Buradasınız
Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek

Topraktan başını güneşe uzatan filiz, meyve veren dal, ana rahminden kopup emekle, sabırla büyütülen çocuk… Yeşeren, serpilip gelişen, bugünden yarına geleceğe dönüşen yaşam… Biz emekçi kadınlar yaşam zahmetsiz, kahırsız, mutlulukla aksın isteriz. Çünkü çocuklarımızın çocuk olabilmesini, gönüllerince koşup oynayabilmesini, şen kahkahalarla, mutlu anılarla serpilip büyümesini isteriz. Biz emekçi kadınlar yarınlar bugünden daha güzel olsun isteriz. Çünkü yarınlar çocuklarımızındır, evlatlarımızındır. Peki, verdiğimiz emeğe, yaptığımız fedakârlıklara rağmen evlatlarımızın mutlulukla büyüdüğünü, yarınları, gelecekleri söz konusu olduğunda içimizin rahat olduğunu söylememiz mümkün mü?
Evet, yaşamın, geleceğin çocuklarımız için çok güzel olmasını ümit ediyoruz. Ama işçi sınıfının yaşamı ve mücadelesi üzerine nice şiirler yazan Nâzım Hikmet’in dediği gibi, ümidin, ümitlerimizin düşmanları var. Serpilip gelişen yaşamın düşmanları var!
Yaşadığımız kentlere, ülkeye, dünyaya bakalım. Yemyeşil ormanlar maden, inşaat, turizm, enerji şirketlerine peşkeş çekiliyor. Derelerimiz kurutuluyor, denizlerimiz, içme sularımız, havamız kirletiliyor, toprağın, ağacın, çimenin, börtü böceğin suyu çalınıyor. Her şeye para, kâr, zenginlik, rant kaynağı olarak bakan sermaye sınıfı yeryüzü kaynaklarını yağmalıyor, doğayı yok oluşa sürüklüyor, yaşamı solduruyor. Sermaye sınıfının çıkarları uğruna yürütülen savaşlarda milyonlarca insanın hayatı alt üst oluyor. Gazze’de olduğu gibi kentler yok ediliyor, katliamlar yapılıyor, on binlerce çocuk daha hayatı tanıyamadan yaşamdan koparılıyor. Bombalardan kaçarken göç yollarında, bir tezgâhın başında iş cinayetinde, ihmaller yüzünden gerçekleşen tren kazalarında çocuklar ölüyor. Gençlerimiz işsizlik, yoksulluk, geleceksizlik kuyusunun içine itiliyor. Yaşam sevinci ellerinden alınıyor. Sözün özü, doğurup büyüttüğümüz evlatlarımız için verdiğimiz emek egemenlerin onların yaşamını soldurmasının önüne geçmeye yetmiyor. O halde çocuklarımızın yaşamına ve geleceğine sahip çıkmak, anlam ve mutluluk katmak için tek tek emekçi kadınlar ve aileler olarak yaptıklarımızdan daha fazlasını yapmaya ihtiyacımız var. Tıpkı Elif Çağlı’nın dizelerinde dile getirdiği gibi…
Yaşamak, yeşermek bitkiler gibi,
Yaşamak, dönüşmek geleceğe,
Güçlü ellerle kavrayıp çelişkiyi,
Birlikte dövüşüp, birlikte büyütmek geleceği.
Çoluk çocuk tüm insanların bolluk ve bereket içinde yaşayacağı bir dünya mümkünken kapitalist sistem milyonlarca çocuğun acı çekmesine, aç kalmasına, en basit hastalıklardan ölmesine, bombalarla parçalanmasına neden oluyor. İşçi sınıfı kadınıyla erkeğiyle örgütlendiğinde dünyayı değiştirecek güce sahipken kapitalist sistem sınıfımızı bölüp parçalayarak gücünü zayıflatıyor. Biz emekçi kadınlar, dalları en güzel, en tatlı yemişlerle dolu bir ağaç gibi yaşamı yeşillendirip bereketlendirmek için ter dökerken kapitalist sistem yarattığımız tüm güzellikleri solduruyor. İşte bunlar kapitalist sistemin çelişkileridir. Biz bu çelişkileri görürsek, egemenlerin tuzağına düşmezsek, bölüp parçalanmak yerine birlikte hareket edersek işte o zaman çelişkileri yok edebiliriz. Mutlu bir geleceği inşa edebiliriz.
Emekçi kadınlar olarak, yeşerttiğimiz yaşamı korumanın, geleceğe taşımanın tek yolu ümitlerimizin ve yaşamın düşmanlarına karşı el ele vermek, birlik olmaktır. İşçi sınıfının saflarında yan yana, omuz omuza mücadele etmek, bu mücadeleye evlatlarımızı da ortak etmektir. Çocuklarımızın geleceğinden kaygı duymamak için, doğamızı korumak için, evlatlarımızın savaşlarda katledilmesini engellemek için, yaşamın serpilip gelişmeye devam etmesini sağlamak için böyle bir birliği kurmaya, örgütlenmeye ihtiyacımız var. UİD-DER, bu çabayı büyütmek, birlik ve dayanışmayı güçlendirmek için var. İnsanın insanı sömürmediği, silahların üretilmediği, savaşların son bulduğu, barış ve kardeşliğin, bolluk ve mutluluğun hâkim olduğu bir dünyanın kapılarını açacak olan işçi sınıfının saflarını güçlendirmek için var. Böyle bir dünyaya özlem duyan emekçi kadınları, işçileri, gençleri, emekçileri bir araya getirmek için var. “Birlikte dövüşüp birlikte büyütelim geleceği” diyen, bu çağrıya tüm yüreğiyle yanıt veren emekçi kadın kardeşlerimiz, UİD-DER saflarında buluşalım, bu onurlu mücadelede yerimizi alalım.
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
Son Eklenenler
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...