Buradasınız
Düzen Yanlısı Partilerde Değil Sınıf Örgütlerimizde Birleşelim!

Toplumun çeşitli kesimlerinin yıllardır kaldırılmasını istediği bu yasakları “laiklik”, “bölünme”, “şeriat” paranoyasıyla sürdürenler kim?
Bunlar, adları başka başka olsa da (AKP, CHP, MHP gibi) hepsi sermaye düzenini savunan partilerdir.
Bu partiler sorunları çözmek yerine çözümsüzlüğü dayatıyorlar.
Bu partiler toplumun çeşitli kesimlerinin yıllardır haykırdığı sorunlara kulak tıkıyorlar.
Başörtüsü, anadilde eğitim ve zorunlu din derslerinin kaldırılması talepleri bir özgürlük sorunudur, demokratik haktır!
Ama bu partiler, bu sorunlar üzerinden toplumun çeşitli kesimlerini düşmanlaştırmaya ve kendi arkalarına çekmeye çalışıyorlar. Çünkü onlar var olan sorunları kendi çıkarları için kullanmak ve siyasal ranta dönüştürmek istiyorlar. Taleplerimizi istismar ederek bizlerden oy topluyorlar.
Biz işçi ve emekçiler, bize dayatılan baskıcı ve ayrımcı politikalara artık dur demeliyiz! Dinimiz, dilimiz ve milliyetimiz ne olursa olsun hep beraber demokratik taleplerin yılmaz savunucusu olmalıyız.
Başörtüsüne özgürlük!
AKP başörtüsü sorununu çözeceğim diye vaatte bulundu. Ama şimdilerde uygun siyasi ortam bulunmasına rağmen çözmüyor.
Çünkü bu sorunu seçimlerde kullanarak, istismar ederek oy toplamak istiyor.
AKP tam anlamıyla ikiyüzlüce davranıyor.
Başörtüsü sorununu gerçekten çözmek isteyen, bin dereden su getirmeden çözer.
Ama biliyor ve görüyoruz ki AKP de, MHP de, CHP de ikiyüzlüce davranıyor.
Biz UİD-DER’li işçiler olarak buradan haykırıyoruz:
Başörtüsü üzerindeki yasaklara, baskılara son verilmelidir.
Hiçbir insan başını açmaya veya başını örtmeye zorlanamaz.
Üniversitelerde, kamu veya özel kurumlarda başörtüsü üzerindeki yasakçı uygulamalar son bulmalıdır.
Sermaye partilerinin kördüğüm haline getirdiği başörtüsü sorunu nedeniyle okuyamayan, iş bulamayan, kamu kurumlarına giremeyen kadınların hakları derhal tanınmalıdır.
Zorunlu din dersi kaldırılsın!
Alevilerin taleplerini dillerine dolayanlar Alevileri sadece oy deposu olarak görüyorlar.
Başta CHP olmak üzere, sermaye partileri Alevilerin taleplerini kendi çıkarları için kullanıyorlar.
CHP Alevilerin dostu pozları kesiyor, ama zorunlu din dersine bile karşı çıkamıyor!
AKP Alevi açılımından dem vuruyor, ama zorunlu din dersi zinhar kalkmaz diyor!
Bu sermaye partileri önümüzdeki seçimde de çözüm yönünde bir adım atmayacaklar!
Sorun çözülmediği için, bugüne kadar toplumda oluşturulan önyargılar da kırılamıyor.
Aleviler “kâfir” yerine konarak dışlanıyor, inançları aşağılanıyor.
Günümüzde hâlâ “mum sündü” saçmalığına inanan örümcek kafalılar var.
Aleviler çoğu zaman iş bulamıyorlar, kimliklerini gizlemek zorunda kalıyorlar.
Kendi inançlarının gereklerini yerine getiremiyorlar.
AKP, CHP ve MHP gibi sermaye partileri bir de utanmadan laiklikten ve demokrasiden söz ediyorlar.
Oysa gerçekten laik bir ülkede devlet dine müdahale etmez, zorunlu din dersi uygulaması olmaz.
Biz UİD-DER’li işçiler olarak buradan haykırıyoruz:
Aleviler üzerindeki her türlü baskıya son!
Zorunlu din dersleri kaldırılsın, inanç özgürlüğü güvence altına alınsın!
Alevilerin diğer talepleri de kabul edilsin!
Anadilde eğitime özgürlük!
