Buradasınız
Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
Ankara’dan bir metal işçisi

Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu yapar da. Doğru olan, insani olan budur. Fakat şunu biliyoruz; kapitalizm temelinde sömürü, haksızlık, eşitsizlik, adaletsizlik olan bir düzendir. Bu nedenle kapitalizme ve yarattığı kötülüklere karşı bireysel eleştiriler ve itirazlar genellikle egemenler nezdinde etkili olmaz, onlara geri adım attırmaz.
İşten atılan, tazminat hakkını almak için çalıştığı işyerini mahkemeye veren, davayı kazandığı halde tazminatı 10 yıl boyunca verilmeyen Erol Eğrek’in mücadelesini düşünelim. Çalık Holding patronları, 10 yıl boyunca Eğrek’in sesine kulaklarını tıkadılar. Bununla da yetinmediler, Eğrek’i katlettiler. Sonra da vicdanlarında zerre kadar azap duymadan onu suçlu ilan ettiler. Çünkü Erol Eğreklerin onların karşısına işçi sınıfı olarak değil tek tek işçiler olarak çıkmasından cesaret alıyorlar. İşçi sınıfının örgütsüz, dağınık, güçsüz olmasına güvenerek her türlü kötülüğü yapıyorlar. Erol Eğrekler sendikalarında, mücadele örgütlerinde, işyerlerinde örgütlü olsalardı Çalıklar bu kadar cüretkâr, bu kadar pervasız olabilirler miydi?
Tek tek işçilerin sesi susturulabilir, öfkesi bastırılabilirken örgütlü işçi sınıfının sesi bastırılamaz. Grevler, fabrika işgalleri, kitlesel protesto gösterileri işçilerin en güçlü ve etkili mücadele yöntemleridir. Bu yöntemler işçi sınıfının kuşaklar boyunca yürüttüğü mücadelelerden süzdüğü deneyimlerin bir sonucudur. Çoğu ülkede mücadeleyle yasalara hak olarak yazdırdığı yöntemlerdir. Fakat bugün işçi ve emekçilerin örgütsüz olduğu, tepkilerini bu yollarla gösteremediği, haklarını örgütlü biçimde arayamadıkları bir dönemde bulunuyoruz. Mesela grevlerin yasaklanması, sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin direnişlerine yönelik polis saldırıları artık sıradan uygulamalar haline geldi. Türkiye’de rejimin 19 Martta başlattığı gözaltı ve tutuklamaların ardından başlayan protestolar karşısında iktidarın ilk yaptığı, eylemleri yasaklamak, polis şiddeti uygulamak, gözaltı ve tutuklamalarla, cezalarla protestoculara gözdağı vermeye çalışmak oldu. Öğrenciler hapislere atıldı, Yozgat’ta traktörleriyle iktidarı protesto eden köylülere trafiği kapattıkları gerekçesiyle para cezası verildi. Rejimin medya kanalları, sosyal medya trolleri protestoları karalamak, protestocuları kriminalize etmek için her şeyi yaptı. Protesto bir hak değil de suçmuş gibi yansıtıldı.
Grev, protesto, eylem hakkının yok sayılması işçilere “sömürüye, haksızlığa, zulme boyun eğin” demektir. “Üç kuruş ücrete köle gibi çalışmaya devam edin” demektir. “Daha güzel bir gelecek düşlemekten vazgeçin” demektir. “Hiçbir kötülüğe, adaletsizliğe karşı çıkmayın, kötülüğün bir parçası olun” demektir. Erol Eğreklerin kaderine terk edilmesi ve sessizce sıranın bir gün bize gelmesini beklememiz demektir. Birleşip “örgütlü işçi sınıfı” haline gelmekse tüm bu dayatmalara karşı durabilmektir. Seçim bizim…
Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
Son Eklenenler
- Sabahın ilk anlarına değin usulünce bekledikleri güneşin, en uzun huzmeleri mahallerinden içeri girdiğinde onlar çoktan bulut gibi yüklenmişlerdi. Öyle üstünkörü değil, öyle aniden değil, yarım yamalak değil; biriktirmiş de planlamış da gelmişlerdi...
- Geçtiğimiz günlerde ana-baba-oğul UİD-DER’li iki dostumu konuk ettim, içten bir sohbet eşliğinde zaman su gibi aktı. Bu vesileyle hem eskiye hem bugüne dair düşündük, konuştuk. Onlar gittikten sonra aklımda şu soru yankılandı: Nasıl oldu da aynı...
- İzmir Kemalpaşa’da grevde olan Petrol-İş üyesi Temel Conta işçileri, patronun grev kırıcılığını tespit ettirmek için açtıkları davanın duruşması öncesi Bayraklı Adliyesi Ek Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. İstanbul Şişli Belediyesi...
- İnsanların kardeşçe yaşayacağı bir dünya özleyen, böyle bir dünyayı kurabilecek tek güç olan örgütlü işçi sınıfının mücadelesine inanan, o mücadelede yer alan nice şair, yazar, sanatçı var. Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal bu sanatçılardan ikisidir....
- Tuzla’da bulunan Reckitt Benckiser’de Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler 27 Mayısta greve çıktılar. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçileri mücadelelerinde yalnız bırakmıyoruz. Grevlerinin 17. gününde işçi kardeşlerimizi tekrar...
- İsrail devleti Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyor. Egemenler kimi zaman bu katliamı sözde kınadıklarını belirtseler de İsrail’le her türlü ekonomik ve politik ilişkiyi sürdürmeye devam ediyorlar. Egemenlerin...
- ABD Başkanı Trump, göçmen karşıtı politikalarını sürdüyor. Göçmenleri hedef alarak açık bir savaş ilan eden Trump’ın ABD’sinde, göçmen işçi ve öğrencilerin vizeleri iptal ediliyor, göçmen işçiler tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyorlar. ABD’li...
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi bundan tam 55 yıl önce bu topraklardaki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. O tarihten bu yana örgütlü işçi sınıfı bu iki günü anarak yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. 15-16 Haziran, örgütlü işçi...
- 12 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildi. Ne yazık ki o zamandan bu zamana çocuk işçiliğin azalması bir yana, 1800’lü yıllara benzer koşullar yaratıldı. Patronlar için tatlı kârlar...
- KESK Ankara Şubeler Platformu ve emekten yana siyasi partiler 11 Haziranda, ABD Büyükelçiliği önünde siyonist İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırımı, Türkiye limanlarından İsrail’e askeri malzeme taşınmasını, Gazze’ye insani malzeme...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, 29 Mayısta greve çıkmıştı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikası üyeleriyle aynı işi...
- Yaşamın hangi alanına bakarsak bakalım, her başarının ancak büyük emekler vererek, sabırla çalışarak elde edildiğini görürüz. Henüz ilk denemede iyi sonuçlar elde etmek, hedefe ulaşmak mümkün değildir. Özellikle toplumsal alanda hiçbir değişim bir...
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...