Buradasınız
“Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
İzmir’den emekli bir işçi

Sevgili işçi kardeşlerim,
“Birlik olmak”, ezilenler için çok şey ifade eder. İşçi sınıfımıza yol gösteren önderlerimizin, büyüklerimizin öğütleri bize birlik olmadan güçlü olamayacağımızı hatırlatır.
Anam, bir gün izlediği bir dizide, ezilen insanların bir zorbanın baskısına boyun eğdiğini görmüştü. Zamanla içlerinden biri, fısıltıyla “birlik olmalıyız” demeye başladı. Ama sesine kulak veren çok azdı. Sonra yavaş yavaş, birer ikişer birlik olmaya doğru adım attılar. Ancak aralarında efendinin ispiyoncuları, yalakaları vardı. Bunlar, birlik olma çağrısı yapanları susturmak için peşlerine düşmüştü. Anam, diziyi izlerken heyecan içinde, “o meymenetsizin yanında konuşmayın, sesinizi duyacaklar” diye söyleniyordu. Fabrikalarda, işyerlerinde işçilerin örgütlenmeye başlaması da bir işçinin diğerine “birlik olmalıyız” demesidir.
Anam, dizide ezilenlerin birleşmesini bekliyordu. Çünkü kendisi de bir ezilendi. Hayatı boyunca ezilmiş, itilmiş bir kadındı. Tarih boyunca hep böyle olmadı mı? Azınlık, çoğunluk üzerinde baskı kurdu. Bir yanda ezenler, diğer yanda ezilenler vardı ve ezilenler ancak birlik olduklarında zulme karşı koyabileceklerini gördüler. Mücadele edenler, yenile yenile kazanmayı öğrendiler. Mücadele deneyimlerini gelecek kuşaklara miras bıraktılar. İnsanlık tarihi, ezilenlerin, ezenlere karşı verdikleri mücadelelerle doludur. Bu mücadeleler, ne olursa olsun ezilmişlerin kalbinde yer tutmaya devam eder.
Meseleye sınıfsal bir perspektifle bakarsak, her şeyin temelinde sınıf mücadelesi olduğunu görürüz. İşçi sınıfı olarak, örgütlü mücadele içinde yer almadığımız sürece doğru yolu bulamayız. Bu noktada UİD-DER’in neden doğru adres olduğunu örneklerle anlatmak istiyorum:
UİD-DER, işçi sınıfının uluslararası mücadele örgütüdür. Dünyanın dört bir yanındaki işçilerin birlik olması için mücadele eder.
UİD-DER, gerçek anlamda bir işçi örgütlenme okuludur. Buraya katılan her işçi, sınıf mücadelesinin tarihini öğrenir ve kavrar. Sömürücü sınıfların sonuncusu olan kapitalizmin nasıl ortaya çıktığını, nasıl işlediğini ve nasıl yenileceğini anlar.
UİD-DER’de boş laflara ve caka satmaya yer yoktur. Buradaki tek amaç, bir işçi kardeşimizin daha örgütlü mücadeleye katılmasını sağlamaktır.
Ben de UİD-DER saflarında mücadele eden işçi kardeşlerim gibi birlik olmanın önemini defalarca dile getirdim, getirmeye de devam ediyorum. Her tanıştığım, sohbet ettiğim işçi kardeşime “birlik olmalıyız” diyorum. Çünkü bu, geleceğe tohum ekmek gibidir. Öğrendiklerimizi öğretmeye, kavradıklarımızı başkalarına kavratmaya çalışıyoruz. Amacımız, denizin derinliklerinde inci bulmaya çalışan bir dalgıç gibi, örgütlü mücadeleye katılacak işçi kardeşlerimizi bulmak.
UİD-DER ile yolu kesişen her işçi, ilk başta birlik olma çağrılarına şüpheyle bakar. “Kim birlik olacak?”, “Kimse birlik olmaz.”, “Kimseye güvenilmez” diyebilir. Ama örgütlü mücadelenin içinde yer aldıkça, işçiler bu düşüncelerin, sermaye sınıfının beynimize soktuğu yalanlar olduğunu fark ederler. Örgütlü mücadelede yer alan her işçi, asıl düşmanın işçileri bölmek için her yolu deneyen burjuvazi olduğunu anlar. Ve sınıf kardeşlerine güvenmeyi, mücadele içinde öğrenir.
