Buradasınız
Hiroşimalı 100 Öğretmenin Bildirisi
Atom bombasının kurbanı olan Hiroşima kentinin öğretmenleri, Abe hükümetinin militarist girişimlerine karşı çıktıklarını açıklayan bir bildiri yayınladılar. “Anayasa Değişikliğine Hayır!” “Savaşa Son!” “Öğrencilerimizi Tekrar Savaş Alanına Gönderemezsiniz!” şiarıyla hazırlanan bu bildiriyi yayınlıyoruz ve Hiroşimalı öğretmenlerin Japon hükümetinin savaş politikalarına onurlu karşı duruşlarını selamlıyoruz.
Anayasa Değişikliğine Hayır! Savaşa Son!
Öğrencilerimizi Tekrar Savaş Alanına Gönderemezsiniz!
Biz Hiroşima’daki öğretmenler, Anayasanın 9. maddesindeki Öz Savunma Güçleri ibaresine ve bu maddeye “olağanüstü hal fıkrası”nın eklenmesine kati surette karşıyız. Bugünün koşullarında eli kulağında olan savaşın ve nükleer silahların yol açacağı felâketi önlemeye kesin kararlıyız.
Genç insanların eğitiminden sorumlu olan öğretmenler olarak bizler, şu hususları beyan etmeyi görevimiz addediyoruz: Öğrencilerimizi tekrar savaş alanına gönderemezsiniz! Öğrencilerden “hayatlarını devlet davasına adamaları”nı talep eden savaş eğitiminin canlandırılmasına son! Eğitimin savaş seferberliğine dönük devlet politikasının bir aracı olmasına izin vermeyelim!
Bizler, Hiroşima’dan, atom bombasıyla bombalanmış bir kentten, tüm Japonya’daki meslektaşlarımıza, anayasa değişikliğine ve savaşa karşı bize katılmaları çağrısında bulunuyoruz.
Başbakan Abe, geçen sonbaharda Liberal Demokrat Partinin seçim kampanyası sırasında şu açıklamada bulunmuştu: “Anayasanın değiştirilmesini gündeme getirmenin zamanıdır. Anayasanın 9. maddesine Öz Savunma Güçlerine açıkça atıfta bulunan bir ibare eklemeliyiz.” Bu ne anlama geliyor? Uzun zamandır Japonya’yı askeri güç kullanmaktan ya da bir savaşa katılmaktan alıkoyan 9. maddeyi, savaşı haklı gösterme maddesine dönüştüren temelden bir değişiklik yapılmak isteniyor. Bu nedenle anayasal değişiklik, Japonya’yı “savaştan vazgeçmiş ülke” olmaktan “savaş çıkartan ülke” olmaya dönüştürmek anlamına gelmektedir. Savaşı reddeden 9. madde, “öz savunma” adı altında tam tersi karakterdeki bir maddeye dönüştürülmek istenmektedir.
Planlanan anayasa değişikliğindeki diğer bir önemli sorun da, başbakana anayasayı askıya alma ve sıkıyönetim ilan etme hakkı veren bir “olağanüstü hal fıkrası” eklenmek istenmesidir. Böylelikle tüm toplum başbakanın tek bir emriyle anında savaş durumuna geçirilerek seferber edilebilecektir.
Bugüne kadar “öz savunma savaşı” olduğu iddia edilmeyen tek bir savaş yaşanmış mıdır?
Tarihsel gerçek şu ki, biz Hiroşima halkı, “öz savunma” adı altında saldırgan bir savaş için seferber edilmiş ve sonuçta insanlık tarihinde eşi görülmedik vahşilikteki bir atom bombası deneyimiyle karşı karşıya kalmıştık.
“Savaşı muhakkak engelle!” – Biz Hiroşimalı öğretmenlerin temel kalkış noktası budur.
