Buradasınız
İyi ki UİD-DER’liyim…
İstanbul’dan bir öğrenci

UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yere kanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm yaşadığımız sorunların nedeninin kapitalizm olduğunu öğrendim. Bu sayede öfke duymam gereken şeyin kapitalist sistem olduğunu ve ona karşı mücadele edilmesi gerektiğini öğrendim.
Daha önce içine kapanık, insanlarla konuşmaya bile çekinen bir insandım. İnsanları sevmiyor ve onlardan kaçıyorken UİD-DER sayesinde daha fazla kendime güvenmeye ve insanlarla daha iyi iletişim kurmaya başladım. Şimdi çevremden sık sık “sen çok değiştin” diyenleri duyuyorum. Bu değişim bana emek veren işçi abi ve ablalarım, UİD-DER’li dostlarım sayesindedir. Bu yüzden onlara minnettarım.
UİD-DER’e gelmeden önce yeteneklerimin farkında değildim. İnsanların gözü önünde bir iş yapmaya cesaretim yoktu ama burada pek çok işte görev almaya başladım. Kolektif bir işin parçası olabilmenin mutluluğunu ve gururunu içimde hissettim. Hatta ailemle olan ilişkilerim bile değişti. Evden içeri girerken onlara selam vermeye, hâl hatırlarını sormaya başladım. Evde aileme daha çok yardım etmeye, işleri iş bölümü şeklinde paylaşarak yapmaya başladım. Aslında içinde bulunduğumuz sistemin beni aileme ne kadar yabancılaştırdığını da farkettim. Onları anlamaya başladım ve ancak ben değişirsem onları da değiştirebileceğimi farkettim.
Kendi dünyamda yaşarken aslında gerçek dünyanın hiç de benim gördüğüm gibi olmadığını anladım. Kendi küçük dünyamdan çıkmaya başladıkça da milyonlarca insanın çektiği acıları gördüm. Emperyalist savaşları, geleceksiz bırakılan gençleri, emekçi kadınları ve kahır dolu hayatlarını… Kapitalizmin yarattığı dünyayı algıladıkça öfkem daha çok birikti bu sisteme karşı. Örgütlülüğün gücüyle beraber daha çok güçlü hissettim kendimi. Şunu özellikle belirmek isterim ki UİD-DER’den önce göçmenlere karşı bakış açım daha farklıydı. Yaşanan sorunların suçlusunu göçmenler olarak görüyordum her örgütsüz insan gibi. Sonradan öğrendim ki milyonlarca insanı göç yollarına sürükleyen kapitalizmin ta kendisiymiş. Göçmen işçileri güvencesiz çalışma koşullarında ucuz işgücü olarak çalıştıran bu sistemmiş. Onlar da bizim gibi patronlar sınıfı tarafından sömürülüyorlarmış. Yani bizler aslında aynı kaderi paylaşıyormuşuz sınıf kardeşlerimizle.
UİD-DER sayesinde işçi sınıfının tarihine dair bilgiler öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum. “Geçmişini bilmeyen geleceğini de bilemez” derler. Bu söz hakkında şöyle düşünüyorum: Bizler çok şanslıyız, çünkü yalnız değiliz. Çünkü geçmiş işçi kuşaklarından aldığımız dersler bugünün işçi kuşaklarına yön veriyor, bugünün işçi kuşakları da geleceğin işçi kuşaklarına ışık tutacak. Çünkü geçmişte mücadele edenler olduğu gibi, bugünde yarında mücadele edenler olacak. Yürüdüğümüz yol aynı; zorlu, engebeli, taşlarla dolu. Fakat önümüzdeki zorlu yola rağmen mücadele örgütümüz sayesinde hayata umutla bakabiliyoruz.
Ve son olarak söylemek istiyorum ki, gelenekten geleceğe mücadeleyi büyüten, işçisi, öğrencisi, kadını, erkeği, çocuğuyla her bir kişiyi dünyayı değiştirme mücadelesinin parçası haline getiren UİD-DER’de örgütlü olduğum ve bu mücadelenin parçası olduğum için çok mutluyum ve gururluyum. İyi ki UİD-DER’liyim, iyi ki UİD-DER’liyiz!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
Son Eklenenler
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...