Buradasınız
Gelenekten Geleceğe 15-16 Haziran ve UİD-DER
İzmir’den UİD-DER üyesi bir işçi

15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi bundan tam 55 yıl önce bu topraklardaki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. O tarihten bu yana örgütlü işçi sınıfı bu iki günü anarak yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. 15-16 Haziran, örgütlü işçi sınıfının neler başarabileceğini gösteren bir deneyimdir.
İşçi sınıfı, kendi tarihini ve mücadelesini yalnızca örgütlü mücadele içinde kavrar. Bu bilinç “her şeyi öğren, hiçbir şeyi unutma” der. Burjuvazi ise işçi sınıfına geçmişini unutturmak için elinden geleni yapar. Yalan söyler, çarpıtır, tarihi saptırır. Ama kendisi her şeyi hatırlar ve tepeden tırnağa örgütlüdür. Paris Komünü’nü, Ekim Devrimi’ni ve 15-16 Haziran’ı asla unutmaz, tekrarlanmasından ölümüne korkar.
15-16 Haziran Direnişi, mücadeleci sınıf sendikacılığını rehber edinen DİSK ve Kemal Türkler’in öncülüğünde gerçekleşti. O dönemin işçi kuşakları siyasetle ilgilenir, kendi sınıf siyasetini yapardı. Ne sağ ne sol, burjuvazinin hiçbir partisine güvenmezlerdi. Türk-İş’in bürokratlarının sözlerine rağmen işçiler DİSK’le dayanışma gösterdi. 15 Haziran’da 75 bin olan direnişçi sayısı, 16 Haziran’da 150 bini aştı. İstanbul ve İzmit sokakları işçi seline dönüştü.
Barikatlar, tanklar, köprülerin açılmaması bile bu seli durduramadı. Bu direnişin başarısı tesadüf değildi. 1960’lardan itibaren öncü işçilerin sınıf temelinde sendikal ve siyasal örgütlenme çabalarının sonucuydu.
Bu mücadele geleneğini sürdüren UİD-DER, 2006 yılında 15-16 Haziran’ın yıldönümünde kuruldu. “Gelenekten geleceğe” şiarıyla yola çıkan UİD-DER, sınıf temelinde örgütlenmeyi esas aldı. Eski kuşakların ektiği tohumlar filiz verdi. O günlerin öncü işçileri UİD-DER’in kurucuları oldu, bugünse yeni öncü işçileri bulup mücadeleyi büyütüyorlar.
UİD-DER, işçileri kendi sınıf siyasetlerini yapmaya çağırıyor. Bu siyaset fabrika, sendika, mahalle, ev, sokak… kısacası işçinin nefes aldığı her yerde yapılmalıdır. Çünkü işçi sınıfının kurtuluşu, ancak kendi siyasetini yapmasıyla, yani yalnızca kendi örgütlü gücünü oluşturmasıyla mümkündür.
- Tarihsel Bilincimizi ve Geleneğimizi Mücadelemizde Yaşatıyoruz!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Gelenekten Geleceğe 15-16 Haziran ve UİD-DER
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- 15-16 Haziran Ruhu Yeniden Can Bulacak!
- Tarihin Bir Yankısı: Sınıfına İnan, Gücüne Güven!
- Gelenekten Geleceğe: 53. Yılında 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi
- Tanıklıklarla İki Büyük Günün, Güven ve Cesaretin Hikâyesi
- İşçileri Davar Sürüsü mü Zannediyorlar?
- Gücümüz Birliğimizden Gelir!
- Köklerimiz Çınar Ağacının Kökleri Gibi Sağlam
- Ali Özgentürk’ün mesajı:
- Kendi Tarihini Hafızana Kazı!
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 50. Yılında Gelenekten Geleceğe!
Son Eklenenler
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...