Buradasınız
Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
İzmir’den emekli bir işçi
Sevgili işçi kardeşlerim merhabalar. Geçen gün internette “İngiltere’nin en zengin ailesine emek sömürüsü suçundan hapis cezası” başlıklı bir haber gördüm. Habere göre, İsviçre’nin Cenevre kentinde yaşayan Hindujah ailesinin üyeleri, malikânelerinde çalışan Hindistanlı işçilerin şikâyeti üzerine açılan davada 4-4,5 yıl arasında hapis cezalarına çarptırılmış. 47 milyar dolar değerinde malvarlığına sahip olan İngiltere’nin bu en zengin ailesinin, petrol, doğalgaz, bankacılık ve sağlık sektörlerinde faaliyet yürüten şirketlerinde 200 bine yakın işçi istihdam ediliyormuş. Cezanın gerekçesi ise aile üyelerinin İsviçre’deki malikânelerinde çalışmak üzere Hindistan’dan getirdikleri işçilerin pasaportlarına el koymaları, malikâneden dışarıya çıkışlarını kısıtlamaları ve köpeklerine harcadıkları paradan bile daha düşük ücret vermeleri, işçilere kötü muamelede bulunmaları ve insan kaçakçılığıymış. Şikâyette bulunan işçilerden üçü, aileyle anlaşmaya varmasına rağmen savcılık davayı sürdürmüş ve nihayetinde mahkeme böyle bir ceza vermiş. Tabii bu hapis cezasının para cezasına çevrileceği muhakkak…
Bana sorarsanız bu burjuva ailenin en ağır cezayı hak ettiği açık. Ama bu haber ve habere konu olan olaydan hareketle “emek sömürüsü” hakkında birkaç söz söylemek isterim. “Emek sömürüsü” kavramı patronların medyasında pek yer almaz. Yer aldığındaysa kapitalist sömürü düzenine içkin olmayan, birkaç patronla sınırlı münferit bir hadise olarak görülür. Mesela çocuk emeğinin sömürüsünden yahut 21. yüzyılda olmamıza rağmen hâlâ devam eden köle emeğinin sömürüsünden söz edilir ve bunlar “kapitalizme yakışmayan arızi durumlar” olarak gösterilir.
Oysa emek sömürüsü, işçi sınıfının büyük ustaları Marx ve Engels’in on yıllar önce ortaya koydukları gibi, kapitalizm denen bu sömürü düzeninin özüdür. Yani sadece bazı kötü kalpli veya kötü niyetli patronların değil, en iyisinden en kötüsüne tüm patronların yaptığı bir şeydir. Marx, yüz yıldan fazla zaman önce bize armağan ettiği Kapital adlı eserinde, patronlar sınıfının işçi sınıfının emeğini nasıl gasp ettiğini ve ürettiği artı değere nasıl el koyduğunu, yani emeğin asıl sahibi olan işçiyi nasıl sömürdüğünü pek güzel anlatır.
Sınıf mücadelesinin içinde yerini almış işçi kardeşlerimiz, yarattıkları artı-değere patronun nasıl el koyup kendilerine ürettiklerinin ancak milyonda birini verdiğini gözlerinin önüne getireceklerdir. Ama henüz sınıf mücadelesiyle tanışmamış işçi kardeşlerimiz patronun diliyle konuşarak “patron bize ekmek veriyor” diyebilir. Oysa biz işçiyiz ve bir işçi gibi düşünmeli, işçinin diliyle konuşmalıyız. “İki sınıf var, biri sömüren patronlar, diğeri artı-değeri üreten ve ürettiği her şey elinden çalınan işçi sınıfıdır. Sen hangi taraftasın?” sorusuna yanıtımız kendi sınıfımızın tarafı olmalıdır.
Evet sevgili işçi kardeşlerim, patronlar sınıfının emeğimizi çalmasını, yani bizi sömürmesini sağlayan şey tüm üretim araçlarının mülkiyetini elinde tutmasıdır. Ama sömürücü sınıf burjuvazinin, sahip olduğu üretim araçlarından ve emek sömürüsünden öyle bir iki patrona verilecek uyduruk cezalarla ya da mahkeme kararıyla vazgeçmesi düşünülemez. Bu eşyanın tabiatına aykırıdır. Sömürünün her haliyle yeryüzünden silinmesini istiyorsak kapitalizm denen bu sömürü düzenini yıkmak zorundayız.
Bıkmadan Söyle Sen Aynı Şarkıyı
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
Son Eklenenler
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...