Buradasınız
Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
Gebze’den bir grup emekçi kadın
1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1 Mayıs’ın bizim için ne ifade ettiğini, sesimizi ve sözümüzü sizlere ulaştırmak istedik. Neyin özlemini çekiyorsak onu haykırmak istiyoruz 1 Mayıs alanlarında. Neyin eksikliğini çekiyorsak onu almak için istiyoruz mücadelemizi güçlendirmeyi. Emekçi kadın kardeşlerimizi yüreklendirmek, 1 Mayıs’ta yan yana olmak için yazıyoruz bu satırları sizlere. Tüm emekçi kadın kardeşlerimizi birliğimizi büyütmeye davet ediyoruz.
Bir ev emekçisi kadın: 1 Mayıs aslında birkaç sene öncesine kadar sadece televizyondan izlediğim bir gündü. 1 Mayıs’ın ne olduğunu, o günün ne ifade ettiğini çok da bilmiyordum açıkçası. Ama UİD-DER’e geldikten sonra, 1 Mayıs’ın tarihini, bizim için ne ifade ettiğini, neyi amaçladığını çok iyi anladım. Şimdi meydanlarda erkek-kadın, çocuk-yaşlı demeden omuz omuza, kol kola yürüyüşler yapıyoruz. Sloganlar atıyoruz. Artık çevremi de bu yönde teşvik ediyorum. Geçenlerde bir fabrika işçisi akranım sevinçle “1 Mayıs geliyor” dedi. 1 Mayıs’a katılacağını düşünerek sevindim önce. O ise resmi tatil olduğu için evde uyuyup dinleneceğini, bu yüzden sevinçli olduğunu söyledi. Ona neden 1 Mayıs’a katılması gerektiğini anlattım. Yan yana olmanın ne kadar önemli ve kıymetli olduğunu da. Çünkü 1 Mayıs, dünya genelinde emekçilerin bir araya geldiği, dayanışmayı büyüttüğü, haksızlıklara boyun eğmediğini gösterdiği en anlamlı günlerden biridir. Haykırışları ortaklaştırdığımız bir gündür. Eşitsizliğe, yok sayılmaya, bastırılmaya, haksızlığa hayır demek istiyorum o gün. “Artık yeter!” demek istiyorum. Hayatımızın bu kadar ucuz ve değersiz olmadığını göstermek istiyorum. Din, dil, ırk fark etmeksizin birlik olmak istiyoruz. Birileri sefasını sürerken, altın varaklardan su içerken, yoksul insanları görmezden gelmelerine artık yeter demek istiyorum. Açlıkla, yoklukla sınanmak insanı çileden çıkaran bir şey. İşte buna dur demek istiyorum. O yüzden 1 Mayıs çok önemli. Sesimizi dosta, düşmana, hatta tüm dünyaya duyurmak için, güzel günler görmek için haydi 1 Mayıs'a!
Ev emekçisi bir kadın: 1 Mayıs benim için dünya emekçilerinin ne kadar büyük bir güç olduğunu ve işçi sınıfının örgütlendiğinde her şeyin üstesinden gelebileceğini gösteren bir gün. Dünyadaki tüm işçiler birleştiğinde, “dünyanın bütün işçileri birleşin!” sloganı daha gür çıktığında yaşadığımız tüm haksızlıklar son bulur, haksızlıkların ve eşitsizliklerin kaynağı olan bu düzen yerle yeksan olur.”
Ev emekçisi bir kadın: Emeğin ve emekçinin günüdür 1 Mayıs. Dünyanın pek çok yerinde, alanlarda, meydanlarda coşkuyla yan yana gelinen, omuz omuza olduğumuz günün adıdır. Dini, ırkı, milliyeti ne olursa olsun, tüm emekçilerin aynı gün bir araya geldiği, sesini yükselttiği ve ortaklaştırdığı bir gündür. Tüm düşmanlaştırma politikalarına karşı, dünya emekçilerinin barışını simgeler 1 Mayıs. Hayatın her alanını nakış nakış emekleriyle işleyen, gecesini gündüzüne katan işçi ve emekçi kardeşlerimiz, çocuklarımızın hayallerini, hayatlarını çalanlardan hesap sorar 1 Mayıs’ta. Hayatımızı yaşanmaz hale getiren kapitalist sömürü sistemine boyun eğmemek için, 1 Mayıs meydanlarında omuz omuza haklarımızı sonuna kadar savunacağız.”
Kreşte çalışan bir kadın işçi: 1 Mayıs benim için özgürlük demek, zincirlerini kırmak demek. Her şeyi üreten işçiler olarak, zincirlerimizi kırdığımız, özgürce her şeyi haykırabildiğimiz bir gün 1 Mayıs. Ben 1 Mayıs alanında nefes aldığımı hissediyorum. Boğazımdaki sıkışıklık sloganlara katıldıkça hafifliyor. Yeterince boğulduk, yeterince üstümüze gelindi. “Artık yeter!” demek için gelin birlik olalım dostlar.”
