Buradasınız
İşçilerin Sordukları/69 - Kıdem Tazminatı

Kıdem tazminatından gelir vergisi kesilir mi?
7162 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un, 30 Ocak 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte patronların elindeki medya organlarında; “Kıdem Tazminatından Kesilen Gelir Vergisi İade Edilecek!” başlıklarıyla haberler çıktı. Oysa bu haberler kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. Maddesi uyarınca kıdem tazminatından gelir vergisi kesilmemektedir. Dolayısıyla iade söz konusu değildir!
İşçinin ücreti daha eline geçmeden vergisi zaten kesilmektedir. Kıdem tazminatından bir kez daha gelir vergisi kesilmesi mantık dışıdır. Medyanın kıdem tazminatı alan her işçiye vergi iadesi yapılacakmış gibi haberler yapması işçilerin boş umutlarla oyalanması taktiklerinden yalnızca biridir.
Kıdem tazminatı nedir? Kimler kıdem tazminatı almaya hak kazanır?
Nasıl ki makinelerin yıpranma payı varsa ve patronlar bu payı maliyet kalemi olarak kenara ayırıyorlarsa kıdem tazminatı da işçilerin yıpranma payıdır ve kazanılmış bir haktır. İşçinin ücretinin işten çıktığında ona ödenmek üzere ayrılmış kısmıdır. Patronların rahat bir şekilde işçileri işten atmasını zorlaştırdığı için, kıdem tazminatı bir ölçüde işçiler için iş güvencesi anlamına da gelir. Çalıştıkları işyerinde bir yılı tamamlayan işçiler kıdem tazminatı almaya hak kazanır. 4857 Sayılı Kanuna göre;
- Emekliye ayrılanlar
- Evlendikten sonra bir yıl içinde işten ayrılmak isteyen kadınlar
- Askere giden işçiler
- Ölen işçilerin yakınları
- Haksız bir şekilde iş sözleşmesi feshedilenler
- Haklı nedenle işten ayrılanlar
- Sigorta başlangıcı 8 Eylül 1999 tarihinden önce olup, değişik işyerlerinde de olsa toplamda 15 yıl çalışan ve 3600 gün prim ödeyenler
Koşullardan en az birini sağlayan işçiye, o işyerinde çalıştığı süre boyunca geçen her tam yıl için işveren tarafından 30 günlük brüt ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Taksit yapılmaz, ödeme derhal gerçekleştirilmelidir.
7162 Sayılı Kanun hangi tazminatlardan bahsediyor?
Kıdem tazminatından binde 7,59 oranındaki damga vergisi dışında, gelir vergisi de dâhil herhangi bir vergi kesintisi yapılmıyor. Peki, medyada yalan-yanlış haberlerle servis edilen 7162 Sayılı Kanun hangi tazminatlardan bahsediyor?
Gelir vergisine tabi kılınan ve kesilen gelir vergisi iade edilecek olan tazminatlar, işverenle işçinin anlaşarak kıdem ve ihbar tazminatı dışında bir ödeme karşılığı iş sözleşmelerini sona erdirme hallerinde işverenin ödemeyi kabul ettiği tazminatlardır. 7162 sayılı Kanun; “iş kaybı tazminatı” (özelleştirme nedeniyle işini kaybeden işsizlere verilen tazminat), “iş sonu tazminatı” (4/B sözleşmeli olarak kamuda çalıştırılan görevlilere verilen bir tazminat), “iş güvencesi tazminatı” (hakkında işe iade kararı verilen işçinin başvurusu üzerine bir aylık süre içinde onu işe başlatmayan işyerinin işçiye ödemek zorunda olduğu tazminat) olarak çeşitli adlar altında yapılan ödemelerden bahsetmektedir. Bu ödemeler; kıdem ve ihbar tazminatlarının dışındaki alacaklardır. Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici Madde’ye göre; işçilerin bu alacaklarından kesilen gelir vergileri, “düzeltme zamanaşımı süresi içinde tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla” iade edilecek.
Ülkeyi yönetenler nice zamandır işçilerin kıdem tazminatı hakkına göz dikmiş durumda! “Kıdem tazminatı fonu” kurarak bu fonda biriken paraları patronlara peşkeş çekmek, işçilerin kıdem tazminatından yararlanma koşullarını zorlaştırmak ve zamanla kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldırmak niyetinde oldukları biliniyor. 2019 yılı içinde kıdem tazminatı hakkına ilişkin yeni bir saldırı planlanıyor. İşte bu ortamda kıdem tazminatıyla hiç alakası olmayan bir kanunun, medya tarafından ilgiliymiş ve iyileştirme yapılıyormuş gibi gösterilmesi, niyetin işçileri fona ikna etmek olduğunu ortaya koyuyor!
Daha Söylenmedi Şarkımız
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...