Buradasınız
İşyeri Adı veya Patron Değişiyorsa, Bizim Haklarımız Ne Olacak?

İşyerlerinde yıllarca üç kuruş maaşa, ağır ve kötü iş koşullarında çalıştırılıyoruz. Buna rağmen patronlar kendi çıkarları doğrultusunda sürekli cambazlık yapmaktan da geri durmuyorlar. Çalıştığımız işyerinin kâğıt üzerinde sürekli adı değişiyor veya gün geliyor patron fabrikayı temelli satıyor, işyerinin sahibi değişiyor. Ya da bir fabrikada bulunan taşeron şirket sürekli olarak çeşitli isimler altında işçilere iş sözleşmeleri imzalatıyor. Patronlar bu değişiklikleri kendi çıkarları için yapıyor, biz işçilerin haklarını gasp ediyorlar. Örneğin, işçiler sendika üyesi olmasın, iş kanunundaki kimi haklardan yararlanmasın, tazminat hakkı kazanmasın diye yapılıyor bu değişiklikler. Her durumda hakları yenen, alacaklarını bir türlü alamayan, iş mahkemelerinde zor durumlara düşen bizler oluyoruz. Eğer şirket adı değişiyor veya patron değişiyorsa ve haklarımız ödenmiyorsa işçi arkadaşlarımızla birlikte haklarımızı aramasını ve almasını bilmeliyiz.
1) Patron aynı kalıyor ve çalıştığımız şirketin adı değişiyorsa (örneğin “Öz İpek” iken, “Sağlam İpek” olduysa) ne yapmalıyız? Bu değişikliği nasıl anlayabiliriz ve ne yapabiliriz? Her ay bordromuzu almalı ve bir önceki aydan farklı olarak değişiklik olup olmadığını kontrol etmeliyiz. Örneğin şirket ismi ya da işyeri numarasını mutlaka kontrol etmeliyiz.
2) Şirket ve patron değişiyorsa ne yapmalıyız? Şirket başkasına devredildiyse her hakkımızın da devredildiğine dair “devir sözleşmesi” istemeliyiz. İşten çıkarıldığımızda eski şirketteki ihbar, kıdem tazminatımızı ve her türlü alacağımızı almalıyız. Ben sorumlu değilim diyen yeni patrona da mutlaka dava açmalı ve hakkımızı yedirmemeliyiz.
Peki, böyle bir durumla karşılaşmamak için nasıl davranmamız gerekiyor? Karşılaşırsak ne yapmamız gerekiyor?
- İş sözleşmesine göre, işyerinin devrinde patron değişebilir ve onun yerini yeni patron alabilir. Bu durumda yeni patron işçilerin tüm hak ve borçlarını üstlenmiş olur. Yeni patron işçileri işten çıkaramaz.
- 4857 Sayılı İş Kanunun 6. maddesinde belirtildiği gibi işyerinin tamamının veya bir bölümünün devrinde işçilerin alacaklarından eski ve yeni patron birlikte sorumludur. Eski patronun sorumluğu yasada 2 yıllık süreyle sınırlandırılmıştır.
- İşyerinin ismi değiştiğinde veya aynı isimde başkasına satıldığında (yani patron değiştiğinde) işçilerin bütün haklarını ödeme sorumluluğu hem eski hem de yeni patrondadır.
- İşyerinin devri nedeniyle işçilerin ücret, yıllık izin, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi hakları eski patronun sorumluluğundan yeni patrona devredilir. Yeni patron işçilerin bütün haklarını devraldığını yazılı olarak taahhüt etmelidir.
- Şirket ismi veya patron değiştikten sonra, herhangi bir nedenle işçi istifa ederse ya da patron işçiyi işten çıkarsa bile, işçiye eski şirkette kazandığı kıdem tazminatını ödemek zorundadır.
- Söz konusu olan işyerinin isminin ya da patronun değişmesi değil bizim o işyerinde çalıştığımız sürenin ve yaptığımız işin süreklilik arz etmesidir. Kıdem tazminatı hesaplamasında bu süre dikkate alınır. Açılan davalarda bu durum göz önünde bulundurulur. Ancak işyerindeki iş arkadaşlarımızın bize ve bizim de onlara şahit olmamız gerekir.
- Patronların, bizlerin haklarına el koyarak kârlarına kâr katma çabaları hiçbir zaman sona ermeyecektir. İşyerinin devri ve satışı gibi durumlarda tüm işçiler bu değişiklikten etkilenecektir. Bu nedenle haklarımızı öğrenmeli, işçi arkadaşlarımızla birlikte hareket etmeli ve hakkımız olanı patronlara yedirmemeliyiz. Bu konuda sorun yaşayan her işçi kardeşimiz derneğimiz UİD-DER’e başvurarak yardım alabilir.
Yiyin Efendiler…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....