Buradasınız
Emekçi kadın mücadelesi tüm dünyada güçleniyor/1
8 Mart 2021 - 20:00
Elbet bir gün, bütün çiçekler beyaz açar Hür ve mes’ut bir şarkı halinde Penceremizden uzanır nur. İstediğimiz şekilde doğar gün, Dilediğimiz gibi yağar yağmur. Gökyüzüne hayranlığımız biter; Kapımıza çırılçıplak gelen bahar, Bir tohum halinde toprağa düşer. Bizim için başka türlü eser rüzgâr Bahçelerin aşinalığı artar. Herkes gibi biz de doyasıya yaşarız hayatı. (Yaşar Kemal)
Yasaklar, baskılar, zorba ve faşizan yönetimler ya da koronavirüs… Emekçi kadınların şiddete, cins ayrımcı politikalara, eşitsizliğe, ağır çalışma ve yaşam koşullarına karşı mücadelesi devam ediyor. Kıtadan kıtaya emekçi kadınlar cesaretle meydanlara çıkıyor, mücadeleyi harlıyor.
İsviçre, sözde demokrasinin beşiği, sözde çok müreffeh bir ülke… Ama kadınlar en temel haklarını bile çok geç tarihlerde ve kesintisiz mücadele ederek almışlar. Demek ki ülke ekonomisinin büyümesi refah ve adaletin garantisi değil. Daha iyi bir yaşam ancak mücadeleyle mümkün! Üstelik İsviçreli kadınlar en temel haklarından hâlâ yoksunlar. Bu nedenle 2019 Haziranında 200 ayrı noktada “İyi bir ücret, yaşamak için zaman ve saygı” talebiyle alanlara çıktılar.
8 Mart 2018’de İspanya’da 6 buçuk milyondan fazla işsiz ev emekçisi, işçi, öğrenci kadın ve erkek sokaklara çıktı. Bu sayı İspanya’daki her üç işçiden birinin greve katılması demek. Talepleri; cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi, eşit işe eşit ücret, kadına yönelik şiddete karşı önlem alınması, ev işinin kadın işi olmaktan çıkarılmasıydı. En çok öne çıkan sloganlarından biri ise “Kadınsız Devrim Olmaz” oldu.
Fransız emekçi kadınlar tüm coşkularıyla alandaki yerlerini almışlar. Sendika önlüğünü giymiş haykıran bu kadınlar Macron’un emeklilik yasasını protesto etmek için oradalar. Havaya kaldırdığı eliyle “biz haklıyız, sen de bu tarafta olmalısın” diye sesleniyor sanki, bir kadın kardeşimiz.
“Kanada, Türkiye ya da İran fark etmez, biz kadınlar birlikte davranmalıyız” diyor Kanada’dan bizlere seslenen İranlı bir genç kadın kardeşimiz... “Biz tek bir dünyada yaşıyoruz” diyor ve 8 Mart’ın ruhunu bir kez daha dile getiriyor... Bizler de Kanadalı, İranlı ve dünyadaki tüm emekçi kadın kardeşlerimizi 8 Mart ruhuyla selamlıyoruz.
Emekçi Kadınlardan 8 Mart Mesajları
1912’de Amerika’da kadın işçilerin öncülüğünde başlayan binlerce işçinin katıldığı “Ekmek ve Gül” grevi işçi sınıfı için önemli kazanımlar sağlamıştı. O işçilerin mirası bugün bizim yolumuzu aydınlatıyor. Bugün de kadın ve erkek milyonlarca işçinin örgütlü mücadelesi pandeminin ve ekonomik krizin altında ezildiğimiz bu zor günlerde kurtuluşumuzun önünü açacak. Yaşasın 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü. Yaşasın İşçi Sınıfı.
Antakya’dan bir işçi ailesi
Dünyaya adım attığın gibi kimine göre şeref, kimine göre emanet, kimine göre de yontulmuş taştan ibaretsin. Büyürsün, doğurursun anne olursun, işçi olursun, ezilirsin, horlanırsın, yok sayılırsın çünkü kadınsın. O zamana kadar sürekli birilerine aitsin. Sonra bir gün o ellerine mübarek eller dokunur. Büyürsün ve UİD-DER’li olursun. Dünyanın bütün yükünü sırtına alsan vız gelir. Çünkü artık sen sadece bir kadın değil, işçi sınıfının bir parçasısın. Ve mucizenin ta kendisisin. 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü tüm dünya işçilerine kutlu olsun.
Van’dan bir eğitim işçisi
Bahar güneşi ve analara bir soru