Buradasınız
Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı

Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden birine iki aydan az bir zaman kaldı. Ülkenin ve toplumun geleceğini belirleyecek tarihsel bir andan geçiyoruz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılının eşiğinde, ülkenin 13. Cumhurbaşkanı seçilecek ve parlamento yeniden oluşturulacak.
AKP iktidarının son yirmi bir yılda uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalar hayatın her alanında büyük bir yıkım yaratmış; özgürlükleri kısıtlayan, baskı ve hukuksuzluklara dayalı uygulamalar sınır tanımamıştır. Yaşadığımız çoklu sorunlar, çözümsüzlük ve ağır bunalım her geçen gün derinleşmektedir. AKP-MHP iktidarı, toplumun bugününü çalmıştır ve yarınını da tehdit etmektedir.
Ülkeye bir kâbus gibi çökmüş olan bu siyasi iktidar, her türlü tahakküm pratiklerini uygulayarak tek adam yönetimini ülkenin her bir karışına yaymış durumdadır. “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” Türkiye halklarını nefessiz bırakmaktadır.
Türkiye’nin en temel ihtiyacı halkın egemenliğine dayanan gerçek ve güçlü bir demokrasidir. Evrensel hak ve özgürlüklerin tanındığı ve anayasal güvence altına alındığı, demokratik hukuk ilkelerinin geçerli olduğu, sosyal ve ekonomik hakların yaşam bulduğu bir düzen istiyoruz. Yerel katılım mekanizmalarının işlediği güçlü bir yerel demokrasi olmadan bu hedefe ulaşmak mümkün değildir.
Ülke ve toplum olarak 15 Mayıs sabahına umutla uyanacağız. Demokratik değişimi gerçekleştirecek güçlerin parlamentoda çoğunluğu kazandığı, Kürt sorununda demokratik ve barışçı bir çözüm için Meclis’in asli bir irade olarak görüldüğü, tüm muhatapların şeffaf bir diyalog ekseninde özgür bir tartışma yürütebildiği, yurttaşların eşit, özgür ve barış içinde bir geleceği kuracağı günler bütün vicdan sahibi insanlarımızın özlem ve talebidir.
Emek ve Özgürlük İttifakı, emekçilerin ve tüm ezilenlerin taleplerinin sözcüsüdür. Demokratik değişimin gücü ve inşa iradesidir. Halklarımızın haklarının yegane temsilcisi ve teminatıdır. Doğanın talanına karşı mücadelenin adresidir. Gençlerin özgür yaşamının güvencesidir. Türkiye’nin geleceğinin demokrasiyle buluşmasının anahtarıdır.
Emek ve Özgürlük İttifakı olarak kadın özgürlükçü bir yaşamı kuracağız. Kadınların yok sayılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Kadınların yaşamın tüm alanlarında eşit ve özgür olacağı yarınların teminatı biziz. Kadınların, eşit temsiliyet ilkesiyle siyasette özne olmasının en güçlü savunucusuyuz. İttifakımız İstanbul Sözleşmesi’ni tekrar yürürlüğe sokacak ve kadınların tüm kazanımlarını anayasal güvence altına almak için var gücüyle mücadele edecektir. Ve bizler, on yıllardan gelen mücadele birikimi, deneyim ve ferasetimizle Türkiye halklarının demokratik egemenliğinin tesis edildiği günlere kavuşmak için kararlıyız.
Türkiye’nin demokratikleşmesinin yolu Meclis’te emek, adalet ve barışta ısrar edenlerin, demokratik değişim ve dönüşümü gerçekleştirecek olanların, yani bizlerin önemli bir gücü elde etmesinden geçmektedir. Tek adam sistemi ve restorasyon arasında sıkıştırılmak istenen halkımızın gerçek alternatifi bizleriz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tek adam yönetimine karşı tarihsel sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Ülkede demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin, toplumsal adaletin gerçekleşmesi için yoksulluğa, yolsuzluğa, talana ve ranta dayalı bir yönetimi sürdürmüş olan bu iktidardan, büyük tahribatın sorumlularından hesap sorma konusunda kararlıyız.
