Buradasınız
Kıdem Tazminatının Gaspını İçeren Yasa Geri mi Çekiliyor?

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında kıdem tazminatlarının fona devredilmesi ile ilgili bir açıklama yaptı. Babacan, şimdilik kıdem tazminatlarının fona devri çalışmalarına ufak bir ara verdiklerini, kanun tasarısı hazırlıklarını gelecek yasama yılına ertelediklerini duyurdu. Başbakan yardımcısı, taşeron işçiliğin, esnek çalışma modellerinin ve kıdem tazminatının içinde olacağı büyük bir paket hazırlayacaklarını söyledi.
Sendikaların bu tasarıya tepki gösterdiği hatırlatıldığında, Babacan şu cevabı verdi: “Hangi sendikalar itiraz ediyor, biliyor musunuz? Kamu çalışanlarının sendikaları itiraz ediyor. Çünkü kamu işçi sendikalarının kıdem tazminatı alıp alamama gibi bir derdi yok.” Kamuda çalışan işçilerin kıdem tazminatını ödemekte devletin üzerine düşeni yaptığını ama özel sektörde çalışanların kıdem tazminatı alamadığını öne süren Babacan, bu düzenlemeyle işçilerin özel sektörde çalışan %92’lik kesiminin kıdem tazminatı hakkının garanti altına alınacağını söylüyor.
Kıdem tazminatlarını fona devretmenin gerekçesini, işçilerin %92’sinin bu haktan yararlanamaması olarak göstermek, hükümetin en yetkili isimlerinden biri için nasıl bir aymazlıktır? “Bugüne kadar neredeydiniz” diye sormak gerekmez mi? Bu hakkı gasp edenlere nasıl yaptırımlar uyguladınız?
Kıdem tazminatının fona devredilmesini patron örgütleri, ısrarla istiyorlar. O halde patronlar, zaten vermedikleri kıdem tazminatı için neden bu kadar istekliler? AKP hükümeti, madem işçilerin kıdem tazminatı almasını çok istiyor, o halde kıdem tazminatı vermeyen patronları cezalandırsın!
Kıdem tazminatının fona devredilmesi, pek çok işçi örgütünün tepkisini çekti. Bu konu gündeme gelir gelmez, UİD-DER harekete geçti ve “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyelim” adıyla bir kampanya başlattı. Meclis’te emekten yana milletvekilleri aracılığıyla yapılan basın açıklamasının ardından kampanyada toplanan imzalar Meclis Dilekçe Komisyonu’na teslim edildi. Basın açıklamasında kampanya şöyle anlatıldı: “Bu fonu kabul etmiyoruz! Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) olarak, kıdem tazminatımızı AKP hükümetine ve patronlara gasp ettirmemek için bir kampanya başlattık. On binlerce bildiri bastık ve afişler hazırladık. Kurduğumuz işçi ekipleri gecelerini gündüzlerine katarak çalışmaya başladı. Tek tek işçilerin kapılarını çaldık; işçi semtlerinde, fabrika ve işyerleri önlerinde, grev ve direniş alanlarında, kent merkezlerinde stantlar açtık; işçi-emekçi halka gerçekleri anlattık. Kara kışa, yağmura, çamura ve tüm engellemelere rağmen, 250 binden fazla emekçiye ulaştık. 65 bine yakın imza topladık. İmza veren 65 bine yakın işçi, UİD-DER aracılığıyla kıdem tazminatının patronlara peşkeş çekilmesini protesto ediyor.” Böylelikle işçilerin protestosu Meclis’e taşınmış oldu. Kuşkusuz kıdem tazminatlarının fona devri ile ilgili yasanın hazırlığına ara verilmiş olmasında bu protestoların payı büyüktür.
Açıktır ki, bu saldırı, daha uygun bir zeminde yeniden ele alınmak üzere, hazır bir şekilde bekletilmektedir. Bu yasayı engelleyecek olan işçilerin mücadelesidir.
Borusan İşçilerinden İşgal Eylemi
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...