Buradasınız
İktidarın Enflasyon Masalı
Kocaeli/Gebze’den bir metal işçisi

Türkiye İstatistik Kurumu enflasyon verilerini açıkladığında veriler toplumun çoğunluğunda pek de şaşkınlık yaratmıyor artık. Nedeni çok açık; TÜİK gerçek enflasyonu değil tamamen hayali rakamlar açıklıyor. Devleti yönetenlerden azar yememek, görevden alınmamak, ülkede her şeyin yolunda gittiği algısını yaratmak için rakamlara takla attırıyor. Öyle ki enflasyonun düşük gösterilebilmesi için, enflasyon sepetindeki ürünlerle istediği gibi oynayabiliyor. Veya enflasyon sepetindeki temel ürünlerin fiyatlarını düşük gösteriyor. Tüm bunlara rağmen TÜİK yıllık enflasyonun yüzde 70 olduğunu açıklamak zorunda kaldı. Bağımsız kuruluşlar ise gerçek enflasyonu yüzde 150 civarında açıklıyorlar. Bir an resmi enflasyonun doğru olduğunu kabul edelim; yüzde 70’lik enflasyon emekçiler için tam bir yıkım değil mi? Ücretlere yapılan zamlar ile resmi enflasyonu karşılaştırarak alım gücümüzdeki erimeyi anlayabiliriz. Üstelik zamların nerede duracağı, nereye kadar gideceği belirsizdir. Hayat pahalılığıyla alım gücü arasındaki mesafe açıldıkça açılıyor. Siyasi iktidarsa “sabredin düzelecek” diyerek hâlâ emekçileri kandırmaya çalışıyor.
Ramazan ayında Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen iftar yemeğinde konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, gençlerin, kadınların, çalışanların yaşadıkları sıkıntıların farkında olduklarını, ne istediklerini bildiklerini belirterek “Aralık ayından itibaren bu ülkede her ay enflasyonun nasıl düştüğünü hep beraber göreceğiz ve yürüyeceğiz. İşler daha iyi olacak” demişti. Benzer açıklamalar iktidarın diğer temsilcileri tarafından da yapılıyor, “sabredin az kaldı, Aralıkta düze çıkacağız, enflasyon düşecek, şahlanacağız” denilerek toplumda bir umut havası yaratılmaya çalışılıyor.
Enflasyon düşüşe geçecek mi yoksa yükselecek mi bunu yaşayıp göreceğiz. Ama bilelim ki enflasyonun düşmesi fiyatların eski haline döneceği anlamına gelmiyor. Enflasyon dediğimiz şey fiyatların artış hızıdır. Enflasyonun düşmesi fiyatların düşmesi demek değil, fiyatların artış hızının düşmesidir. Yani fiyatların daha düşük bir hızla artması demektir. Fiyatlar bu denli yükseldikten ve ücretlerimiz eriyip açlık sınırının altına düştükten sonra enflasyonun düşmesi yaşadığımız sorunların çözüleceği, rahat bir nefes alacağımız anlamına gelmiyor. Eğer birlik olup itirazımızı, hoşnutsuzluğumuzu ortaya koymazsak, saldırılara karşı çıkmazsak biz işçi ve emekçileri bekleyen şey yoksulluk ve açlıktır. Yapmamız gereken işyerlerimizde, sendikalarımızda ortak talepler etrafında birleşmektir, hiçbir ayırım gözetmeden birlik olmaktır.
TÜPRAŞ İşçileri Direniyor
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...