Bu ilkeye dayanan Hiroşimalı öğretmenlerin sıkı birliğini ve tutarlı mücadelesini baskı altına alıp yıkıma uğratmak amacıyla Eğitim Bakanlığı, okul törenlerinde Hinomaru (milli bayrak) asmayı ve Kimigayo (milli marş) söylemeyi zorunlu kılan bir saldırıya girişmiştir. Bunların her ikisi de savaşı azdırmanın araçlarıydılar, bugün de öyledirler. Bu gerici talimata uymayı reddeden öğretmenlere karşı toplu disiplin cezaları veriliyor.
Öğretmenlere uygulanan bu saldırıyı takiben, öğretmenlerin üzerindeki angarya yükü arttırılmış, işyerlerini parçalayan, öğretmenlerin birliğini bozup dağıtan özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamaları hızlandırılmıştır.
Ama bu tip baskı ve yıldırma girişimleri de, savaşa karşı çıkma ve gençleri sınıflarından kopartıp savaş alanlarına göndermenin acı tarihini tekrarlamama yönündeki sımsıkı kararlılığımızı ortadan kaldıramayacak. Asla savaşa geçit vermeyecek, öğrencilerimizi savaş için seferber etmeye iştirak etmeyeceğiz. Öğrencilerimize, hayatlarını devlet ve imparator için feda etmenin onurlu bir şey olduğunu ve ülkenin savunulmasının sosyal bir yükümlülük olduğunu öğretmeye dönük devlet politikasını reddetmeye ant içiyoruz. Çocuklarımızın ve öğrencilerimizin savaş için seferber edilmesinde işbirlikçi olarak davranmanın acı deneyimini asla tekrarlamayacağız.
Öz Savunma Gücünün mevcut tanımı 9. maddeye eklendiğinde, öğretmenler sınıflarında savaş potansiyelini, askeri güç kullanımını ve öz savunma savaşını meşru göstermek zorunda kalacaklardır.
Anayasal değişiklik ve eğitimin yeniden şekillendirilmesi bir ve aynı şeydir. Savaş alanlarında kimler öldürecek ve kimler öldürülecektir? Her ülkeden işçiler! Bir avuç kapitalistin ve egemen sınıfın çıkarları için kurban edilecek olanlar onlardır. Biz işçiler birbirimizi öldürmek zorunda değiliz. Biz işçiler savaşmayacağız.
“Savaşa geçit vermeyeceğiz” “Öğrencilerimizi tekrar savaş alanlarına gönderemezsiniz” – Bunlar öğretmenler olarak asla vazgeçmeyeceğimiz ilkelerdir. Anayasa değişikliği ve savaş, çocukların eğitimiyle bağdaşmaz.
Hiroşima’nın tüm öğretmenleri!
İşyerlerimizde birliğimizi tekrar sağlayalım ve savaşı teşvik için planlanan anayasa değişikliğine karşı sesimizi yükseltelim!
10 Şubat 2019
DESTEKLEYENLER:
Hiromi Tanaka (Lise Öğretmenleri Sendikası Hiroşima-Minami Özel Destek Eğitim Okulu şubesi / “Hinomaru/Kimigayo davası(*)” şikâyetçisi)
Sachiko Gondai (Lise Öğretmenleri Sendikası eski üyesi / “Hinomaru/Kimigayo davası” şikâyetçisi)
Ayako Hirano (Hiroşima Öğretmenler Sendikası Yachiyodai Ortaokulu şubesi / “Hinomaru/Kimigayo davası” şikâyetçisi)
Kenji Kurazawa (Hiroşima Öğretmenler Sendikası Hiwa İlkokulu şubesi / 6 Ağustosta [Hiroşima günü] ücretli izin aldığından disiplin cezasına çarptırıldı)
Shin-ya Kagehisa (Lise Öğretmenleri Sendikası eski üyesi / “Hinomaru/Kimigayo davası” şikâyetçisi)
Yoshiharu Nishimoto (Lise Öğretmenleri Sendikası eski üyesi / Ohno kent meclisi eski üyesi)
Yuhki Kawabata (Hiroşima Belediye İlkokulu öğretmeni)
28 Şubat itibarıyla 111 öğretmen tarafından imzalanmıştır.
