Buradasınız
İşçiler Yoksulluğa, Sendika Düşmanlığına, Eşitsizliğe, Savaşa Karşı Mücadele Ediyor!
Amazon işçilerinin dünya çapında “Kara Cuma” grevi!
Amazon işçileri, teknoloji devi şirketin 30 yıllık tarihinde en büyük greve imza attılar. Tüm dünyada alışverişin en yoğun olduğu Kara Cuma’da (Black Friday) Amazon işçileri 30’dan fazla ülkede greve çıktı. Amazon işçilerinin uluslararası mücadelesini örgütleyen “Make Amazon Pay/Amazon’a ödet!” adlı kampanya grubunun ilan ettiği uluslararası eylem gününde, onlarca ülkede depo ve tedarik merkezlerinde grevler ve eylemler gerçekleştirildi.
İşçiler sendikalaşmayı engelleyen, ağır çalışma koşullarını ve düşük ücretleri dayatan Amazon’a karşı dünyanın dört bir yanında ortak taleplerle mücadele ediyor. ABD’de kazanılan ilk sendikal zaferin ardından diğer ülkelerdeki Amazon işçileri de uluslararası dayanışma ruhuyla sendikal mücadeleyi büyütüyor.
Grev günü, İngiltere’nin Coventry bölgesinde bin işçi greve çıkarak, Amazon deposu önünde coşkulu bir eylem düzenledi. İtalya, Almanya ve ABD’den de grevci işçilerin katıldığı grev meydanındaki eylemde uluslararası dayanışmaya vurgu yapıldı. Almanya’dan Ver.di sendikası üyesi bir işçi yaptığı konuşmada “Dayanışma sınır tanımaz. Her sabah aynı saatte aynı sıkıntılara uyanıyoruz. Bu bir sınıf mücadelesi. Dayanışmamızı da mücadelemizi de uluslararası çapta büyütmeliyiz” dedi. Başka bir işçi ise, “Hangi dili konuştuğumuzun bir önemi yok. Biz dayanışmanın dilini konuşuyoruz. Birlikte mücadele ediyoruz. Amazon’a diz çöktüreceğiz. Hak ettiğimizi alacağız” diyerek mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu.
ABD’den İngiltere’ye Fransa’dan Hindistan’a 30’dan fazla ülkede greve çıkan işçiler sendikalarının tanınmasını, kötü çalışma koşullarının düzeltilmesini, ücretlerin arttırılmasını talep ediyorlar. Sözde indirimlerle küresel çapta milyarlarca dolarlık ticaretin yapıldığı, internet alışverişinin zirveye çıktığı “Kara Cuma”yı küresel eylem gününe çeviren Amazon işçileri Kara Cuma indirimlerinin sürdüğü günler boyunca grevlerine ve eylemlerine devam edecek.
Çekya’da tarihi grev
Doğu Avrupa ülkesi Çekya’da kamu ve özel sektör işçileri tarihi bir greve imza attılar. Sağlık, sosyal hizmet, eğitim, otomotiv, metal, gıda, enerji, ulaşım ve daha birçok sektörden yaklaşık 1 milyon işçi 27 Kasımda grev gerçekleştirdi. Çek-Moravya Sendikalar Konfederasyonunun (ČMKOS) çağrısıyla gerçekleşen grevde işçiler, yüksek enflasyona, düşük ücretlere, kemer sıkma politikalarına, emeklilik hakkının gasp edilmesine, fahiş enerji fiyatlarına karşı tepkilerini dile getirdiler. Başkent Prag’da protesto gösterisi yapan grevci işçiler taleplerini haykırdılar.
Ülkedeki okulların yüzde 70’inde eğitim durdu. Eğitim emekçileri hükümetin eğitime daha fazla bütçe ayırmasını talep ettiler. Hükümetin, ücretini ödediği ders saatini düşürme politikasına tepki gösterdiler. Greve çıkan sağlık çalışanları da ücretlerinin erimesine ve kamu sektörü işçilerinin maaşlarının dondurulmasına tepkilerini dile getirdiler. Ülkenin en büyük fabrikalarından olan Skoda Otomotiv’in tüm tesislerinde işçiler iş bırakarak hükümetin kemer sıkma politikalarını protesto ettiler. Mart ayında emeklilik yaşının yükseltilmesine karşı meydanlara çıkan Çekyalı emekçiler hükümetin hak gasplarını ve yoksullaştırma politikalarını arttırmasına karşı mücadele etmeye devam ediyor.
Almanya’da kamu işçilerinin uyarı grevleri devam ediyor
Almanya’nın Berlin, Hamburg ve Bremen şehirleri başta olmak üzere birçok şehirde binlerce kamu emekçisi greve çıktı. Okullarda, kreşlerde, üniversitelerde, hastanelerde ve kamu dairelerinde iş durduran işçiler uyarı grevleriyle hükümeti taleplerini kabul etmeye çağırıyor. Nisan ayından bu yana devam eden ve yaklaşık 1 milyon 100 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinin iki turunda da talepleri görmezden gelinen işçiler uyarı grevleriyle mücadeleyi yükseltiyorlar.
