Buradasınız
Dünya Ayakta, Emekçi Kadınlar Ön Saflarda!

Rengimiz, dilimiz, inançlarımız farklı milyarlarca işçiyiz biz. Dünyanın farklı bölgelerinde yaşıyoruz. Üzerinde alın terimizi dökerek yaşadığımız toprakların iklimi farklı ama kaderimiz hep birbiriyle ortak. Bugün dünyanın birçok ülkesinde emekçiler ayaktalar. Amerika’dan Sudan’a, Fransa’dan Haiti’ye, Cezayir’den Honduras’a dünyanın birçok ülkesinde emekçiler, yoksulluğa, hak gasplarına, anti-demokratik uygulamalara, cins ve etnik köken ayrımcılığına, savaşa karşı mücadeleyi yükseltiyor.
İşçi sınıfının elleri hünerli, yüreği sıcak, öfkesi gürbüz kadınları da tıpkı tarihin geçmiş dönemlerinde olduğu gibi bugün de mücadelede yerlerini alıyorlar. Hem de en ön saflarda ve erkeklerden kalabalık olarak.
Amerika’da öğretmenler, “grevdeyiz çünkü öğrencilerimizi seviyoruz” dedikleri mücadelelerini pek çok eyalette sürdürüyorlar. Amerika’da öğretmenlerin %77’si kadın. Bunun da etkisiyle bu grevlerde öne çıkan talepler sadece ücret artışı ve sosyal haklar düzeyinde kalmadı. Öğretmenler sektörel ve ekonomik taleplerin yanı sıra cins ve ırk ayrımcılığına, eğitimde fırsat eşitsizliklerine karşı ve yoksul öğrencilerinin ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik taleplerini de yükselttiler. Mücadelelerini 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar gününde dünyanın pek çok ülkesinde yapılan “kadın greviyle” birleştirdiler. Bu mücadelenin tüm dünyadaki kadınlar için de olduğunu dillendirdiler.
Sudan’da yıllarca diktatörlük rejimi altında, hem evde hem de çalışma hayatında ezilen, yok sayılan, aşağılanan emekçi kadınlar, geçen yılın Aralık ayında patlayan isyanda en ön saflarda yer aldılar. Yoksulluğa, kadınların toplumda yok sayılmasına, her türlü ezilmişliğe “artık yeter” dediler. Yıllarca susturulmaya, yok sayılmaya inat başlarında örtüleri, yumrukları havada, “mermilerin değil sessizliğin öldüreceğini” haykırdılar. Hindistan’da 200 milyon işçi 8-9 Ocakta tarihin en büyük grevini gerçekleştirdi. Bu grevde ve yakın geçmişteki diğer grevlerde Hindistanlı kadın işçiler yine ön saflardaydı. Mücadelenin liderlerinden bir kadın, kadınların grevlere yoğun katılımının ve en ön saflarda olmalarının sebebini şöyle anlatıyordu: “Hükümetin başta ekonomik olmak üzere tüm saldırıları öncelikle emekçi kadınları vuruyor. Çünkü eğitim, sağlık, içme suyu ve yiyecek maddeleri daha da pahalanıyor. Ayrıca büyüyen işsizlik ve hayat pahalılığı yüzünden kadınlar güvencesiz işlerde çalışmaya zorlanıyor.”
Son iki yıldır dünyanın çeşitli ülkelerinde kadınlar bazı yerlerde erkek işçilerin de katılımını sağlayarak grevler düzenliyor. Sermayenin çarklarına dokunan bu grevler, yıllardır amacı ve anlamı saptırılmaya, kadınlara hediye alınan bir güne dönüştürülmeye çalışılan 8 Mart’ın, gerçek özünün unutturulamayacağını gösteriyor. Patronlar sınıfı ne yaparsa yapsın, işçi sınıfının mücadelesinden silinemeyeceğini ve bütün karartmalara rağmen işçi sınıfının kendi mücadele yöntemlerini eninde sonunda bulacağını gösteriyor.
İsviçre’de, İspanya’da, İrlanda’da kadınlar eşit ücret mücadelesi için greve gittiler. Bu grevlerde sokağa çıkan on binler yaşamın her alanındaki eşitsizliğe karşı etkili bir şekilde seslerini yükseltti. Güney Afrikalı madenciler kadın erkek omuz omuza tacize karşı mücadele verdiler ve 9 gün boyunca iş durdurarak madende kaldılar. Sonunda da el ele, omuz omuza kazandılar. Kadına yönelik şiddet ve tacizin gerçek çözüm yolunun, kadın-erkek işçilerin ortak mücadelesiyle olabileceğinin en güzel örneklerinden birini gösterdiler.
Renklerimiz, dillerimiz, dinlerimiz ayrı. Kimimiz Müslüman, kimimiz Hıristiyan, Yahudi; kimimiz sarışın, kimimiz esmer biraz, kimimiz kapkara. Ama taleplerimiz tüm dünyada aynı. Daha fazla aş, daha fazla iş ve daha fazla özgürlük, barış ve kardeşlik istiyoruz. Çocuklarımız için güvenli bir gelecek, barış dolu bir dünya istiyoruz.
Bugün dünya işçi sınıfının yükselttiği sesler böylesi bir dünyanın kurulmasının hiç de uzak bir hayal ya da imkânsız olmadığını gösteriyor. Ve kadın emekçiler bu inşada en önde yerlerini alıyorlar. Biz de Türkiye’den ses olmalıyız bu büyük, güçlü ve onurlu koroya. Biz kadın emekçiler, patronlar sınıfının dayattığı ezilen kadın figürlerine ya da patronlar sınıfının bize uzak kadınlarına değil; bizim kadınlarımıza, Sudan’da, Amerika’da, İsviçre’de, Güney Afrika’da, dünyanın dört bir yanında, işçi sınıfına dayatılan haksızlıklara boyun eğmeyen, mücadeleci emekçi kadınlara bakmalıyız. Ve tüm gücümüzle haykırmalıyız; Dünya Yerinden Oynar İşçiler Birlik Olsa!
Bursa’dan Merhaba!
“Kadın İşçilerimiz Daha Cesurdu”
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
Son Eklenenler
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...
- Dev-Sağlık İş Sendikası üyesi sağlık çalışanları ve Petrol-İş Sendikası üyesi petrokimya işçileri düşük ücret dayatmasına karşı mücadelelerini sürdürüyor.
- Lüks arabalara, gökdelenlere, plazalara, internette gördüğü şatafatlı yaşamlara bakıp “insanlar bu kadar çok parayı nereden buluyorlar?” diye soranımız olmuştur. Öyle ya, gece gündüz çalışarak çok para kazanılmadığını, değil lüks bir hayat sürmek en...
- “Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin.” Bu sözü iş arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan, çevremizden sıkça duyuyoruz. Hâlbuki günlük hayatımızdaki birçok uğraşımız güven ilişkisine dayanıyor. Mesela hastanedeki doktordan bindiğimiz otobüsün...
- Bir insanın günde ortalama 5000 ila 10000 reklama maruz kaldığı tahmin ediliyor. Sizce bu durumun üzerimizde nasıl sonuçları oluyor? Bu düzenin sahipleri, düşünce biçimimizi ve alışkanlıklarımızı belirliyor, zihinlerimizi çöplüğe çeviriyor. Günlük...
- Kocaeli’den Batman’a işçiler hakları için mücadele ediyor. Kocaeli Gebze’de bulunan Erlau Metal fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan işçiler direnişe geçti. TFF Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu’na ait ATR Yapı’nın yapımını üstlendiği...
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...