Buradasınız
Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
Kocaeli/Gebze’den bir grup emekçi kadın
Bizler Gebze’de yaşayan ev emekçisi, yemekhane ve metal işçisi kadınlarız. Taleplerimizi dilden dile yaydığımız “Yoksulluk Çığ Gibi Büyüyor, Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” kampanyamızı Eylül ayından beri sürdürüyoruz. Kampanyamız başladığında, önce UİD-DER Gebze temsilciliğimizde gerçekleştirilen toplantılara katıldık. Bize ayna tutan kampanyamızı, yoksulluğumuzun nasıl derinleştiğini, yaşam ve çalışma koşullarımızın nasıl kötüleştiğini anlamaya çalıştık. Videolar çektik, sorular sorup cevaplar verdik. Biz bu kampanyayı canı gönülden desteklesek de esas mesele kampanyamızı insanlara anlatmaktı. Nasıl anlatacaktık, kimden başlayacaktık? Kirada oturanımız, çocukların beslenmesine yetişemeyenimiz, marketlerden eli boş dönenimiz, faturaları denkleştiremeyenimiz, kredi borçları altında ezilenimiz, sendikalaştığı için işten atılanımız, açlıktan okulda çocuğu bayılanımız… Tüm dertlerimize derman olacak taleplerimiz anlatılmayı bekliyordu. Önce çevremizdeki kadınlara anlatmaya, derneğe davet etmeye çalıştık. Çeşitli nedenlerle gelemeyen arkadaşlarımız oldu. Biz de yöntemimizi değiştirip “onlar bize gelemiyorsa biz onlara gidelim” diyerek sıvadık kolları.
Ev emekçisi kadınlar olarak, çocukları okula götürdüğümüzde okul bahçelerinde yürütülen sohbetlere ortak olduk. Malum, herkesin gündemi geçim sıkıntısı. Kadınların sadece şikâyet edip birbirinin içini karartmasına izin vermedik. Dilimiz döndüğünce anlattık kampanyamızı. Anlamaya çalışan kadınları evimize çağırdık. Eskiden çayın, kahvenin yanında sunduğumuz ikramları artık yapamaz hale gelsek de, kusuru kendimizde değil bizi bu hale getirenlerde bulduk. Kırk yıl hatırı olan kahvelerimizi içip, kampanyamızı tanıttık, bildirilerimizi okuduk. Okulda bir öğretmenimize verdik bildirimizi, kampanyamızı anlattık. O da Eğitim-Sen üyesi bir öğretmendi, almış bildiriyi öğretmenler odasında arkadaşlarına okumuş. Hatta “velilere mutlaka anlatmak lazım. Çok sevindim senin buraya gitmene” dedi. Öğretmenlerin grev yaptığı gün, hayatında hiç greve katılmayan başka bir öğretmeni greve katılmaya ikna ettik. O da kendi talepleriyle greve çıktı ve gururlandığını söyleyip teşekkür etti bizlere.
Yemekhanede çalışırken ustamıza anlattık kampanyamızı. Daveti üzerine ailecek evlerini ziyaret ettik. Eşlerimiz, çocuklarımız birbiriyle arkadaş oldu. UİD-DER’in etkinliklerine birlikte gidip gelmeye başladık. Yanımıza birkaç kadın daha katıp, UİD-DER’li arkadaşları evimize çağırdık. Hep birlikte kampanyamızı, nasıl yoksullaştırıldığımızı ve en önemlisi bu yoksulluğu nasıl sonlandırabileceğimizi konuştuk. Ev buluşmalarımızı devam ettirdik. İçimizdeki her kadın, güvendiği ve samimiyetine inandığı emekçi kadınları evinde bir araya getirdi. Kampanyamızı onlara da birlikte anlattık. Bazı kadınları kahvaltı organizasyonları yaparak UİD-DER’le tanıştırdık, derneğimizi anlattık. Hatta bir arkadaşımız çocuğunun doğum gününü vesile yaptı çevresiyle bizleri tanıştırmak için.
Metal işçisi kadınlarla da buluştuk. Kimisi sendikaya üye olduğu için işten atılan ve aylarca fabrika önünde direnen kadınlardı. “Tek tek bir şey elde edemeyiz ama birlik olursak karşımızda hiçbir güç duramaz” diyordu kadınlar. “İnsanlar güvenmedikleri ya da bilmedikleri için uzak duruyorlar. Ama insan öğrendikçe her şeye daha farklı bakıyor. Kendini mücadelenin içinde buluyor, insan olduğunu hissediyorsun” diyorlardı. Sendikanın ne olduğunu bilmeyen kadınlar da vardı buluşmalarımızda. Onlar da kampanyamız sayesinde sendikayı, hakkını aramayı, birlik olmayı öğrenme şansı buldular.
İnsanları evlerinden çıkarıp bir yerde toplamaya çalışmak zormuş gerçekten de. Ama tüm zorluğa rağmen, emek vermek, yeni insanlara ulaşmaya çalışmak, onlara kampanyamızı anlatmak çok güzel ve anlamlı. Hele içlerinden “sen buradan besleniyormuşsun şimdi anladım” diyenler de olunca gururlanıyoruz, mutlu oluyoruz. Evet, biz UİD-DER’den besleniyoruz. Her gün daha fazla yoksullaşıyoruz, hayatımız daha da zorlaşıyor. Ama biz birlik olmak ve mücadele etmek için çalışıyoruz. Şikâyet etmenin kimseye faydası yok. Artık birleşmekten ve örgütlenmekten başka seçeneğimiz de yok. Bu yüzden kampanya çalışmalarımızı büyüteceğiz. Mahallelerimizdeki kadınları UİD-DER’e, UİD-DER’i de mahallelerimize taşımaya devam edeceğiz. Haydi, hep birlikte sesimize ses, gücümüze güç katmaya!
İşçi Dayanışması 178. Sayı Çıktı!
- Kuru Ekmek
- Yoksulluğundan Utanmak!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Çocuklarımız İçin
- 3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Bu Düzen Değişmeli!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
- Market Raflarından Sınıf Siyasetine
- Emekliyiz, Adana Arçelik İşçileriyle Dayanışma İçindeyiz
- Yüksek Kiralar, UİD-DER’in Kampanyası ve İşçi Dayanışması
- Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
- UİD-DER’in Kampanyasının Eyüp’ten Yansımaları
- Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- Israr Ettik ve Kazandık
- “Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...