Buradasınız
Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
Avcılar’dan bir kadın işçi
UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik. Ben de düşündüklerimi sizlerle paylaşmak istedim.
İnsanın oturmuş bir hayatı olması, düzenli bir işi, bir yuvası olması güzeldir. Akraba, arkadaş çevremizin, günlük hayatta bazı rutinlerimizin olması bizleri güvende hissettirir. İnsanlar genelde kurulu düzen derken bunları kasteder. Bunu önemsemek ve korumaya çalışmak hepimiz için anlaşılırdır. Ama bir an için bu makul düşünceleri kenara bırakalım ve dönüp dünyaya, bize reva görülen hayatlara bakalım. Nasıl bir kurulu düzen görüyoruz?
Dünyanın kurulu düzenine kapitalizm deniyor. Bir avuç zenginin çıkarları için milyarlarca insanın yaşamının cehenneme dönüştürülmesi üzerine kuruludur bu düzen. Yoksulluk pençesinde kıvranan milyarlarca insan, yağmalanmış doğa, her gün bir yerde patlak veren savaşlar, katledilen çocuklar, kadınlar… Hepsi zengin daha zengin olsun diyedir. Dünyanın genel hali böyle, peki ya yaşamlarımız? Polonez işçilerinden örnek verelim, sendikalaşma mücadelesine başlamadan önceki hayatlarına bakalım. Anlattıklarından biliyoruz ki bayram seyran demeden izinsiz çalıştırıldılar. Çocuklarına, ailelerine vakit ayıramadılar. Onlar için kurulu düzen, mesela izin alamadığı için çocuğunun büyümesini görememek demekti. Çalışma koşulları yüzünden sürekli hastalanmaktı. Gece gündüz demeden çalışmanın karşılığında evlerine ancak bir asgari ücret götürebilmekti. İtilmek, horlanmak, zorbalığa uğramaktı. Her gün aynı şeylerin tekrarlandığı, kendi deyimleriyle robotlaştırıldıkları bir hayat yaşıyorlardı. “Kurulu düzenimiz bozulmasın” diyerek pek çok şeye boyun eğmek zorunda hissediyorlardı kendilerini. Peki, bu hepimizin hikâyesi değil mi? Dünyanın dört bir yanındaki işçilerin yaşamı bundan farklı değil. İşte dünyanın düzeni bu!
Hayatın hayhuyunun dışına çıkıp, “nasıl bir dünyada nasıl bir hayat yaşıyorum” diye düşünsek bu kadar korkar mıydık düzenimizin bozulmasından? Ya da daha iyi bir yaşam inşa etmek için adım atmaya çekinir miydik? Bu yüzden düşünmeye, sorgulamaya, anlamaya bile zamanımızın ve enerjimizin kalmaması için uğraşıyor düzenin egemenleri. Bizleri adeta robotlaştırıyorlar. Ama bir kere kabuğumuzu kırdığımızda, zihnimizdeki duvarları yıktığımızda tüm gerçeklik berraklaşıyor. Polonez direnişçisi bir kadın, Ankara yürüyüşleri sırasında Kartal’da sahilden geçerken denizi ilk kez gördüğünü söylemişti. Bu düzenin bizden koca bir yaşam çaldığını fark etmenin ifadesidir bu sözler. Bunu idrak ettiğimizde bırakalım değişimden korkmayı, o değişimi yaratabilmek için canla başla mücadele etmeye başlarız. Üstelik değişmesini istediğimiz sadece kendi günlük yaşamımız değil, dünya düzeninin ta kendisi olur. Direnişçi ablamız girişte aktardığım konuşmasını şu güzel sözlerle bitirmişti: “Kurulu düzeni bozarsak, her yer bizim düzenimiz olur!” Her şey bizim, her yer bizim olsun diye, dünya güzelleşsin diye birliğimizi ve mücadelemizi büyütelim.
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Yolbulan Metal İşçileri Eylemlerine Devam Ediyor
- GE Grid Solutions Grevinde Anlaşma Sağlandı
- Schneider Elektrik’te Anlaşma Sağlandı
- Genel-İş Üyesi İZBB İşçileri İş Bıraktı
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Direnişçi Polonez İşçileri: “Direne Direne Kazandık!”
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
- Green Transfo’da Grev Başladı
- İşçilerin Grev-Direniş Rehberi
- İşçiler “146+Bir Polonez” Belgeselinin Galasında Buluştu
- Arıtaş Kriyojenik İşçileri de Greve Çıktı
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Polonez Direnişçileri Çatalca Adliyesi Önünde
- Polonez İşçileri Baskılara Rağmen Mücadeleyi Sürdürüyor!
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grev Ateşi Büyüyor: Grid Solutions ve Schneider Elektrik de Grevde!
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Hitachi Energy’nin 4 Fabrikasında Grev Başladı
- Aile Hekimleri Grevde
Son Eklenenler
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.
- İngiliz egemenleri, sömürge döneminde ticaret gemilerini, donanmalarını korumak için vahşi bir yöntem geliştirmişler. “Yamyam fare yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntem şöyle: Açık denizdeki gemilerde fareler çoğalınca önce bir fare yakalanır, boş...