Buradasınız
Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
İzmir’den emekli bir işçi

Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam, bazen beyaz olanı olur. Kırmızı olanı gördüğünde annem hep aynı şeyi söyler: “Gene takmışsın kırmızı şapkayı, greve mi gidiyorsun?” Ardından ekler: “Git git, yolun açık olsun da… Gene de ne bileyim, başına iş gelmesin.” Komşumuzun kedisi Mıgo bile bu şapkayı görünce eve geç döneceğimi anlar gibi bakar.
UİD-DER’in ne olduğunu, açılımını anlattım anneme ama onun zihninde “kırmızı şapka” olarak yer etmiş. 83 yaşında. Onun gözünde UİD-DER kırmızı bir simge. Ama kabul etmeli ki, ben de kendimi ve mücadelemizi UİD-DER sayesinde anneme anlatabildim. UİD-DER yalnızca bir örgüt değil; doğayı, insanı, geçmişi ve geleceği birlikte kavramamızı sağlayan bir mücadele kültürü. Zaman zaman anneme uygun yazıları yüksek sesle okurum. Dinler, tanıdık gelen bir şeyler bulursa “Sen mektebe gitmedin. Ne zaman öğrendin ki bunları?” der, yazıları benim yazdığıma inanmaz. “Ben yazmadım, arkadaşlarım yazmıştır” diye takıldığımda “Orası belli zaten” diye karşılık verir.
Annem bazen durup “Sen eskiden böyle değildin. Benimle böyle konuşmazdın. Bu kırmızı şapkadan sonra mı değiştin? Gazeteyi getirip bana okuman hoşuma gidiyor. Seni adam etmişler. Ama gene de ne bileyim...” der. Eskileri, gençliğini, ilk sevdasını bile konuşuruz. “Çocuk aklı işte” dese de, gözleri hâlâ o yılları hatırlıyor.
Sevgili kardeşlerim, UİD-DER’in gerçek anlamda bir işçi sınıfı örgütü olduğunu bu mücadelenin her neferi bilir. Gelenekten geleceğe şiarıyla yol alan UİD-DER, geçmişin çınarlarından aldığı güçle büyür. UİD-DER kültürüyle şekillenen işçiler geçmişini unutmaz. İşçi sınıfının yaş almış bireylerine kulak verir, gözlerinin içine bakarak dinler. Çünkü biliriz ki: onlar bizimle gurur duyar, kendilerini değerli hissederler. Anlattıklarından dersler çıkarırız. Bize güvendiklerinde kapılarını ardına kadar açarlar ve bizim mücadelemizi çevrelerine anlatırlar.
UİD-DER, işçileri aileleriyle birlikte sınıf temelinde örgütlü mücadeleye çağırıyor. Aynı evde yaşadığımız annemiz, babamız, aynı mahallede yürüdüğümüz işçi kardeşlerimiz… Onlarla birlikte yürürsek, işçi sınıfı hedefine emin adımlarla ilerler. Çünkü tarihsel mücadelemiz bir hazine, yaşlı işçi kardeşlerimiz ise bu hazinenin yaşayan tanıklarıdır.
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
Son Eklenenler
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...
- Zamanın çarkları döner, takvim yaprakları birer birer savrulur, yaşananlar birer birer unutulur. Fakat bazı değerler, deneyimler vardır ki, kuşaklar değişse de yitip gitmez, çünkü onlara sahip çıkanlar, onları geleceğe taşıyanlar vardır. İşçilerin...
- İktidar, yıllardır Türkiye’yi “şahlandırdığını”, ekonomiyi büyüttüğünü anlatıp duruyor. Televizyonlarda bol bol rakam gösteriyor, beton kulelerle övünüyor. Ama sokakta, evde, işyerinde bambaşka bir hayat yaşanıyor. Milyonlarca genç ne okulda ne işte...
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....
- UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılan bir engelli arkadaşımız, dünyada 1 milyar engelli olduğunu söyledi. Bu rakam 8 milyarlık dünya nüfusunun yüzde 12,5’ine denk geliyor. Yani her 8 kişiden biri engelli! TÜİK verilerine göre de Türkiye’de en az 10 milyon...
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...