Buradasınız
İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
İzmir’den bir İşçi Dayanışması okuru

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, 29 Mayısta greve çıkmıştı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikası üyeleriyle aynı işi yapmalarına rağmen daha düşük ücret alıyorlardı. Talep ettikleri şey basitti: Eşit işe, eşit ücret!
Ancak kentte ulaşım araçlarının çoğu çalıştığı için grev birçok insan tarafından fark edilmedi. Sokaklardaki çöp yığınlarıysa işçi mahallelerinde yaşayanları şaşırtmadı. Çünkü bu mahalleler zaten belediyenin hizmetlerinden yeterince yararlanamıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise grevin 4. gününde beyaz eldivenler takıp, destekçileriyle birlikte Alsancak, Kordon ve Kıbrıs Şehitleri gibi zengin semtlerde çöp topladı.
Bu sembolik eylemin üç amacı vardı: Grevi kırmak, kamuoyunda “işçiler çok maaş istiyor” algısı yaratmak ve ayrıcalıklı kesimlere mesaj vermek. Bu sırada grevdeki işçilere ve destekçilere milliyetçi söylemlerle saldırıldı, hatta fiziksel müdahaleler oldu. Çünkü CHP’lilerin bazılarının zihniyeti, işçiyi, yoksulu, Doğu’dan geleni hâlâ öteki olarak görüyor. İşçilerin taleplerine kulak vermek yerine, haklı olana düşmanlığı körüklüyor.
Grev boyunca sosyal medyada da işçilere saldırılar yoğunlaştı. “Bunlar CHP’li değil, AKP’li!” söylemiyle işçilerin siyasi aidiyetleri sorgulandı. Sanki işçiler parti militanıymış gibi davranıldı. Oysa işçiler ne CHP’nin ne de AKP’nin kapı kuludur! İşçilerin haklarını savunması için bir partinin destekçisi ya da karşıtı olması da gerekmiyor.
Bölge ve çevresi, eskiden Rum halkının yaşadığı semtlerdi. Bugün o evlerde yaşayanların birçoğu, zamanında bu mülklere çökenlerin torunları. Bu zihniyet, sokakları temizleyen, çöp toplayan işçiye hâlâ küçümsemeyle bakıyor. Bu sadece bireysel kibir değil, sistematik bir sınıf tavrının ve etnik ayrımcılığın dışavurumudur.
İşçiler yalnızca kendi sınıf örgütlerine güvenmelidir. 15-16 Haziran 1970’teki Büyük İşçi Direnişi, işçilerin örgütlü olduğunda neleri başarabileceğini göstermiştir. Bugün eksik olan şey mücadeleci sınıf sendikacılığıdır.
İzmir’deki grev şimdilik sonlandı, ama işçiler istediklerini tam olarak elde edemediler. Sendikalar sınıf temelinde örgütlenmediği, işçiler arasında dayanışma güçlenmediği sürece alamayacaklar da... Sendikalar CHP’nin ya da AKP’nin arka bahçesi değil, işçi sınıfının öz örgütleridir. Ancak öz örgütlerinde birleşip mücadele eden işçiler engelleri aşabilir, haklarını alabilir. Grevler, direnişler, mücadeleler işçi sınıfının örgütlü gücüyle kazanılır. Ve unutulmasın: Bu düzeni değiştirecek olan yalnızca işçiler olacaktır.
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
- Reckitt Benckiser Grevcilerini Ziyaret Ettik
- Portakal-Porvil Grevi Kazanımla Sonuçlandı
Son Eklenenler
- Tez-Koop-İş Sendikası Ankara 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde kamu işçileri 7 Ağustosta greve çıktı. ODTÜ C heykeli önünde toplanan işçiler alkış ve sloganlarla Rektörlük binasına yürüdü. İşçiler Rektörlük binasına “...
- 8 yaşımda İzmir’e gelmiş ve uzun yıllar ablamların yanında kalmıştım. Öyle ki bana verdiği emek anneminkinden fazladır. Ta ki 17 yaşıma kadar... Sınıf mücadelesiyle tanıştığımda, bunu ablam ve eşinden uzun süre sakladım. Öğrendiklerinde beni evden...
- Dersim’de bulunan Peri Tekstil’de mobbing ve hakarete tepki gösterdikleri için işten atılan BİRTEK-SEN üyesi 17 işçi kurdukları direniş çadırında mücadeleye devam ediyor. Öz İplik-İş Sendikası Bursa’da örgütlenme faaliyeti yürüttüğü Elyaf Tekstil’de...
- Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’deki orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında 10 insanımızın hayatını kaybettiğini derin bir üzüntüyle öğrendik. Bu acı haberle birlikte içimizdeki öfke daha da büyüdü. Çünkü her yıl giderek artan ölçekte büyük...
- İstanbul’un bir mahallesinde kenara konulmuş bir bavul ve bavulun içinde katledilmiş genç bir kadın. İnsan olarak böyle olayları duyduğumuzda kanımızın donduğunu hissederiz. O an Ayşe’nin annesi gelir aklımıza, kardeşleri gelir. Tarifi olmayan bu...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair Haziran ayında başlattığı eylemlerine devam ediyor. KESK’e bağlı sendikalar 18 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında...
- Camilerde en çok duyduğumuz sözlerden biri “faiz haramdır.” Urfa’da, hayatını borç-faiz kıskacında sürdüren biri, bir cuma hutbesi sırasında dayanamadı, minbere çıktı ve şöyle seslendi: “Hoca, faizin haram olduğunu söylüyorsun da, gerçeği niye...
- İkinci Dünya Savaşının sonuna gelinmiş, Mihver devletlerin içinde yer alan Almanya ve İtalya savaşı kaybetmiş, Almanya ordusu koşulsuz teslim olmuştu. Avrupa’da savaş sona ermiş, savaşın galipleri SSCB, Amerika, İngiltere ve Fransa olmuştu. Savaş,...
- Türkiye’de ekonomik sorunlar büyüdükçe işçi eylemleri ve grevleri artıyor. Sadece yerli sermayeli fabrikalarda değil, yabancı sermayeli fabrikalarda da işçiler düşük ücret dayatmasına karşı sendikalaşma mücadele si veriyor ya da greve çıkıyorlar....
- Sınıf temelinde örgütlü mücadeleyle tanıştıktan sonra değişim geçirmemek mümkün değildir. Çevremizdekiler -aileniz, akrabalarınız, arkadaşlarınız- önceki ve sonraki halimizi bilir.
- Hasan, işyerinde kartını okutup paydos ederken “bugünü de bitirdik” diye seviniyordu. Koşar adımlarla kendini işyerinden dışarı attı.
- 600 bin kamu işçisini kapsayan Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci iktidar, TÜHİS, Türk-İş ve Hak-İş’in işçilerin taleplerini görmezden gelerek attığı imzayla sonuçlandı.
- İşçi Dayanışması’nın 206. sayısında “Kurt Ağladı, Biz de İnandık” başlığıyla bir yazı yayınlandı. Yazıda patronun kendini işçilere mağdur gibi gösterip işçileri nasıl kandırdığından bahsediliyordu.