Bu nedenlerle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmayacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz. Halkın çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesinin, kamu yönetiminde adaletin sağlanmasının, toplumsal cinsiyet eşitliğinin, doğaya saygının, gençlere özgür yaşamın, barışçıl bir dış politikanın, tarafsız ve bağımsız bir yargının, özgürleşen kimliklerin ve en önemlisi de bütün bunları içeren demokratik bir anayasanın tesis edildiği bir siyasal iklimi inşa etmek acil hedefimiz ve mücadele sebebimizdir.
Türkiye’nin çatışmaya değil aklıselim olanı uygulayarak barışmaya; toplumsal ve siyasal sorunlarımıza kalıcı, gerçekçi ve kapsayıcı çözümler üretmeye ihtiyacı var. Toplumu kutuplaştıran, gerginlik çıkaran, iç ve dış düşmanlar yaratarak huzursuzluğu büyüten, milyonlarca yurttaşın taleplerini ve özlemlerini görmezden gelen bir kişinin kazanma şansı olmayacaktır.
Hep birlikte aydınlık bir geleceğe yürümenin, siyasal demokrasiyi inşa etmenin yolu birlikte mücadeleyi ve umudu büyütmekten, cesaretle yeni bir yaşam için adımlar atmaktan ve toplumun özlemlerini, ihtiyaçlarını karşılayacak politikaları kararlılıkla savunmaktan ve uygulamaktan geçiyor. Hepimize kolay gelsin ve yolumuz açık olsun.
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
Son Eklenenler
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...
- Bugün size, belki de her gün karşılaştığımız ama çoğu zaman duyulmayan, görmezden gelinen bir gerçeği anlatmak istiyorum. İstanbul’da ya da herhangi bir şehirde üniversite öğrencisi olmak, giderek zorlaşıyor. Hele de bu ekonomik şartlarda…
- İbni Sina Üniversite Hastanesinde çalışan SES ve Dev Sağlık-İş üyesi işçiler, yetersiz yemek, su ve hijyen koşullarına karşı 16 Nisanda üç gün süren yemekhane boykotu yaptı. Genel-İş Sendikasının örgütlü olduğu İzmir’in ilçe belediyelerinde işçiler...
- Kardeşlerim, ben emekli bir işçiyim. Bu yıl da UİD-DER’le 1 Mayıs kortejinde yürüdüm. Bahtiyarım. Bir sene ayağım kırıldığından 1 Mayıs’a katılamamıştım. Yaşım itibariyle, onca mitinglere katıldım, başka kortejlerde yürüdüm, ama her defasında UİD-...
- Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu TPI Compozit fabrikalarında yaklaşık 2300 işçi, 13 Mayısta greve çıktı. Çoğunluğu Menemen’de, bir bölümü de Çiğli Sasalı’da çalışan işçiler, İzmir Serbest Bölgede (İZBAŞ) uygulanan grev yasağı nedeniyle, greve...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Bu mektubu yazmama bir grevci işçinin sorusu vesile oldu. TPI Composit grevinde bir işçi kardeşimiz, “Abi, sen deneyimli bir işçiye benziyorsun. Sence grevi nasıl sürdürmeliyiz?” diye sormuştu. Pek çok kez grev yaşamış,...
- UİD-DER’li işçiler, 19 Mayısta Portakal Plastik ve Porvil Çatı işçilerini grevlerinin 13. gününde ziyaret etti.
- Filistin halkıyla dayanışmayı ve emperyalist savaş karşıtı mücadeleyi büyütmek üzere sayısız protesto ve işyeri eylemleri düzenleyen İngiltereli işçi ve emekçiler 27. kez ulusal gösteri gününde bir araya geldi. Ülkenin dört bir yanından başkent...
- Felsefe yapmak, olgular, olaylar, süreçler, varlıklar üzerine düşünce üretmektir, neden ve sonuçlar üzerine düşünmektir, sormaktır, açıklama getirmektir. Ama sıradan insanlar, mesela örgütsüz işçiler gerçek manada düşünmeyi, düşünce üretmeyi...