoğu 1 Mayıslara katılamıyor…
Evet, şimdi işçi sınıfının çok büyük bölümünün 1 Mayıs’a neden gitmediği üzerinden devam edeceğim. Çünkü bugün işçi sınıfının çok büyük bir bölümü örgütsüz ve sınıf mücadelesinden bihaber durumda. Yani işçi sınıfının o çok büyük bölümünü sermaye sınıfı korkutarak, gözlerine perde çekerek, kafasını bulandırarak mücadeleden uzak tutmaya çalışıyor. 1 Mayıs’a giden işçileri de diğer sınıf kardeşlerinin gözünde karalamak için elinden geleni yapıyor. İlk 1 Mayıs’a 1979’da İzmir’de katılmıştım. Çocukluktan ergenliğe yeni girdiğim yıllardı. 1979 1 Mayıs’ı yalnız İzmir’de kutlanmıştı. Kimi şehirlerden işçiler 35-40 saatlik otobüs yolculuğuyla İzmir’e, 1 Mayıs’a katılmaya gelmişlerdi.
Şimdi UİD-DER saflarında ilk kez 1 Mayıs’a katılan işçi çocuklarının o coşkulu heyecanlarını çok iyi anlıyorum. Doğrusu sanki ben de ilk kez 1 Mayıs’a katılmış gençlerimiz kadar heyecanlı oluyorum. Bizim bu gençlerimiz ne kadar şanslı olduklarının belki de henüz pek farkında değiller. UİD-DER işçi sınıfının saflarında mücadele eden bir sınıf örgütüdür. UİD-DER en basit, en sıradan bir şeyi bile gerçek manada işçi sınıfına yaraşır bir biçimde örgütler. Aynı şekilde UİD-DER’liler sanki 1886’da o ilk 1 Mayıs’a katılmış, sorumluluk almış işçi büyüklerimizle kol kola, omuz omuza verilen mücadelenin içinden çıkagelmiş gibidirler. En genç UİD-DER’li bile 1 Mayıs’ın doğuşunu, tarihini, bugüne değin verilen mücadeleleri 138 yaşındaki bir işçi gibi öğrenmiş, kavramıştır ve 1 Mayıs’ın ruhuna uygun davranır. 1 Mayısların işçi sınıfı ile sınıf düşmanımız burjuvazinin bir ip çekme yarışı olduğunu çok iyi bilir.
Her 1 Mayıs işçi sınıfı ile burjuvazinin boy ölçüştüğü, gücünü ortaya koyduğu gündür. Sınıf düşmanımız burjuvazi yılın 364 gününde, 1 Mayıs’a bir işçinin bile eksik gitmesinin kâr olduğunu bilerek bağıra çağıra seri yalanlar söyler o pislik dolu medyasının ağzıyla. 365’inci gün yani 1 Mayıs’ta kaç işçinin katılacağından bağımsız olarak sayısız polisi, TOMA’ları ile diken üstünde bekler. Burjuvazinin korkusunun temelindeki neden çok net olarak bellidir. Sahip oldukları her şeyin asıl sahibinin onları üreten işçi sınıfı, diğer bir adıyla proletarya olduğunu bilirler. Ölümüne korkarlar proletaryadan, yani işçi sınıfından, yani işçi sınıfının örgütlü gücünden ve işçi sınıfının o kocaman kalabalık gövdesinden. Ve dönüp bir yıl önceki 1 Mayıs’a katılan işçi sayısı için tuttuğu notuna bakar burjuvazi. Yani işçi sınıfı bir önceki yıla göre daha mı kalabalık, yoksa daha mı az diye bakar. İşçi sınıfı daha kalabalık ve örgütlü bir 1 Mayıs kutluyorsa, burjuvazinin korkusu büyür.
İşçi sınıfı cephesindeyse, UİD-DER gibi sınıf temelinde örgütlü yapılar günler öncesinden hazırlıklara başlarlar. UİD-DER saflarında yerini alan her yaştan işçi, işçi sınıfının çocukları, emekçi kadınlar disiplinli, düzenli olmayı öncesinden deneyim edinirler. 1 Mayıs’ta da örgütlü işçilere yaraşır bir disiplinle, düzenle, heyecan ve coşkuyla yerlerimizi alırız. Bundandır 1 Mayıs’a ilk kez UİD-DER saflarında katılanların umutla, coşku ve heyecanla evlerine dönmesi, UİD-DER kortejinin çevredeki emekçilerin takdirini toplaması.
İşçi sınıfının örgütlü mücadelesinde çok önemli bir yere sahip olan şanlı 1 Mayıs dünden bugüne, bugünden yarına taşınmış ve taşınacak bir kızıl bayraktır. 1 Mayıs’ı bugünlere miras bırakan işçi büyüklerimiz kendi dönemlerinde, kendi rollerini layıkıyla oynadılar. Kendilerinden sonraki işçi kuşakları için de mücadele ettiler. Yeri ve zamanı geldiğinde de mücadele bayrağını yeni işçi kuşaklarına teslim ettiler. Biz örgütlü işçiler örgütlü olmayan sınıf kardeşlerimizi mücadeleye katmak için çabamıza devam etmeliyiz.
