Buradasınız
“Hakkınızı Yasal Yollarla Arayın!”

Çalıştığımız işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması, mobbing, zorunlu fazla mesai, sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden ödenmemesi, kalitesiz yemek, düşük ücret gibi pek çok sorun yaşıyoruz. Hatta daha iş görüşmesi yaptığımız andan itibaren türlü hukuksuzluklarla karşılaşıyoruz. Örneğin işçi işe alınmadan önce e-devlet şifresi isteniyor ve bilgilerine bakılıyor. Yasalarca suç sayılan bu yöntemi pek çok fabrika, işyeri uyguluyor. En kurumsal dediğimiz işyerlerinde, sendikalı fabrikalarda dahi yasal olmayan pek çok uygulamayla karşılaşıyoruz. Kendilerine gelince yasaları delmenin, yaptıklarını yasal bir kılıfa uydurmanın türlü hilesini bulan patronlar, sıra işçiye gelince en ufak bir hak aramada “yaptığınız yasal değil” diyorlar. Patronların hukuksuzluklarına göz yuman, denetlemeyen, yaptırım uygulamayan iktidarsa polisi, jandarması, valisi, kaymakamıyla işçilerin karşısına dikiliyor ve “hakkınızı yasal yollarla arayın” diyor. Yani ancak “yasal prosedürlere uygun olarak” hak aradığında haklı olacağına inandırılıyor işçiler. Bu nedenle bir fabrikada hak arama mücadelesi söz konusu olduğunda bazı işçi arkadaşlarımız “yaptığımız yasal mı” diye soruyor.
Patronların her türlü yasa dışı, hukuksuz muamelesi görmezden gelinip cezasız bırakılırken işçilerin en küçük bir hak arayışı yasal olmadığı gerekçesiyle engelleniyor. İşçilerin yasalardaki grev ve eylem yapma haklarını yok sayıp sonra da hakkını arayanlara “yasalara aykırı davranıyorsunuz” demek işçi düşmanlığıdır. İş mahkemelerindeki davalar yıllarca sürdüğü halde işçilere tek hak arama yolu olarak mahkemelerin gösterilmesi ikiyüzlülüktür, açıkça taraf tutmaktır.
Böyle bir düzende hakkını, patronların yalnızca kendi çıkarlarına göre belirlediği bir yasal çerçeveye sıkışarak aramaya çalışan bir işçinin elinin kolunun bağlandığı açık değil mi? Düşünün ki bir boks ringine çıkmışsınız, rakibiniz her türlü faullü hareketi yapıyor ama hakem görmezden geliyor. Sizin ise kollarınız bağlanmış. Haksızlık apaçık ortada ama size maçın kuralının bu olduğu, kollarınızı çözmeye kalkarsanız faul yapmış sayılacağınız söyleniyor! İşte Türkiye’de hak arayan emekçilere yapılan tam da budur.
İzmir’de Agrobay Seracılık işçileri, ağır çalışma koşulları, mobbing ve düşük ücretler nedeniyle yasal haklarını kullandılar ve sendikaya üye oldular. Peki işveren ne yaptı? İşçileri tazminatsız işten attı. İşçiler bu duruma itiraz edip işyeri önünde direnişe geçince jandarma dikildi karşılarına. Kadın işçiler tartaklandılar, gözaltına alındılar. Yetmedi, üyesi oldukları Tarım-Sen yöneticilerinin işyerine yaklaşması mahkeme kararıyla yasaklandı. Yani yasal haklarını kullanan işçiler cezalandırılırken yasaları çiğneyen Agrobay patronu mahkeme ve jandarmanın desteğini aldı. Ama bakın Agrobay patronu ne diyor: “Hak bu şekilde aranmaz, yargıya gidilir. Hepimiz biliyoruz ki işçi zaten bu ülkede 1-0 önde başlıyor.” Evet, yanlış okumadınız. Boks ringinde eli kolu bağlanmış işçi patronun yumrukları karşısında kendini savunmaya çalışırken Agrobay patronu işçinin 1-0 önde başladığını söyleyecek kadar pervasız!
Tıpkı kölelerin isyanını hazmedemeyen Romalı egemenler gibi yıllarca sömürdüğü işçilerin direnişe geçmesine tahammül edemeyen Agrobay patronu bununla da yetinmiyor ve şöyle diyor: “İyi niyetli bir insan arabulucuya gider, sizinle konuşur, olmazsa davaya gider. Ama bunların niyetleri çok başka. Burada birileri kahraman olmak istiyor, birileri de kolaydan para almak istiyor.” Düşünebiliyor musunuz, köle gibi çalışacaksınız, sağlığınızdan olacaksınız, patronu zengin edeceksiniz sonra da bu patron kalkıp sizi kötü niyetli olmakla suçlayacak ve “kolaydan para kazanmak istiyor” diyecek!
Elbette Agrobay tek örnek değil. Hemen tüm işçi mücadelelerinde benzer durumları görürüz. Korunan, kollanan, hukuksuzluklarına göz yumulan, cezasızlıkla ödüllendirilen patronlar bir yanda, grevleri yasaklanan, yasalara aykırı davranmakla itham edilerek mücadeleleri suç sayılan, nankörlükle suçlanan işçiler diğer yanda… 2021’de Migros Depo direnişçisi Fatma, “niye bu yasalar hep işçiye işliyor” diye isyan etmişti. İşçi Dayanışması’nın 156. sayısında bu soruya cevap verirken şöyle demiştik: “Çünkü kapitalist SÖMÜRÜ sisteminde egemen sınıf patronlardır ve yasalar onlar için yapılır. Onlar isterlerse kendi yasalarını çiğneyebilirler, değiştirebilirler. İsterlerse işçilerin önüne yeni yasa(k)lar koyabilirler. Çünkü siyasi iktidar da gerçekte onların temsilcisidir ve sürekli onları kayırır.” İşte hak aramak isteyen işçilerin görmesi gereken gerçek budur. Bilelim ki sermayenin tek amacı işçilerin elini kolunu bağlamak, hak aramasının önüne geçmektir. Haklarımızı genişletmek, önümüze “yasal değil” denilerek dikilen engelleri aşmak ancak birlik olup örgütlendiğimizde mümkündür.
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Tüm dünyada ekonomik yıkımın emekçileri, emekçi gençliği çıkışsız bıraktığı bir dönemde, Türkiye’de de baskıları, yasakları arttıran, korku iklimi yaratarak...
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...