Birleşik Hizmet Sektörü Sendikası Ver.di öncülüğündeki sendikaların çağrısıyla grev kararı alan kamu emekçileri 10,5’lik ücret artışı veya en az 500 avro artış talep ediyorlar. Ayrıca talepler arasında Bremen, Hamburg ve Berlin şehirlerinde çalışan işçiler için 300 avroluk ek şehir ödeneği yer alıyor. 22 Kasımda başlayan uyarı grevlerine Berlin’de 10 binden fazla işçi, Hamburg’da 7 binden fazla işçi katıldı. İşçiler grevin yanı sıra, çeşitli şehirlerde ve işyeri önlerinde miting ve yürüyüşler düzenleyerek taleplerini haykırdı. Hükümetin sendikalara teklifte dahi bulunmadığı müzakerelerin üçüncü turunun 7 Aralıkta başlaması planlanıyor. Yeni müzakere turu öncesinde kamu sektörünün farklı alanlarında da greve gideceklerini ve eylemlerini arttıracaklarını söyleyen sendikalar taleplerinde kararlı olduklarının altını çiziyorlar.
25 Kasımda emekçi kadınlar eşitlik talebini yükseltti
25 Kasımda dünyanın dört bir yanında kadınlar meydanlara çıkarak giderek artan şiddete ve baskılara karşı öfkelerini dile getirdiler. Şiddeti körükleyen, erkek egemen düzene “hayır” dediler. Her üç günde bir 1 kadının katledildiği İtalya’da, yakın zamanda 22 yaşında üniversite öğrencisi genç bir kadının katledilmesi öfkeyi daha da büyüttü. On binlerce kadın ve erkek başta Roma ve Milano olmak üzere birçok kentte bir araya gelerek bir yürüyüş gerçekleştirdi. Fransa’da da on binler alanlardaydı. “Kadınlar Öfkeli, Şiddeti Durdurun!” yazılı pankartlarla meydanlara çıkan kadınlar, “Artık ölüleri saymak istemiyoruz” diye haykırdılar. Kadına yönelik şiddete karşı önlem alması için hükümete seslendiler.
İspanya’da başta Barselona olmak üzere birçok kentte protesto yürüyüşleri yapıldı. Belçika’nın Brüksel kentinde yüzden fazla kadın örgütü bir araya gelerek protesto gösterisi düzenledi. Ekvador’un başkenti Quito ve Kolombiya’nın başkenti Bogota’da da kadınlar giderek artan şiddete karşı seslerini çıkarmak için meydanlara çıkarak “Zafere Kadar Mücadele!” dediler. Peru’da, Şili’de, Arjantin’de, Venezuela ve Bolivya’da da kadınlar meydanlara çıkarak “Kadına Yönelik Şiddete Hayır!” dediler.
Filipinler’de gerçekleştirilen 25 Kasım eylemlerinde “Savaş kadına yönelik şiddettir” sloganıyla Filistinli emekçilerle dayanışma gösterildi. Yapılan açıklamalarda “Savaş davulları o kadar güçlü çalıyor ki, yalnızca sağır edici olmakla kalmıyor, aynı zamanda kadınlara yönelik şiddeti de teşvik ediyor” denilerek derhal ateşkes çağrısında bulunuldu. Türkiye’de de çeşitli işyerlerinde ve pek çok kentin meydanında eylemler yapıldı. Eylemlerde Filistin halkıyla ve savaşın şiddetiyle karşı karşıya olan kadınlarla dayanışma sloganları atıldı.
- Güney Kore’de Devlet Başkanı Görevinden Uzaklaştırıldı, Mücadele Devam Ediyor
- Güney Kore’de Devlet Başkanına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- Almanya’da Volkswagen İşçileri Grevde
- Dünya İşçi Sınıfı İşyerlerinde, Meydanlarda Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere’de İşçi ve Öğrenci ‘Filistin için İşyeri Eylem Günü’nde Birleşti
- İspanya’da On Binlerce Emekçi Artan Kira Fiyatlarını Protesto Etti
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Yunanistan’da Kitlesel Genel Grev
- Fransa’da Demiryolu İşçileri İş Bıraktı
- Gürcistan’da Binlerce Maden İşçisi İşsiz Bırakıldı
- İspanya’da Emekçiler: Bizim Üzerimizde Çamur, Sizin Elinizde Kan Var!
- İngiltere’de On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlara Çıktı
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!
- Yunanistan Liman İşçileri İsrail’e Silah Sevkiyatını Engelledi
- İtalya’da Ulaşım, Liman ve Otomotiv İşçileri Grev Yaptı
- İspanya’da Emekçiler Yüksek Kiralara Karşı Meydanlara Çıktı
- Avrupa İşçi Sınıfı Emperyalist Savaşı Protestoya Devam Ediyor
- Savaşın Birinci Yılında Dünya İşçi Sınıfı “Emperyalist Savaşa Hayır’ Diyor
- ABD’de Liman İşçilerinden Kitlesel Grev
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...