Buradasınız
Emekçi Kadınlar İşçi Sınıfına Güç, Patronlara Korku Veriyor!
İstanbul’dan UİD-DER’li kadınlar
Dostlar, UİD-DER çatısı altında bir araya gelmiş emekçi kadınlar olarak en içten duygularımızla selamlıyoruz sizleri. Pek çok işçi semtinden gelen mektupları heyecanla okuyor, sizlerle aynı duyguları paylaştığımızı bilmenizi istiyoruz. İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’de yolları kesişen emekçiler olarak, mücadelenin içinde güzelleşiyor, güçleniyoruz. UİD-DER Kadın Komitesi’nin “Emekçi Kadınlar Mücadelede Öne” şiarıyla çalışmalarımızı sürdürüyor, işçi sınıfın mücadelesini büyütmek için yan yana geliyoruz.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’daki UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, İşçi Dayanışması’nda çıkan mücadele haberlerini derleyerek son dönemdeki gelişmeleri hep birlikte görelim istedik. Mücadele alanlarından görüntüler izledik. İskoçya, İsviçre, Cezayir, Sudan gibi ülkelerdeki emekçi kadınların mücadelesi yüreklerimizdeki umudu büyüttü, bizleri coşkulandırdı. Bir kez daha emekçi kadınların kabuklarını kırmaya başladıklarında nasıl bir dönüşüm geçirdiklerini hatırlattı. Çünkü biliyoruz; kendi kabuğunda debelenip duran, kendisini yalnız hisseder. Dünyanın bütün kahrını sadece kendisinin çektiğini düşünür. Ama kabuğunu kırıp dünyaya baktığı zaman durum değişmeye başlar. “Güçlü kadın mücadeleci kadındır” sözünün ne demek olduğunu bizler de UİD-DER ile öğrendik. Emekçi kadınların mücadelesi patronların yüreklerine korku salıyor. Kadın işçiler mücadelede ön saflarda yürüdüklerinde hayatı nasıl değiştirdiklerini görüyorlar. İzlediğimiz görüntülerde alanlarda korkusuzca mücadele eden emekçi kadınlar da çok güçlü görünüyorlardı. Çünkü hepsinin haklı sebepleri var ve boyun eğmiyorlar!
Sudan ve Cezayir örnekleri ise bize bu topraklar için kullanılan “böyle gelmiş, böyle gider” cümlesinin yanlışlığını hatırlattı. Genelde Doğu toplumlarında böyle bir anlayış hâkim. Ama Sudan, Cezayir bunun tersine işaret ediyor. Bir kez daha söylemek gerek: Böyle gelmemiş, böyle de gitmeyecek kardeşler! Değişimin durup beklemekle ya da kaçıp kurtulmaya çalışmakla olmayacağını da biliyoruz. Mesela İsviçre, Türkiye’deki pek çok insanın “kaçıp kurtulmak” istediği bir ülke… Ama orada bile bugün hâlâ eşit ücret talebi için mücadele yürütülüyor. Kapitalizm hiçbir yerde sorunsuz hayat vaat etmiyor bizlere. Mücadele etmeden sorunlarımız çözülmüyor. İşçi sınıfının önderlerinden Rosa Luxsemburg “Kendimi dünyanın her yerinde hissediyorum” demiş. İzlediğimiz görüntülerde bizler de bu duygulara kapıldık. Kapitalizm her yerde sorunları büyütüyor. Ama bunun karşısında tepkiler de artıyor. Emekçi kadınların ve işçi sınıfının büyük mücadeleler yürüttüğü yerler, bizden çok uzak yerler gibi görünse de aslında birbirimize çok benziyoruz. Çünkü yaşamlarımız bir, dostumuz bir, düşmanımız bir!
Gördük ki dünya işçi sınıfı alanlarda ve emekçi kadınlar bu mücadelede giderek daha yaygın şekilde yerlerini alıyor. İşçi sınıfının kadınlarındaki duyarlılık artarken, korku duvarları da giderek inceliyor. Bizler de mücadele yürüten emekçi kadınlar olarak, yanımıza daha fazla kadın arkadaşımızı katarak bu mücadeleyi büyütmeliyiz. Pek çok emekçi kadın kendilerine uzatılacak ve yol gösterecek eller arıyor. Bugün umutsuzluğa ve karamsarlığa meydan bırakmadan, dünyadaki sınıf kardeşlerimizden de güç alarak yalnız olmadığımızı ve daha yapacak çok işimiz olduğunu bilmeliyiz. O yüzden emekçi kadınlar olarak bir adım daha öne çıkıp, umudu ve mücadele azmini daha ileri taşımalıyız.
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...