(*) “Hinomaru/Kimigayo davası”: Okul törenlerinde asılan milli bayrağın (Hinomaru) önünde ayağa kalkıp milli marşı (Kimigayo) söylemeyi reddeden öğretmenlere verilen disiplin cezalarının geri alınması talebiyle açılan dava.
- İngiltere’de On binler Yeniden Meydanlarda: “İsrail’i Silahlandırmaya Son!”
- Japonya’da Liman İşçileri ABD Savaş Donanmasına Karşı Greve Çıktı
- Filistin Halkıyla Dayanışma ve Savaş Karşıtı Protestolar Devam Ediyor
- Dünya İşçileri Saldırılara, Baskı ve Zorbalığa Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Almanya’da Grev Dalgası da Grev Hakkına Yönelik Saldırılar da Büyüyor
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Barış ve Adalet Yürüyüşümüzü Durduramayacaklar!
- Dünyanın Dört Bir Yanında Grev ve Kitlesel Eylemlerle İşçiler Mücadeleyi Büyütüyor!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Sürüyor, Savaşa Karşı Tepki Büyüyor
- Yunanistan’da Tren Katliamının Yıl Dönümünde Genel Grev
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Venezuela’da da İşçiler Hâlâ Toprak Altında!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Devam Ediyor
- İngiltere’de Meydanlar: “Filistin’e Özgürlük! Ateşkes Hemen Şimdi!”
- İngiltere’de İşçiler Grev Hakkına Sahip Çıkıyor
- Dünya Meydanları: Savaşa, Düşmanlığa, Baskı ve Zorbalığa Hayır!
- Arjantin’den İrlanda’ya İşçiler Grev Diyor
- İnsanlığa Büyük Acılar Çektiren Kapitalizme Karşı Birleşelim
- Sağlık İşçileri: 2024’te Her Şeye Rağmen Mücadele!
- Meksika’dan ABD’ye Büyük Göçmen Yürüyüşü: “Suçlu Değil Uluslararası İşçileriz!”
- Avrupalı İşçiler Belçika’da Haykırdı: “Kemer Sıkmaya Hayır!”
- UİD-DER’in 6 Ağustos Hiroşima Büyük Eylem Organizasyon Komitesi’ne Dayanışma Mesajı
- UİD-DER’den Doro-Çiba’ya Dayanışma Mesajı: Kahrolsun Hiroşima’da G7 Zirvesi Düzenleyen Emperyalist Güçler!
- Doro Çiba’dan UİD-DER’e 1 Mayıs ve 14 Mayıs Mesajı
- 19 Mayıs G7 Hiroşima Zirvesini Ezmek İçin Mücadele Çağrısı
- Fransa’dan Yeni Anti-Kapitalist Partiden Dayanışma Mesajı
- Japonya Doro Çiba Sendikasından Türkiyeli Emekçilere Dayanışma Mesajı
- Partido Manggagawa: Filipinler’de İşçi Sınıfına Saldırılar Artıyor!
- Fumiaki Hoşino Ölümünün 3. Yıldönümünde Anıldı
- UİD-DER’den İngiltere’de Grevci Demiryolu İşçilerine Dayanışma Mesajı
- Japon Doro Çiba Sendikasından Çağrı
- Akiko Hoşino’dan UİD-DER’e Teşekkür Mesajı
- Akiko Hoşino’dan Yanıt ve Teşekkür
- Daha Söylenmedi Şarkımız
- İtalya’daki Fedex/TNT Grevcilerine Dayanışma Mesajı
- İtalya’da Kargo İşçilerinin Polis Saldırısına Yanıtı: FEDEX/TNT’de Yeni, Güçlü Bir Grev
- Doro-Çiba: Güney Kore’ye Karşı İhracat Kısıtlaması Derhal Geri Çekilsin!
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...