Buradasınız
İşçilerin Sordukları/73

Yargıtay’dan gece vardiyası ile ilgili emsal karar
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi geçtiğimiz haftalarda sürekli gece vardiyasında çalıştırılan işçiler için emsal olabilecek önemli bir karara imza attı.
Gaziantep’te bir otelde sürekli gece vardiyasında çalışan bir işçi bunun yarattığı sağlık sorunları nedeniyle işverenine gündüz vardiyasına geçmek istediğini defalarca bildirmiş ancak talebi kabul edilmemişti. İşçi istifa etmek zorunda kalmış ve mahkemeye başvurarak haklı nedenlerle işten ayrıldığını belirtmiş, hak ettiği kıdem ve ihbar tazminatı ile çeşitli alacaklarının işverence ödenmesini talep etmişti. Ancak işveren mahkemedeki savunmasında işçiyi kahvaltıcı olarak işe aldığını, işçiyi gece vardiyasında çalıştırmak zorunda olduğunu, istifa ettiği için işçinin tazminat hak etmediğini ileri sürmüştü. Davanın görüldüğü Gaziantep 3. İş Mahkemesi işvereni haklı bularak işçinin kıdem tazminatı alacağının ödenmesini reddetmişti. Bunun üzerine işçi davayı temyize taşıdı ve 22. Yargıtay Hukuk Dairesi yerel mahkemenin kararını hatalı bularak bozdu. Yargıtay İş Kanununun 24. maddesine göre, işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğine ve kıdem tazminatının ödenmesi gerektiğine hükmetti.
Yargıtay kararı ne anlama geliyor?
Kararda, davalı işverenin işçinin görevinin kahvaltıcılık olduğunu, gece çalışmak istemediği için iş sözleşmesini istifa ederek feshettiğini savunduğu hatırlatıldı. Yerel mahkemenin, “istifa dilekçesinin zorla imzalatıldığının ispatlanamadığı, davacının kahvaltıcı olarak işe alındığı, bu işin gece çalışmasını gerektirdiği, ayrıca tanık anlatımlarında işçinin gündüz çalışma isteği kabul edilmeyince işten kendisinin ayrıldığı anlaşıldığından davacı tarafından yapılan feshin haklı sebebe dayanmadığı” sonucuna varmasının hatalı olduğu dile getirildi. Yargıtay ayrıca işçinin sürekli gece çalıştığı için kendi isteğiyle işten ayrılmak zorunda olduğunu dilekçeyle beyan ettiğini, bu dilekçenin istifa olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirtti. İşçinin istifa dilekçesinde gerçek iradesinin ne olduğunun araştırılması gerektiğine dikkat çekti. Çalışma koşullarının düzeltilmesini isteyen işçilere baskı uygulandığı ve istifaya zorlandıkları düşünüldüğünde bu vurgular son derece önemlidir.
Kararda, “Davacının çalıştığı mutfak bölümünde postalar halinde çalışma yapıldığı dosya kapsamıyla sabit olup sadece davacının kahvaltıcılık görevi adı altında çalışma postalarının dışında tutulması ilgili mevzuat ilke ve esaslarıyla bağdaşmamaktadır. Bu itibarla işyerinde postalar halinde çalışma yapıldığı sabit olmasına rağmen davacının sürekli aynı postada çalıştırılmasının ilgili yasal düzenlemelere aykırı olduğu, bu aykırılığın giderilmesine yönelik talebin işverence yerine getirilmemesinin çalışma şartlarının uygulanmaması anlamına geleceği değerlendirilerek davacının iş sözleşmesinin İş Kanunu’nun ilgili maddesi çerçevesinde haklı sebeple feshedildiğinin kabulü gerekir” denildi. Kararda, “4857 sayılı İş Kanunu’nun 69. maddesi uyarınca, gece çalışması nedeniyle sağlığının bozulduğunu raporla belgeleyen işçiye işveren, olanakların elverdiği ölçüde gündüz postasında durumuna uygun bir iş verir. İşin niteliği ve yürütümü, iş sağlığı ve güvenliği göz önünde tutularak gece ve gündüz postalarında iki haftalık nöbetleşme esası da uygulanabilir” vurgusu yapıldı.
Bu karar işverenlerin “işin niteliği” bahanesiyle işçileri sürekli gece vardiyasında çalıştıramayacağı anlamına gelmektedir ve önemlidir. Benzer şekilde çalıştırılan işçiler haklarını bilerek ve birlikte hareket ederek daha iyi çalışma koşulları sağlanmasını talep etmelidir. Öte yandan aynı gerekçelerle işten ayrılmak zorunda bırakılan işçiler “istifa dilekçesi imzaladım, mahkemeye başvurmam olanaksız” diye düşünmemeli, haklarının takipçisi olmalıdır.
Dikkat Manipülasyon Var!
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...
- Elizabeth Gaskell’in Kuzey ve Güney adlı romanını okumaya başlamadan önce, kitabı okuduğunu düşündüğüm birçok mücadele arkadaşımın yorumlarını almak istedim. Biri önce dört bölümlük dizisini izlememi tavsiye etti, bir diğeri uzun bir özet gönderdi....
- 19 Marttan bu yana başta gençler olmak üzere protestolara katılanları polis şiddetiyle gözaltına alan, tutuklayan, tehdit eden rejimin saldırıları giderek artıyor. Saldırılar karşısında geri adım atmayan ve faşist baskılara itirazını dersleri boykot...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, başkent Londra’da hükümet binalarının bulunduğu Whitehall sokaklarına çıktı. Endonezya’da emekçiler, kabul edilen Silahlı Kuvvetler yasasını protesto etmek için sokaklara döküldü. Arjantin’de iktidara gelir gelmez...
- İşçi sınıfının yanında saf tutan, kalemini yoksulların, emekçilerin hayatını ve özlemlerini anlatmak için kullanan nice yazar, şair ve aydın geçmiştir dünyamızdan. 2 Nisan 1948’de yaşamdan koparılan Sabahattin Ali de bunlardan biriydi.
- Sevgili işçi kardeşlerim, İşçi Dayanışması’nın 202. sayısında ve UİD-DER web sitesinde yayınlanan “Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan” yazısını okudum ve sesli yorumunu defalarca dinledim. Bu yazı, sınıf bilinciyle hareket eden...
- Sevgili işçi kardeşlerim, işçi sınıfının büyüklerinden kulağımıza küpe olan bir söz vardır: “Ayağın taşa değse, kapitalizmden bil!” Sınıf bilinçli işçiler olarak, temas ettiğimiz her işçi kardeşimize bu sömürü düzeninin hepimize nasıl dokunduğunu...
- Yeşiline sevdalandım/ Mavisine…/ Gülen gözlerinden süzülen ışıltıya/ Bir şiir/ Bir şiir yolumuzu açar belki
- 29 Martta CHP’nin çağrısıyla Maltepe’de bir araya gelen 2 milyonu aşkın işçi, emekçi, öğrenci, emekli; faşist saldırılara, polis şiddetine, baskı ve yasaklara, adaletsizliğe karşı “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” diye haykırdı...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Meydanlarda verdiğimiz demokrasi mücadelesini işyerlerine de taşıyoruz!” şiarıyla 28 Martta örgütlü olduğu işyerlerinde yarım gün iş bıraktı. Sabah saatlerinde işçiler işyerlerinde DİSK’in ortak...
- KESK İstanbul Şubeler Platformu, 26 Mart sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan ve savcılık ifadesi dahi alınmadan çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Eğitim Sen İstanbul Üniversitesi işyeri temsilcisi Levent Dölek ve tüm tutukluların serbest...