Buradasınız
Genç Arkadaş! Merak Ediyoruz, Sen Nasılsın?
İstanbul’dan bir grup genç
Merhabalar! Bir grup liseli, üniversiteli ve genç işçi olarak dertleşelim, sorunlarımıza derman arayalım istedik. “Nasılsın” diye sorduk birbirimize, “neler yaşıyoruz”, “nelerden dertleniyoruz”, tüm bunları konuştuk. Bu mektubumuzu okuyan genç arkadaş! Merak ediyoruz, sen nasılsın?
Bir araya geleceğimiz gün çok heyecanlıydık, derneğimizde yemekler hazırladık, çaylarımızı demledik, buluşma saatimizi beklemeye koyulduk. Dünyanın farklı ülkelerinden gençlerin yaşadığı sorunları ve bu sorunlar karşısındaki taleplerini anlatan kısa bir video hazırlamıştı bir arkadaşımız, onu izledik. Fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümü okuyan bir arkadaşımız girdi söze: “Bir kez daha gördük ki yaşadığımız ülkeler farklı olsa da yaşadığımız sorunlar aynı, üstelik bu sorunların kaynağı da aynı!” Sonra da devam etti; “İstanbul’da ‘Barınamıyoruz’ diyen gençlerin sesi ya da Fransa’daki ekonomik krize karşı, Berlin’deki iklim krizine karşı yükselen gençliğin sesi aslında kapitalist sistemin sömürüsüne karşı yükseliyor” Sonra sırasıyla söz aldık, dertlerimizi döktük, birbirimizi dinledik.
Bu sene bilgisayar mühendisliği bölümü kazanan bir arkadaşımız aldı sözü, kendisi gibi yüzbinlerin yaşadığı bir problemden, yurt sorunundan bahsetti. Kapasite yetersizliğinden dolayı KYK yurdu çıkmayan arkadaşımız; “açıkta kalmamak için mecburen bir apart otelden üç kişilik daracık bir odayı 1950 liraya kiraladım. Bunun yanında okul masraflarım ve temel ihtiyaçlarım da var” dedi. Sonra da kaygılı bir şekilde devam etti: “Bir öğrenci olarak böyle nasıl devam ederim, bilmiyorum.”
“Annem ve babam memur, günümüz şartlarına göre daha iyi sayılabilecek bir maaş alıyorlar ama İstanbul gibi bir yerde yine yetersiz kalıyor” diyor, hukuk öğrencisi bir arkadaşımız. Uygun fiyatlı bir ayakkabıyı almak için bile defalarca düşünmek zorunda kaldığından, ailesine yük olmamak için hem okuyup hem çalışmak istemesinden bahsediyor. Ancak nafile! “Öğrenci olduğum için kabul etmiyorlar” diyor.
Hayallerimiz, hayata geçiremediklerimiz!
Her gün çeşitli hayaller kuruyor, gerçekleşmesi için büyük çabalar harcıyoruz. İş bulma kaygısı duymadığımız, “ya işsiz kalırsam” diye korkmadığımız, ailelerimiz gibi yoksulluğun pençesinde kıvranmadığımız, dahası baskılanmadığımız, ötekileştirilmediğimiz, sindirilmediğimiz bir gelecek ne de güzel olurdu! Çok mu şey istiyoruz?
“Eminim benim gibi birçok kişi çok büyük hayallerle okumuştur bu bölümü” diye söze başlayan elektronik ve haberleşme mühendisliği mezunu bir arkadaşımızda sıra. Yeni mezunların yaşadığı çelişkilerin en büyüğünden yakınıyor: “Mesleğimi yapabilmem için bana hiç bir olanak sağlanmıyor. İş başvurularında en az beş yıl deneyim istiyorlar. İşe alınmadan bu deneyimi nasıl kazanacağım?”
“Temel ihtiyaçlarımız dışındaki isteklerimizi karşılayamıyoruz” diyor bir başka mühendislik öğrencisi, kültür ve sanat alanında kendimizi geliştiremiyor oluşumuzun ne kadar acı olduğundan bahsediyor: “Şu an bir enstrüman alıp kursuna gitmek bile lüks! Hayallerimizi ertelemekten başka çare yok!”
Sadece üniversite öğrencileri veya mezunları değil, liseli arkadaşlarımız da var aramızda. Okulda öğretmenlerin “ne olmak istiyorsunuz?” sorusuna verilen cevaplardan bahsediyor birisi. Hayalindeki mesleği söyleyenlerin aldığı cevap “ama o bölümün ataması yok ki” oluyormuş. “Soruyorum hangi bölümün ataması var ki?” diyen lise son sınıfa giden arkadaşımız, “Biliyorum atanamayacağım belki, çok sıkıntılar çekeceğim ama ben yine de hayalimdeki mesleği okumak istiyorum” diye bitiriyor konuşmasını. Bizlere günün sonunda çok güzel şarkılar söyleyenler arasında olan bu arkadaşımız, müzik öğretmeni olmak istiyor.
Gemi makineleri işletme mühendisliği okuyan bir arkadaşımızda sıra… İşçi sınıfının gençleri olarak hayallerimizi ertelediğimizi, ailelerimize yük olmamak için çalışırken okumak zorunda olduğumuzu, gençliğin kendisini çıkışsız ve geleceksiz hissettiğini ifade ediyor tek tek… UİD-DER’in kendisine yalnız hissettirmediğini söylüyor, “umutluyum” diyor. Bizden şimdilik bu kadar genç arkadaş, başta sorduğumuzu tekrar soralım: Sen nasılsın?
- Özgürlük İstiyorsak…
- Geleceğimiz İçin UİD-DER’deyiz!
- Gençlerimizi Öldüren Kapitalist Düzendir
- Gençler Olarak UİD-DER’de Buluşalım
- Umudumuzu Hep Birlikte Yeşertelim
- Gençliğe Sınıfımızın Gerçeklerini Anlatalım
- Depresyon ve Anksiyetenin İlacı Dayanışma
- Gelecekten Korkma! Korkunun Üzerine Birlikte Gidelim!
- Gençlik ve Kapitalizm Lodosu: Şikâyet Etmek Yetmez!
- Adalet Orada mısın?
- Gücümüzün Farkındayız!
- Sen Nerede Duracaksın?
- Biz de Umutluyuz, Çünkü UİD-DER’liyiz!
- UİD-DER Hayatıma Bir Güneş Gibi Doğdu!
- Barınamayan Gençlerin Ruh Hali!
- Çoğaldıkça Umudumuz Büyüyor
- UİD-DER’in Bana Öğrettiklerini Yaşayarak Deneyimledim
- Yağmur Olup Yağacağız Bu Kurak Topraklara
- Umut Bizim Ellerimizdedir!
- Genç İşsizliği “Ulusal Genç İstihdam Stratejisi” ile Çözülebilir mi?
Son Eklenenler
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...