Buradasınız
Emekçi Kadınların Yüzü Nasıl Gülecek?

“Hep onlar için takvimlerin mutlu günleri
içimizin karanlığı
soframızın öksüzlüğü
hiç gülmemesi yüzlerimizin
hep onlar için…”
(Hasan Hüseyin Korkmazgil)
Başbakan Davutoğlu katıldığı bir toplantıda “Eğer bir ülkede kadınlar gülümsüyorsa, eğer o ülkenin sokaklarında yürüdüğünüzde kadınların yüzüne baktığınızda, kadınların yüzünde tebessüm varsa ve daha iyi dünya ümidiyle yaşıyorlarsa emin olabilirsiniz ki o ülke mutlu bir ülkedir” demişti.
Elbette Başbakan burada bildiğimiz anlamda gülümsemeyi değil mutlu olmayı kast ediyor. Evet, kendi çevremizde görmesek de bu ülkede yüzü gülen kadınlar var. Geçim derdi olmayan, lüks içinde yaşayan kadınların yüzü gülüyor gerçekten. Her gün eğlence programlarında, dizilerde bize ait olmayan bir hayatı yaşayan, gülücükler saçan kadınları izliyoruz. Emekçi semtlerine uzak rezidanslarda, villalarda yaşayan, lüks mağazalarda çıldırmışçasına alışveriş yapan zengin ve mutlu kadınları ancak haberlerde görüyoruz. Evinin işini yaptıracağı hizmetçileri olan, çocuklarını dadıyla büyüten, kolejlerde okutan, bedelini ödeyip askere göndermeyen, savaşlarda, iş kazalarında çocuklarını kaybetme korkusu yaşamayan kadınların yüzü neden gülmesin ki?
İşçi-emekçi kadınların yüzü gülüyor mu peki? Bin bir çileyle boğuşan bu kadınların yüzüne bir bakın. Kreşe verecek parası olmadığı için küçük çocuğunu evde tek başına bırakmak zorunda kalan bir annenin gece vardiyasında akıttığı gözyaşlarını görürsünüz. Fabrikadaki yorucu çalışma gününün ardından yol çilesini de çekerek evine döndüğünde evin işini, çocukların bakımını üstlenmek zorunda kalan emekçi kadınlarımızın yüzünde yorgunluk ve bezginlikten başka bir şey görebiliyor musunuz? İşe giderken tıklım tıkış otobüslerde yolculuk yapmak zorunda kalan işçi kadınların yüzü nasıl gülsün?
Yaz tatilinde üç kuruş para kazanmak için çalışmak zorunda kalan gencecik kızların taciz edildiği, kendisini taciz eden ustayı mahkemeye veren tekstil işçisi kadının işyerinde psikolojik baskıya maruz kaldığı yetmezmiş gibi tacizci adam tarafından dövdürüldüğü bir ülkede yaşıyoruz. Erkekler tarafından öldürülen yüzlerce kadının katillerine “iyi hal” indiriminin uygulandığı, yaşam güvencesinden ve adaletten bahsedilemeyen bir ülkede emekçi kadınların yüzünde ancak öfkeyi görebilirsiniz.
Her an işten atılma korkusu, gelecek kaygısıyla yaşayan kadınların yüzüne bir bakın gerçekten. O yüzlerde endişe ve çaresizlikten başka ne var? Kadınlar “sen şimdi çocuk da yaparsın” denilerek işe alınmıyor, hamile kaldığı için psikolojik baskıya maruz kalıyor ya da işten atılıyorlar. Doğum ve emzirme izinleri gerektiği gibi kullandırılmıyor. Kamyon kasasında işe gitmek zorunda kalan tarım işçisi onlarca kadın trafik kazalarında hayatını kaybediyor. İşçi statüsünde bile sayılmayan ev emekçisi kadınlar, temizliğe gittikleri evde cam silerken düşerek ölüyorlar. Ağır işlerde çalıştırılan kadınlar meslek hastalıklarına yakalanıyorlar.
Belki yaşamdaki tek mutlulukları olan çocuklarını kendilerine ait olmayan bir savaşta kurban veren anaların gözlerine bakın. Bu gözlerde öfkeyi de, çaresizliği de, acıyı da görürsünüz ama mutluluğu değil. Soma’da, Ermenek’te, fabrikada, inşaatta oğlunu ya da eşini kaybeden kadınların yüzü nasıl tebessüm etsin?
Eğer emekçi kadınların yüzlerine bakıp o ülkenin mutluluğunu anlayacaksak, bu ülkede çoğunluğu oluşturan işçiler, emekçiler mutlu değiller. Oysa bütün emekçiler mutluluğu hak ediyor. Yüzümüzde biriken acı, öfke, çaresizlik, umutsuzluk ancak yaşadığımız hayatı değiştirme iradesini gösterebildiğimiz zaman umuda dönüşebilir. Emekçi kadınlara sesleniyoruz: Gelin, kendimiz ve çocuklarımız için, yüzümüzün hep gülmesi için, bize bu hayatı reva görenlere karşı örgütlü mücadeleyi büyütelim.
Serapool İşçilerinin Davası Görüldü
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
Son Eklenenler
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...