Buradasınız
Hükümetten Kadınlara “Müjde”: Esnek Çalışacaksınız!

AKP’nin “reform”, “müjde” gibi süslü ifadelerle, doğum yapan kadın işçilerin haklarına dair Meclis’e sunduğu taslak yasalaştı. Bu yasayla çalışan kadınların pek çok yeni hak elde ettiği, kadınların istihdama daha fazla katılacağı, doğum yapan çalışan kadınların sorunlarının çözüleceği iddia ediliyor. Oysa yasadan kadınlar için çıka çıka esnek çalışma ve güvencesizlik çıkmıştır. Getirilen düzenlemeyle amaçlanan bir yandan işgücünü esnekleştirmek ve ucuzlatmak, bir yandan doğum oranlarını arttırmak ve çocuk bakımı yükünü tamamen kadının sırtına yıkmaktır. Yasayla sözde “kadınlara tanınan haklar” özel istihdam bürolarının meşrulaştırılması için bahane de teşkil ediyor.
Hamilelik, doğum ve doğum sonrası işçi kadının ve işçi ailesinin yaşadığı sorunlar durumu iyice ağırlaştırıyor. Hamilelik sırasında işten atılma korkusu, verimin düşmesi bahanesiyle maruz kalınan baskılar, doğum izninin yetersizliği nedeniyle hem annede hem bebekte oluşan travmalar, emzirme izninin yetersizliği ve işyerlerinin emzirme için uygun olmaması sebebiyle sorunlar yaşanıyor. Yasa, tüm bu sorunlar karşısında kadınlara “yarım gün çalışma hakkı” veriyor.
Yasa, doğum sonrası analık izni süresi sonunda kadın işçiye, süt izni olmaksızın, ilk çocuk için 2 ay, ikinci çocuk için 4 ay, 3. ve sonraki doğumlar için 6 ay yarı zamanlı çalışma “hakkı” getiriyor. Yarı zamanlı çalışma karşılığında tam maaş alınacak ama aradaki fark patronların cebinden değil işçilerin parası olan İşsizlik Fonundan karşılanacak. Kadın işçinin yarı zamanlı çalışmayı talep etmesi sözde işten çıkarma gerekçesi yapılamayacak. Ama hamile kalan kadınların karşı karşıya kaldığı uygulamalar, patronların işçi çıkardıkları için doğru düzgün bir yaptırımla karşılaşmamaları kadın işçiler için güvenceli çalışma diye bir şey olmadığını gösteriyor. İşçiler patronların örgütsüz işçileri ne kadar kolay işten attıklarını, bin bir oyunla tazminat vermekten nasıl kurtulduklarını iyi bilirler. Medyada “çalışan kadınlara müjde” olarak servis edilen bu yasada olumlu görünen ne varsa çalışma hayatının gerçeklerine çarpıp geri dönecek.
İşverenler kadın işçi çalıştırmayı tercih etmeyecekler. Çalıştırdıkları zaman daha da ucuza çalıştıracaklar. Doğum iznine ayrılan, yarı zamanlı çalışan kadınların yerine özel istihdam bürolarından işçi kiralanacak. Kadın işçilerin doğum izinleri özel istihdam bürolarından geçici, ucuz, güvencesiz işçi kiralamanın bahanesi haline gelecek. İşçiler iyice köle durumuna düşürülecek. Doğum sonrası yarı zamanlı çalışacak kadın işçinin boşluğu güvenceli istihdamla değil özel istihdam bürosundan kiralanacak işçilerle kapatılacak ve işçilerin arasına daha derin ayrımlar sokulacak. “Kölelik bürolarından” kiralanan işçi doğum yapan kadının izni bitince kendini kapı önünde bulacak. “Kölelik büroları”, kıdem tazminatının gaspı, esnek çalışmanın yaygınlaştırılması ile işçi için tek bir işyerinde yıllarca güvenceli olarak çalışma, kıdem biriktirme, emekli olma imkânı tamamen ortadan kalkacak.
Yarı zamanlı çalışma sonucu ücretin yarısının İşsizlik Fonundan karşılanması da büyük bir ayak oyunudur. Zaten İşsizlik Sigortası Fonu büyük oranda patronlara peşkeş çekiliyor. Kıdem tazminatı yükü patronların üzerinden alınıyor. Kadınların yarı zamanlı çalışma ücreti işçilerin fonundan karşılanıyor. O zaman burada işçiler nasıl bir “hak” elde etmiş oluyor? İşçilerin ücreti kendi fonlarından ödetiliyor, sonra da işçiye “sana yeni haklar verdik” deniliyor. Ürettikleri zenginliklerden daha fazla pay almak işçilerin hakkıdır. Oysa yasa bu payı arttırmıyor, tersine azaltıyor. İşçi ücretleri ile patronların serveti arasında bu denli büyük bir uçurum varken patronların servetini daha da arttıracak uygulamalar işçi düşmanı uygulamalardır. Ne yazık ki kadın işçilerin payına daha büyük saldırılar düşüyor. “Reform” diye sunulan bu uygulamalar işçi kadınların ve işçi ailelerin sorunlarını çözmeyecek, çok daha büyük sorunlar yaratacaktır.
İşçi kadınların talepleri nettir: Doğum ve emzirme izinleri ücretli olarak uzatılmalıdır, her işyerinde çalışan kadın sayısına bakılmaksızın nitelikli kreşler açılmalıdır, sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Sermaye sınıfı ve emrindeki AKP hükümeti elbette bu talepleri kendi rızasıyla yerine getirmeyecek. Sorunlarımızın çözümü ve haklarımızı korumanın yolu bunun için mücadele etmekten ve örgütlenmekten geçiyor. UİD-DER Kadın Komitesi’nin “Emekçi Kadınlar Mücadeleye! Kadına Şiddete Hayır, Her İşyerine Kreş, Doğum İzni Uzatılsın, Gece Vardiyası Yasaklansın!” kampanyasına sahip çıkmak, büyütmek ve bu kampanyayı sendikalarımıza taşımak önemli ve büyük bir adımdır. Emekçi kadınlar olarak haklarımız ve çocuklarımızın geleceği için örgütlenelim, mücadele edelim.
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....