Emekçi Ailelerin Artan Yükü: Okul Masrafları
Kocaeli’den bir grup anne

Yeni eğitim yılı başlarken çocuklarımız heyecanlı. Bizlerse düşünceliyiz. Çocukların heveslenip istedikleri rengârenk çantalar, kalemler, defterler ne yazık ki el yakıyor. Daha çocuklarımız okul çantalarını sırtlarına takamadan, bizim sırtımıza okul masrafları çoktan yüklendi. Defterinden kalemine, beslenme çantasından okul çantasına en temel ihtiyaçları almak bile çok zor bizim için. Okul kıyafeti almaya gittiğimizde, tişörtün 500 lira olduğunu görünce şok geçirdik. Mağaza mağaza dolaşıp aynı tişörtü 200 liraya aldık. Fiyatlarda bir denge yok, ne ucuz ne pahalı algılayamıyoruz. Saatlerce mağaza dolaşarak fiyatlar hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Her mağaza tutturduğuna satıyor.
Bazılarımızın çocuğunun okulu eve uzak, bazılarımızın çocuklarının okula gidiş saati çakışıyor. Bu yüzden çocukları okula servisle göndermek zorundayız. Servis fiyatları mesafe fark etmeksizin aylık 3000 lira olarak belirlenmiş. Kimimiz çocukların okulunu değiştirmeyi düşündük. Kimimiz tüm okul dönemi yürüyerek gidip gelmeyi düşündük. Ama harcamaları kısmanın bir yolunu bulmaya çalışmanın bir sonu yok. Çünkü daha kıyafet, ulaşım, defter gibi ilk harcamaları konuşuyoruz. Asıl mesele her gün hazırlamak zorunda olduğumuz beslenme çantası. Sabah ayrı, öğlen ayrı beslenme hazırlığı yapmak zorundayız. Kuruyemiş, meyve, meyve suyu, sağlıklı yiyecekler inanılmaz pahalı. Hadi sağlıklı olmasını geçtik, çocukların karnını doyuracak, yani sadece midesini şişirecek bir beslenme çantasının günlük maliyeti yüz liranın üzerinde. Zaten uzmanlar beslenme çantasını doldurmanın aylık maliyetinin geçen yıla oranla %282 arttığını söylüyorlar.
Küçücük çocukların boğazından geçecek iki lokmaya göz diken iğrenç bir sistemin içinde yaşıyoruz. Eşitsizlik, adaletsizlik kol geziyor. İktidar “yoksulluk bitti” diyor. Peki, biz niye bu haldeyiz? Onların aldatıcı lafları bizim hakikatimizi değiştirmiyor. Düzenin değişmesi lazım, değiştirmemiz lazım. Birlik olursak yapamayacağımız hiç bir şey yok. Çocuklarımızın yüzünün gülmesi ve güzel bir geleceğe sahip olması için başta biz annelere çok iş düşüyor. Okul bahçelerinde sadece çocuklarımızla ilgili kaygılarımızı değil, yapmamız gerekenleri, yapabileceklerimizi, sorunlarımızın çözümünü de konuşmalıyız. Hakikati değiştirecek tek güç işçi sınıfının birliğidir. Geleceğimize, çocuklarımıza sahip çıkmak için birliğimizi güçlendirelim.
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....