Buradasınız
Genç İşsizliği “Ulusal Genç İstihdam Stratejisi” ile Çözülebilir mi?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Ekim ayında Ulusal Genç İstihdamı Strateji Belgesi yayımladı. Strateji belgesinde genç işsizliği, istihdam ve eğitim ilişkisi, kayıt dışı çalışma gibi sorunlar ortaya konuyor ve bu sorunları ortadan kaldırmaya yönelik yapılacaklar sıralanıyor. Açıkçası, bir strateji ve eylem planı olmaktan çok siyasi iktidarın gençlere yönelik politikalarının başarısızlığının “itirafı”dır bu belge. Ortaya konulan sorunları doğrudan belgeden aktaralım:
- Türkiye’de kayıt dışı istihdamın AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Gençler özelinde mevcut istihdam olanaklarına bakıldığında, kayıt dışı ve düzensiz işlerin ağırlığı dikkat çekmektedir. Veriler gösteriyor ki, gençler açısından işgücü piyasasında yaşanan tek zorluk işsizlik ve yeni işler yaratılması gerekliliği değil, aynı zamanda insana yakışır işlerin azlığı ve bu tür işlerde istihdam edilememeleridir.
- Gençlerin eğitim durumlarına göre işsizlik düzeylerine bakıldığında, eğitim düzeyi çok düşük gençlerde işsizliğin daha az olduğu, eğitim seviyesi yükseldikçe işsizlik düzeyinin de arttığı görülmektedir. 2020 yılı itibariyle yükseköğretim mezunu genç nüfustaki işsizlik oranı yüzde 35,8’dir. Eğitimli nüfustaki yüksek işsizlik oranları, bu nüfus grubunun aldığı eğitim sonucu kazandığı nitelikler ile işgücü piyasasının talep ettiği nitelikler arasında bir uyumsuzluk olduğuna işaret etmektedir. Yüksek işsizlik oranının diğer bir sebebi ise üniversite mezunlarına yönelik yeni iş alanlarının açılamaması ve istihdam imkânlarının kısıtlı olmasıdır.
- Türkiye’de işgücü piyasası koşullarına ilişkin beklentilerin etkisiyle, yükseköğretime yönelik talep gittikçe artmaktadır. Söz konusu talebi karşılamaya yönelik olarak son yıllarda yükseköğretim kurumlarında gözlenen hızlı artış, bu kurumlardaki eğitimin içeriğini yani kalitesini tartışılır hale getirmiştir.
Ne eğitimde ne de istihdamda olanlar (NEET)
TÜİK’in “Ne eğitimde ne istihdamda olan 15-24 yaş grubundaki genç nüfusun bitirdiği eğitim düzeyi” verilerine göre, Türkiye’de 2020 yılında NEET oranları; lise düzeyinde yüzde 26,7, mesleki veya teknik lise düzeyinde yüzde 34,2 ve yükseköğretim düzeyinde ise yüzde 41,7 olarak gerçekleşmiştir. 2021 yılı ikinci çeyreğinde ne eğitimde ne istihdamda olan genç nüfusun sayısı ise 2 milyon 805 bin kişi olmuştur. Ne istihdamda ne de eğitim veya öğretimde olan bu gençler, sosyal dışlanma riski altındadır. OECD ve ILO, NEET’leri gelirleri yoksulluk sınırının altında olan ve ekonomik durumlarını iyileştirecek becerilere sahip olmayan bireylerolarak nitelendirmektedir. OECD ortalamasının yüzde 12,8, OECD ülkeleri arasında ilk sırada yer alan Türkiye’nin ise yüzde 28,8 NEET oranına sahip olduğu görülmektedir.
Türkiye’de gençler çok büyük bir işsizlik, eğitim ve istihdam sorunu yaşıyor. Çarpıtılan TÜİK verileri bile bu gerçeği gizleyemiyor, Bakanlık da kabul etmek zorunda kalıyor. Peki, bu kadar büyük bir sorun karşısında Bakanlık ne hedefliyor? 2020 itibariyle yüzde 25,3 olan genç işsizlik oranını 2023’te yüzde 17,8 düzeyine indirmek; yüzde 39,1 olan genç işgücüne katılma oranını yüzde 46 düzeyine yükseltmek; yüzde 28,3 olan ne eğitimde ne de istihdamda olanların (NEET) oranını yüzde 20 düzeyine düşürmek. Konulan hedefler son derece yetersizdir ve üstelik ekonominin yokuş aşağı yuvarlandığı koşullarda bu hedeflere nasıl ulaşılacağı da belli değildir.
