Buradasınız
Kahrolsun Şovenizm, Yaşasın Halkların Kardeşliği
Gebze’den bir metal işçisi
Baharın kendini iyiden iyiye hissettirdiği şu günlerde tabiatın olduğu gibi insanların da yaşamı canlanıyor. Kışın o soğuk ve kasvetli havası gidip yerine yaşama sevgisini coşturan bir havaya bırakıyor. Sanırım geçmişten bugüne baharı karşılama bayramı olan Newrozun “yeni gün” anlamına gelmesi de bu sebepten.
Hemen hemen bütün Ortadoğu halklarının baharı karşılama bayramıdır Newroz. Uzun yıllardır aynı zamanda ezilen ulusların ezilmişliklerini haykırdıkları bir gün olan Newroz’un yasadığımız topraklardaki anlamı da bu yüzden çok önemlidir. Yıllardır baskılara maruz kalmış, yok sayılmış, horlanmış, çocukları dağlarda vurulmuş, şehirleri bombalanmış, evleri yakılmış koskoca bir ulusun haykırış günüdür Newroz.
Newroz bir hafta boyunca Van’da, Diyarbakır’da ve hemen hemen tüm Doğu illerinde kutlandı. Olayları, panzerlerin bildik görüntüleri eşliğinde, ancak televizyonlardan izleyebildik. Ta ki, 23 Martta Kazlıçesme’deki Newroz kutlamasına kadar. UİD-DER olarak sabahın erken saatlerinde buluşup yola koyulduk. Marşlar ve sloganlar eşliğinde Kazlıçeşme’ye ulaştık. Alanda ilk dikkatimi çeken şey Kürt analarının yöresel kıyafetleriyle yoğun katılımıydı.
Gıpta ile izledim onları. Batı’daki analar çocuklarını hak arama mücadelelerine hatta 1 Mayıs’a bile göndermezken, Kürt anaları bizzat kendileri gelmişlerdi. Çevremizde karşılaştığımız, toplumun ve devletin baskısı sonucu korkaklaşmış, kendine güvensiz, sinikleşmiş kadınlardan çok farklıydılar bu kadınlar. Gözlerinde bir serçenin ürkekliği yerine bir şahininki kadar sert, mağrur, kendinden emin bir bakış vardı. Alanda attığımız sloganlara Kürt kardeşlerimizden gelen destek çok güzeldi: “Kürtlere özgürlük, Kurdara azadi”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Dünyaya barış işçilerle gelecek”. Bu sloganları attığımız anda oluşan atmosfer gerçekten Kürt emekçilerle Türk emekçilerin hiçbir problemi olamayacağını herkese bir kez daha kanıtladı
Bugün Newroz kutlaması nedeniyle bir araya gelmiş Kürt ve Türk işçi-emekçilerin yarın sömürü ve zulüm düzenine karşı omuz omuza bir araya gelmeyeceğini kim iddia edebilir? Yeter ki burjuvazinin iki halk arasına ektiği düşmanlık tohumlarını kurutabilelim. Bugün bu haksız savaşa sessiz kalırsak, bize uygulanan zulme karşı direnmek için yarın kimseyi bulamayız çevremizde. Mücadele artık daha yakıcıdır ve düşman daha pervasız. Ve bu yüzden tüm gücümüzle mücadele etmeliyiz.
Kahrolsun Şovenizm, Yaşasın Halkların Kardeşliği!
Dünyaya Barış İşçilerle Gelecek!
1 Mayıs’ta UİD-DER’le Alanlara!
Newroz Kutlamalarına İlk Defa Katıldım
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...