Örgütsüz işçiler, sanki kapitalist düzen ezelden beri varmış ve ilelebet sürecekmiş gibi bir inanca sahiptir. Ama bu büyük bir yalandır! Kapitalizm, tarih sahnesine 1700’lü yılların ikinci yarısında çıkmıştır. Yani 300 yıldan bile kısa bir geçmişi vardır. Sermaye sınıfı, işçi sınıfının örgütlenmesini ölümüne korkuyla izler. Bugün en sıradan bir grev bile patronları korkutuyor. Patronlar, mücadeleyi anlatan filmlerden, dizilerden, tiyatrolardan, romanlardan bile ödleri koparak nefret ediyorlar. Çünkü biliyorlar ki bilinçlenen işçiler, örgütlü işçilere dönüşür. Burjuvaların korkularını gerçek kılmak bizim elimizde. Bunu başarabilmek için işyerlerimizde, sendikalarımızda, UİD-DER’de, örgütlenmeliyiz!
Hadi siz de birlik olun, korkmayın!
Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
- Kâğıt Üstünde Her Şey Kurallara Uygun
- TTL İşçileri: Haklarımızı Alana Kadar Mücadeleye Devam!
- Aile Hekimlerini Desteklemeli miyiz?
- İmamoğlu’nun Gözaltına Alınması Protesto Ediliyor
- İyi İnsanların İsyanı…
- Başka Bir Sağlık Sistemi Ortak Mücadeleyle Mümkün!
- Ya Sağlığımız Gidecek Ya Cebimizde Yangın Çıkacak
Son Eklenenler
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...
- Elizabeth Gaskell’in Kuzey ve Güney adlı romanını okumaya başlamadan önce, kitabı okuduğunu düşündüğüm birçok mücadele arkadaşımın yorumlarını almak istedim. Biri önce dört bölümlük dizisini izlememi tavsiye etti, bir diğeri uzun bir özet gönderdi....
- 19 Marttan bu yana başta gençler olmak üzere protestolara katılanları polis şiddetiyle gözaltına alan, tutuklayan, tehdit eden rejimin saldırıları giderek artıyor. Saldırılar karşısında geri adım atmayan ve faşist baskılara itirazını dersleri boykot...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, başkent Londra’da hükümet binalarının bulunduğu Whitehall sokaklarına çıktı. Endonezya’da emekçiler, kabul edilen Silahlı Kuvvetler yasasını protesto etmek için sokaklara döküldü. Arjantin’de iktidara gelir gelmez...
- İşçi sınıfının yanında saf tutan, kalemini yoksulların, emekçilerin hayatını ve özlemlerini anlatmak için kullanan nice yazar, şair ve aydın geçmiştir dünyamızdan. 2 Nisan 1948’de yaşamdan koparılan Sabahattin Ali de bunlardan biriydi.
- Sevgili işçi kardeşlerim, İşçi Dayanışması’nın 202. sayısında ve UİD-DER web sitesinde yayınlanan “Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan” yazısını okudum ve sesli yorumunu defalarca dinledim. Bu yazı, sınıf bilinciyle hareket eden...
- Sevgili işçi kardeşlerim, işçi sınıfının büyüklerinden kulağımıza küpe olan bir söz vardır: “Ayağın taşa değse, kapitalizmden bil!” Sınıf bilinçli işçiler olarak, temas ettiğimiz her işçi kardeşimize bu sömürü düzeninin hepimize nasıl dokunduğunu...
- Yeşiline sevdalandım/ Mavisine…/ Gülen gözlerinden süzülen ışıltıya/ Bir şiir/ Bir şiir yolumuzu açar belki
- 29 Martta CHP’nin çağrısıyla Maltepe’de bir araya gelen 2 milyonu aşkın işçi, emekçi, öğrenci, emekli; faşist saldırılara, polis şiddetine, baskı ve yasaklara, adaletsizliğe karşı “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” diye haykırdı...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Meydanlarda verdiğimiz demokrasi mücadelesini işyerlerine de taşıyoruz!” şiarıyla 28 Martta örgütlü olduğu işyerlerinde yarım gün iş bıraktı. Sabah saatlerinde işçiler işyerlerinde DİSK’in ortak...
- KESK İstanbul Şubeler Platformu, 26 Mart sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan ve savcılık ifadesi dahi alınmadan çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Eğitim Sen İstanbul Üniversitesi işyeri temsilcisi Levent Dölek ve tüm tutukluların serbest...