Doğrusu bu hedeflere bakınca siyasi iktidarın gençlere hiçbir şey vaat etmediği ortadadır. Bu hedeflere ulaşmak için konan eylem planları ise ya süslü sözlerden ya da sermayeye hizmet eden planlardan oluşuyor. Üniversite sayısını üç katına çıkarmakla övünen siyasi iktidar şimdi bu belgeyle üniversite mezunlarına yeni iş alanı açamadıklarını, üniversitelerin eğitim kalitesini düşürdüklerini itiraf ediyor. Bu itirafa rağmen işsizlik ve nitelikli işgücü sorununu gerçek iş ortamlarında uygulamalı eğitimle, stajyer (genç köle) sayısını arttırmakla, İŞKUR’un verdiği mesleki eğitim kurslarıyla çözmeyi planlıyor. Bu ve benzeri yöntemler gençliğin giderek büyüyen sorunlarını çözemez. Gençler sadece işsizlikle değil, giderek kötüleşen çalışma ve yaşam koşullarıyla da boğuşuyorlar. Siyasi iktidarın kendilerini ittiği bu geleceksizlik girdabına karşı gençlerin de bir eylem planı olmalıdır. Bu eylem planı bir araya gelmek, örgütlenmek ve kapitalizme karşı mücadele etmektir.
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Özgürlük İstiyorsak…
- Geleceğimiz İçin UİD-DER’deyiz!
- Gençlerimizi Öldüren Kapitalist Düzendir
- Gençler Olarak UİD-DER’de Buluşalım
- Umudumuzu Hep Birlikte Yeşertelim
- Gençliğe Sınıfımızın Gerçeklerini Anlatalım
- Depresyon ve Anksiyetenin İlacı Dayanışma
- Gelecekten Korkma! Korkunun Üzerine Birlikte Gidelim!
- Gençlik ve Kapitalizm Lodosu: Şikâyet Etmek Yetmez!
- Adalet Orada mısın?
- Gücümüzün Farkındayız!
- Sen Nerede Duracaksın?
- Biz de Umutluyuz, Çünkü UİD-DER’liyiz!
- UİD-DER Hayatıma Bir Güneş Gibi Doğdu!
- Barınamayan Gençlerin Ruh Hali!
- Çoğaldıkça Umudumuz Büyüyor
- UİD-DER’in Bana Öğrettiklerini Yaşayarak Deneyimledim
- Yağmur Olup Yağacağız Bu Kurak Topraklara
- Umut Bizim Ellerimizdedir!
- Genç İşsizliği “Ulusal Genç İstihdam Stratejisi” ile Çözülebilir mi?
Son Eklenenler
- Hepsiburada’nın taşımacılık şirketi olan HepsiJET’in İstanbul Esenyurt’ta bulunan deposunda çalışan 4 kadın işçi 17 Şubatta depo önünde direnişe başladı. DİSK/Lastik-İş Sendikası, örgütlenme faaliyeti yürüttüğü İstanbul Esenyurt’ta bulunan Huhtamaki...
- İstanbul’da çeşitli sendikalar, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta “çalışma hürriyetinin ihlali” ve “suç işlemeye tahrik” suçlamasıyla tutuklanmasını ve Antep’te çeşitli fabrikalardan...
- Dünyanın en yüksek sendikalılık oranına sahip ülkelerinden biri olan Finlandiya’da birçok sektörde sendikalar ve işverenler arasındaki toplu sözleşme süreci devam ediyor. Ücret artışları, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, sözleşme süreleri gibi...
- Güven kelimesi aslında ne kadar derin bir anlama sahiptir. Güven, bireyler arasındaki ilişkilerin sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlayan temel bir unsurdur. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde, güven duygusu yaşamın vazgeçilmezidir....
- Mücadele örgütümüzün yayın organı İşçi Dayanışması’nın 201. sayısının arka kapağında yer alan “Suriyeliler Geri Dönecek mi?” yazısını ben de okudum. Yazıda, “Almanya’ya giden insanların ne kadarı kalıcı olarak Türkiye’ye geri döndü?” diye bir soru...
- Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında aralarında otel çalışanlarının ve çok sayıda çocuğun da olduğu, 78 kişi hayatını kaybetti. Sömestr tatili olduğu için ailelerin çocuklarıyla birlikte gittiği otelde toplu bir katliam yaşandı. Akabinde ortaya...
- Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu fabrikalardan GE Grid Solutions grevi 33. gününde, Green Transfo grevi 51. Gününde, Chinatool grevi 4. gününde anlaşmayla sonuçlandı. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim...
- Asırlar boyunca kalem ve kâğıdın tek sahibi egemenler oldu. Böylece olayları, bu olaylardan çıkarılacak sonuçları kendi ihtiyaçları doğrultusunda kurgulayıp kaydettiler, yani tarihi yanlı ve yanlış anlattılar. Bu nedenle resmi tarih, egemen...
- Siyasi iktidar 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etti. “Aile yılı” ifadesi kendi başına bakıldığında kulağa hoş gelebilir. Ancak bunu dile getirenlerin bugüne kadar yaptıklarına ve paketin içeriğine bakıldığında durumun hiç de aile ve toplumun mutluluğu...
- Yeter be hey/ Uyan/ Uyanalım artık bu beyhude uykudan/ Emektir doğadakini işleyip dönüştüren/ Tüm zenginlik;/ İşçinin kolunun gücü/ Gözünün feriyle oluşur
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...