Selam Olsun Suyun Yolunu Açanlara! Yaşasın Bugünden Yarınlara Giden Örgütlü Mücadelemiz! Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Sınırsız, Sınıfsız, Sömürüsüz ve Özgür Bir Dünya!
- Uludağ’ın Eteğinde Umudumuz Yeşerdi
- Dünden Bugüne, Bugünden Yarınlara 1 Mayıslar
- Yapılan Hiç Bir Şey Boşa Gitmez!
- Elbet Bir Gün…
- Yumruğumuzu Büyütmeye Devam Edelim!
- 1 Mayıs’ta Kendimi Özgür Hissettim
- Olmak İstediğim Fotoğraf Karesi!
- UİD-DER ile Nice 1 Mayıslara
- Yüreklerimiz Meydanlarda Buluştu
- 1 Mayıs Alanlarında UİD-DER Saflarında
- İşyerlerinden 1 Mayıs Alanlarına UİD-DER
- Geleceği Ellerinde Taşıyan Mücadeleci İşçilerin Korteji
- 1 Mayıs’ta Çocuklarımla El Ele
- Her Şeye Rağmen Yaşasın 1 Mayıs
- İyi ki 1 Mayıs’a Gitmişim
- 1 Mayıs Meydanında Kırmızı Önlük ve Şapkanın Güzelliği
- 1 Mayıs’ta Umudumuz Yeşerdi
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleyi Büyütmeye Biz de Varız!
- İlk 1 Mayıs’ımın Gururunu Yaşadım
- 1 Mayıs’ta Dünyanın Dört Bir Yanında Meydanlar İşçi ve Emekçilerin Talepleriyle Yankılandı!
Son Eklenenler
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...
- Elizabeth Gaskell’in Kuzey ve Güney adlı romanını okumaya başlamadan önce, kitabı okuduğunu düşündüğüm birçok mücadele arkadaşımın yorumlarını almak istedim. Biri önce dört bölümlük dizisini izlememi tavsiye etti, bir diğeri uzun bir özet gönderdi....
- 19 Marttan bu yana başta gençler olmak üzere protestolara katılanları polis şiddetiyle gözaltına alan, tutuklayan, tehdit eden rejimin saldırıları giderek artıyor. Saldırılar karşısında geri adım atmayan ve faşist baskılara itirazını dersleri boykot...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, başkent Londra’da hükümet binalarının bulunduğu Whitehall sokaklarına çıktı. Endonezya’da emekçiler, kabul edilen Silahlı Kuvvetler yasasını protesto etmek için sokaklara döküldü. Arjantin’de iktidara gelir gelmez...
- İşçi sınıfının yanında saf tutan, kalemini yoksulların, emekçilerin hayatını ve özlemlerini anlatmak için kullanan nice yazar, şair ve aydın geçmiştir dünyamızdan. 2 Nisan 1948’de yaşamdan koparılan Sabahattin Ali de bunlardan biriydi.
- Sevgili işçi kardeşlerim, İşçi Dayanışması’nın 202. sayısında ve UİD-DER web sitesinde yayınlanan “Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan” yazısını okudum ve sesli yorumunu defalarca dinledim. Bu yazı, sınıf bilinciyle hareket eden...
- Sevgili işçi kardeşlerim, işçi sınıfının büyüklerinden kulağımıza küpe olan bir söz vardır: “Ayağın taşa değse, kapitalizmden bil!” Sınıf bilinçli işçiler olarak, temas ettiğimiz her işçi kardeşimize bu sömürü düzeninin hepimize nasıl dokunduğunu...
- Yeşiline sevdalandım/ Mavisine…/ Gülen gözlerinden süzülen ışıltıya/ Bir şiir/ Bir şiir yolumuzu açar belki
- 29 Martta CHP’nin çağrısıyla Maltepe’de bir araya gelen 2 milyonu aşkın işçi, emekçi, öğrenci, emekli; faşist saldırılara, polis şiddetine, baskı ve yasaklara, adaletsizliğe karşı “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” diye haykırdı...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Meydanlarda verdiğimiz demokrasi mücadelesini işyerlerine de taşıyoruz!” şiarıyla 28 Martta örgütlü olduğu işyerlerinde yarım gün iş bıraktı. Sabah saatlerinde işçiler işyerlerinde DİSK’in ortak...
- KESK İstanbul Şubeler Platformu, 26 Mart sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan ve savcılık ifadesi dahi alınmadan çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Eğitim Sen İstanbul Üniversitesi işyeri temsilcisi Levent Dölek ve tüm tutukluların serbest...