Kreşte çalışan bir kadın işçi: Yıllar önce uzun iş saatlerine karşı mücadele eden işçilerin uğrunda canlarını ortaya koydukları ve haksızlığa karşı çıktıkları günün adıdır 1 Mayıs. Bugünse, ev emekçisi kadınların evlerinden, üç kuruşa çalışmak zorunda bırakılan işçilerin fabrikalarından, kalitesiz eğitime mahkûm edilen çocuklarımızın okullarından yükselen itirazların ortaklaştığı bir gündür. Sesini duyurmak isteyip de duyuramayan tüm ezilenlere kucak açan yerdir 1 Mayıs alanları. “Artık Yeter!” dediğimiz ne varsa avazımız çıktığı kadar haykırabileceğimiz, haklı taleplerimizi yükseltebileceğimiz yerdir. Ben 1 Mayıs’a sınırların, savaşların olmadığı, emeğimin sömürülmediği, insanın insana kul köle edilmediği bir dünyada yaşama isteğiyle gideceğim. Bu düzene yeter demek için, doğanın ve dünyadaki tüm canlıların nefes alabilmesi için 1 Mayıs’ta yerimi alacağım.”
Genç bir kadın: Benim için 1 Mayıs, haksızlıkların hesabını sorduğumuz ve yaşamımıza sahip çıktığımızı gösterdiğimiz bir gündür. 1 Mayıs alanındayken o kadar fazla insanı görmek, sloganlarla, okunan metinlerle tekrardan ne için mücadele ettiğimin farkına varmak ve birliği, dayanışmayı tüm benliğimde hissetmek muazzam bir duygu. Çocuğundan yaşlısına her yaştan insanın bir arada olması, karamsarlığın bu kadar arttığı bir dönemde insana umut veriyor. En önemlisi de kendim için bir şeyler yapabildiğimi, orada önemli bir şeyin, örgütlülüğün bir parçası olduğumu ve güçlü olduğumu hissediyorum. Kutuplaştırılıyoruz, baskılanıyoruz, korkutuluyoruz. Bütün bunları düşününce, 1 Mayıs alanında “korkma, sınıfını tanı! Kendini tanı!” demek istiyorum. “Burası senin olman gereken yer, yükselt sesini” demek istiyorum. Çünkü haklı olan, güçlü olan, çok olan biziz. Bunu fark edeceğimiz yer de 1 Mayıs alanıdır.
Yürüyor İşçi
Haydi 1 Mayıs’ta Sesimizi Duyuralım!
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Uludağ’ın Eteğinde Umudumuz Yeşerdi
- Dünden Bugüne, Bugünden Yarınlara 1 Mayıslar
- Yapılan Hiç Bir Şey Boşa Gitmez!
- Elbet Bir Gün…
- Yumruğumuzu Büyütmeye Devam Edelim!
- 1 Mayıs’ta Kendimi Özgür Hissettim
- Olmak İstediğim Fotoğraf Karesi!
- UİD-DER ile Nice 1 Mayıslara
- Yüreklerimiz Meydanlarda Buluştu
- 1 Mayıs Alanlarında UİD-DER Saflarında
- İşyerlerinden 1 Mayıs Alanlarına UİD-DER
- Geleceği Ellerinde Taşıyan Mücadeleci İşçilerin Korteji
- 1 Mayıs’ta Çocuklarımla El Ele
- Her Şeye Rağmen Yaşasın 1 Mayıs
- İyi ki 1 Mayıs’a Gitmişim
- 1 Mayıs Meydanında Kırmızı Önlük ve Şapkanın Güzelliği
- 1 Mayıs’ta Umudumuz Yeşerdi
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleyi Büyütmeye Biz de Varız!
- İlk 1 Mayıs’ımın Gururunu Yaşadım
- 1 Mayıs’ta Dünyanın Dört Bir Yanında Meydanlar İşçi ve Emekçilerin Talepleriyle Yankılandı!
Son Eklenenler
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Darbeyle hesaplaşamayan Türkiye işçi sınıfı uğradığı hak kayıplarını telafi edemediği gibi yeni kayıplar yaşadı, yaşıyor. Sınıfsal hafızaya vurulan ağır darbe yüzünden 1980 sonrası işçi...
- 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesiyle egemenler geçmişle gelecek arasındaki köprüleri yıkmak, işçilerin mücadele deneyimlerini unutturmak istediler. Toplumu baskı ve şiddetle susturdular, yıllarca sürecek bir karanlığa hapsettiler. Çekilen tüm...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 10 Eylülde Gebze Kent Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu, DİSK Birleşik Metal...
- Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustostan beri kayıp olan 8 yaşındaki Narin, 19 gün sonra yapılan bir ihbar sonucunda, öldürülmüş ve cansız bedeni bir torba içinde dere kenarına bırakılmış olarak bulundu. Narin’in...
- Polisin saldırılarına, Emniyet Müdürünün tehdidine boyun eğmeyen direnişçi Polonez işçileri halaylarla, türkülerle, sloganlarla, dayanışmayla direnişlerini sürdürüyorlar. Tüm emek dostlarını direnişleriyle dayanışmaya çağırıyorlar.
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yaptı. Hem su sarfiyatını azaltacak hem de aile bütçesine katkı sağlayacak tasarruf önerilerini sıraladı. Aşırı kurak bir dönem...
- Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinde bulunan, Selüloz-İş Sendikasının örgütlendiği MKB Rondo grevinin 11. gününde, UİD-DER coşkulu bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor” pankartı taşıyan UİD-DER’li işçiler, “...
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...