Bilindiği gibi anadilde eğitim, evrensel bir insan hakkıdır. İnsanların mahkemelerde, okullarda, fabrikalarda, sokakta kendi anadilinde konuşması, yazması, okuması yasaklanamaz.
Ama Kürt halkının anadilde eğitim talebi yok sayılıyor, görmezden geliniyor.
Düne kadar Kürtlerin varlığını kabul etmeyen ve “Kürt yok, kart-kurt var” diyenler, şimdi de Kürtlerin dillerini yok sayıyorlar, yasaklıyorlar.
Bir taraftan devlet Kürtçe televizyon kuruyor, ama öte taraftan aynı devlet Kürtçeyi “bilinmeyen dil” yerine koyarak dikkate almıyor ve yasaklıyor.
Başta MHP olmak üzere tüm sermaye partileri, Kürt halkının demokratik taleplerini ülkenin bölünmesi, parçalanması olarak sunuyorlar.
Türk halkını Kürt halkına karşı kışkırtıyor, düşmanlaştırmaya çalışıyorlar.
Özellikle MHP sürekli karanlık tablolar çiziyor, milliyetçiliği kışkırtıyor ve buradan nemalanıyor.
Milliyetçiliği oya çevirmek istiyor.
Bu nedenle de demokratik adımların atılmasına karşı çıkıyor.
Biz UİD-DER’li işçiler olarak buradan haykırıyoruz:
Kürt halkının üzerindeki baskılara son!
Kürt halkı da dâhil her halkın anadilde eğitim hakkı tanınsın!
Kürt halkının ulusal, demokratik talepleri karşılansın!
Sınıf örgütlerimizde bağımsız çıkarlarımız için birleşelim!
Kardeşler, sermaye partileri toplumdaki sorunları çözmüyorlar, bu sorunları kendi çıkarları için kullanıyorlar.
Bizleri de kendi saflarına çekmeye, kendilerine dayanak yapmaya çalışıyorlar.
Sermaye partilerinin yalanlarına kanacak mıyız?
Adları her ne olursa olsun sermaye partileri bizlerle ortak çıkarlara sahip değillerdir.
Sermaye partilerinden yaşadığımız sorunları çözmeleri için kararlı, cesur ve tutarlı adımlar atması beklenemez.
Demokratik hakların gerçek savunucusu ancak örgütlü işçi sınıfı olabilir.
Biz işçiler, inancı, ibadeti ve dili farklı olan toplum kesimlerinin demokratik haklarına sahip çıkmalıyız.
Üstelik unutmamalıyız ki, bu sorunlar çözülmediği için en fazla mağdur olanlar, toplumun geniş kesimini oluşturan biz işçi ve emekçileriz.
UİD-DER’li işçiler olarak şunu söylüyoruz: İşyerlerinde yan yana çalışan ve aynı mahallelerde yaşayan başörtülü kadın kardeşlerimizin, anadilinde eğitim görmek isteyen Kürt kardeşlerimizin, zorunlu din derslerini istemeyen ve kendi inançlarını yaşamak isteyen Alevi kardeşlerimizin birbirleriyle bir sorunları yoktur. Bizler aynı sınıfın, işçi sınıfının üyeleriyiz, patronlara karşı çıkarlarımız ortak!
Bizleri birbirimize düşürmelerine izin vermeyelim.
Tüm bu sorunlara sahip çıkarak çözülmesi için düzen güçleri üzerinde baskı kuralım.
Kendi sınıf çıkarlarımız temelinde, sınıf örgütlerimizde birleşelim.
Bu sorunlara sahip çıkmaları için sendikalarımıza tabandaki örgütlülüğümüzle basınç bindirelim, denetleyelim.
Yıllardır çözümsüz bırakılan sorunların gerçek ve kalıcı çözümü, işçi ve emekçilerin ortak mücadelesine bağlıdır.
Sermaye partilerinin kendiliğinden bir hak bahşetmediğini bilelim.
Bizler işsizliğe, sömürüye ve ezilmeye nasıl karşı çıkıyorsak, başörtüsü ve anadil yasağına, zorunlu din dersine, her türlü inanç üzerindeki baskıya ve halkların ezilmesine de kararlılıkla karşı çıkmalıyız.
Ortak Direniş Ortak Komite
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
Son Eklenenler
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...
- Dev-Sağlık İş Sendikası üyesi sağlık çalışanları ve Petrol-İş Sendikası üyesi petrokimya işçileri düşük ücret dayatmasına karşı mücadelelerini sürdürüyor.