Buradasınız
“Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
İstanbul/Kartal’dan bir işçi

Patronlara sorarsanız, fabrika, işyeri kurmalarının, üretim yapmalarının nedeni istihdam sağlamak, işçilerin aç kalmaması, ekmek yiyebilmesi. Sahip oldukları paralarla yiyip içmek, gezmek varken sermayeleriyle fabrika kurup, topluma yararlı bir iş yapıyorlarmış! Bu nedenle fabrikada çalışan işçilerin de fedakârlıkta bulunması, işyerinin bacalarının tütmesi için var gücüyle çalışması gerekiyormuş! Oysa hiçbir patron büyük kârlar elde etmeyeceği alanlara yatırım yapmıyor. Hiçbir patron kâr etmiyorsa işçi çalıştırmıyor. Hiçbir patron kârlarını büyütmek amacıyla işçi ücretlerini düşürmekten vazgeçmiyor.
Çalıştığım fabrikada önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da her türlü fedakârlıkta bulunduk. Enflasyon karşısında eriyen ücretlerimize ek zam talebimiz, “ben de zor durumdayım” diyen patron tarafından reddedildi. Üretim ve iş yükümüz arttığı için yeni işçi alınmasını talep ettiğimizde “şimdi fedakârlık zamanı” denilerek, dişimizi sıkmamız istendi. Düğünümüz, cenazemiz olduğunda bizden yine fedakârlık yapmamız istendi. Yazın sıcağında havalandırmanın, kışın soğuğunda ısıtıcıların yetersiz olduğunu, sağlığımızı kaybettiğimizi söyledik. “Siz de mükemmel iş ortamı istiyorsunuz. Sıkı giyinin, sağlığınıza dikkat edin” denilerek yine fedakârlıkta bulunmamız, kendi kendimize önlemler almamız istendi. “Fabrikadaki kaygan zeminde sürekli düşüp sakatlanıyoruz, önlem alınmasını istiyoruz” dediğimizdeyse patron “kaymaz tabanlı ayakkabı veriyorum, dikkatli olursanız kayıp düşmezsiniz” diyerek çalışmaya devam etmemizi istedi.
Fark ettik ki patron için fedakârlık etmemizin sonu gelmiyor. Tüm taleplerimiz patrona fazladan maliyet olarak görünüyor, sabırlı olmamız, beklememiz ve fedakârlık göstermemiz isteniyor. Sağlığımızdan, vaktimizden, paramızdan olmamız açgözlü patronlara yetmiyor. Hep daha fazla fedakârlık göstermemiz isteniyor. Kendileri ise hiçbir fedakârlıkta bulunmuyorlar. Bizim ekmek yememiz için fabrika açtığını söyleyen patron kursağımızdaki lokmayı çalarak yeni bir fabrika açtı. “Fedakârlık göstermeniz lazım” diye diye sermayesine sermaye kattı. Patronların fedakârlık dedikleri şey, sömürüye razı olmamız, sesimizi çıkarmadan üç kuruşa kölece çalışmamız. Gelin patronların pervasızlığına karşı esas fedakârlığı kendimiz için yapalım. Zamanımızı, enerjimizi patronlar karşısında örgütlenmek için kullanalım.
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- İmamoğlu’nun Gözaltına Alınması Protesto Ediliyor
- İyi İnsanların İsyanı…
- Başka Bir Sağlık Sistemi Ortak Mücadeleyle Mümkün!
- Mesele Doktorlar Değil Sağlık Sistemi
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Rakip Değiliz
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- EYT’liler Emeklilik Haklarını Mücadeleyle Kazandılar
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...