Buradasınız
Kimin Yanındayız, Kime Karşı Duracağız?
Esenyurt’tan bir emekçi

Esenyurt’ta satın aldığı cep telefonunun bozuk çıkması üzerine iade etmek isteyen siyahi göçmen Romeo Ekoka, telefon satıcısı tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Göğüs ve bacaklarından bıçaklanan Romeo olay yerinden uzaklaşmaya çalışırken bayılarak yere düştü. Hastaneye kaldırıldı ama aşırı kan kaybı nedeniyle yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Arkadaşının yaşananlarla ilgili anlattıkları insanın tüylerini diken diken ediyor. Arkadaşı, Romeo’nun satın aldığı telefonun bozuk çıkması üzerine dükkâna geri döndüğünü ve parasını istediğini söylüyor. Satıcının parayı vermek istemediğini ve kavga çıkarttığını anlatıyor. Romeo’nun üç yerinden bıçaklandığını, sokağa çıkıp yürümeye çalışırken bayıldığını ve çevresindeki insanların ambulans çağırmak, yardım etmek yerine video çekmeye başladıklarını anlatıyor acı içinde. Ambulansın geç geldiğini, zaten ambulans geldiğinde Romeo’nun öldüğünü ifade ediyor. “Bu adam suçlu değildi, hırsız değildi, ekmeğinin peşindeydi ve kandırıldı. Parasını geri istedi ve öldürüldü. Ama bunun peşini bırakmayacağız. Susmak yok, bu üzücü bir durum, bunu herkes bilsin” diyor.
Romeo’nun öldürüldüğü yerde kendi geleneklerine göre tören yapıp dua etmek isteyen ailesi ve yakınları acılarını bile yaşayamadılar. Arkadaşları, polislerin törene müsaade etmediğini, direnince de herkesi sınır dışı etmekle tehdit ettiklerini söylediler. “Bir kişi daha kaybetmek istemiyoruz, biz de insanız. Allah bizi bir yarattı, neden ayrım yapıyorsunuz? Böyle olmaz” diyerek öfkelerini dile getirdiler. Daha sonra kısa sürmesi şartıyla yürüyüş olmadan sembolik bir törene izin verildi. Türkiye’de yaşayan Togolu bir eğitim emekçisi, “ülkede konsoloslukları olmadığı için işlenen cinayeti derneğimiz takip ediyor. Ayrıca Almanya’daki konsolosluğumuz da uluslararası protokol için devrede. Afrika ülkelerinin konsolosluklarının hepsinin birbirleriyle bağlantısı var ve ortak hareket edilecek. Biz bu cinayeti işleyen katilin yakalanmasını istiyoruz” dedi. Törende yaşananlara da değinen eğitim emekçisi, “yasal çerçevede protesto hakkımızı kullanmak istedik, her şey barışçıl bir şekilde koordine edildi” diyerek, polisin tutumuna anlam veremediklerini belirtti.
İçinden geçtiğimiz süreçte egemenlerin yürüttükleri kirli politikalar nedeniyle, yabancılara ve göçmenlere karşı düşmanlık ve nefret artıyor. Siyah emekçiler de bundan nasibini alıyor. Çalıştıkları işyerlerinde çeşitli saldırılara maruz kaldıklarını, oturdukları mahallelerde yaşayanlar ve ev sahipleri tarafından hor görüldüklerini anlatıyorlar. “Taksiye biniyoruz taksici kandırıyor, alışveriş yapıyoruz satıcılar kandırıyor, sürekli haksızlık yapılıyor rengimizden dolayı, bizler de insanız” derken bunu kabullenemediklerini ifade ediyorlar. Daha düne kadar Suriyeli emekçilere karşı nefreti meşru göstermek için siyah emekçiler örnek veriliyor, ne kadar efendi olduklarından bahsediliyordu. Ama yaşadıkları ve maruz kaldıkları baskıları anlatan siyah emekçiler, durumun hiç de öyle anlatıldığı gibi olmadığını gösteriyor.
Kardeşler, egemenlerin kirli oyunlarına gelmeyelim. Emekçilerin rengi, dili, dini, ırkı üzerinden düşmanlaştırılması sadece bu sömürü düzeninin devam etmesini isteyenlerin işine gelir. Bizler bu oyunları boşa çıkartmak için kardeşçe, bir arada durmalıyız. Yaşadığımız ekonomik zorlukların ve toplumsal sorunların suçlusu, bizim gibi alın teri ile çoluğuna çocuğuna ekmek götürmeye çalışan göçmen işçiler değildir! Göç sorunu sadece bu ülkede değil, dünyanın dört bir tarafında yaşanan bir sorundur. Bu sorunu dünyamıza hâkim olan sömürü düzeninden bağımsız düşünemeyiz. Sadece sonuçlarını değil, nedenlerini de anlayıp kavramamız gerekir. Kapitalistlerin kâr hırsı ve ekonomik krizler, bunlara eklemlenen savaşlar, göç yollarına düşmekten başka çaresi kalmayan yoksul halklar, yok olup giden milyonlarca hayat, emekçilerin aileleri ile beraber yaşadıkları açlık ve sefalet, toprağını, dilini, kültürünü bilmedikleri ülkelerde hayatta kalma mücadelesi veren, horlanan göçmenler... Dili, dini, ırkı ne olursa olsun göçmen emekçilerin hayatı bizlerin hayatı kadar kıymetlidir. Ekmeğimizi emekçi kardeşlerimize düşmanlık değil, dünyayı cehenneme çeviren kapitalist sınıfa karşı bir arada yürüteceğimiz mücadele büyütecektir. Kimlerle yan yana duracağımız, kimleri karşımıza alacağımız aslında bellidir.
Yaşasın Halkların Kardeşliği!
Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Mücadelesi!
- “Suriyeliler Kendi Ellerinin Ekmeğini Yiyor”
- “Mülteci Düşmanlığı Yapan Tezgâhıma Gelmesin”
- “Bizi Soyanlar Göçmen ve Yoksul Değil, Buralı ve Zengin”
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Emekçilerin Mülteci Düşmanlığından Çıkarı Yoktur!
- “İstanbul’da Herkes Yabancı”
- İnsanlık Aya’nın Gözlerinde Saklı
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Dümen Yelpazesinde Yaşam Savaşı
- Bu Düzen Çocuklarımıza Bir Oyuncak Bile Veremez
- Bursa’da Göçmen Faciasının Hatırlattığı Acı Gerçekler
- Ortak Duygular Yapay Duvarları Yıkar
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Göç Sorunu: Hangi Yola Girmeli, Kime Karşı Durmalı?
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Kimin Yanındayız, Kime Karşı Duracağız?
- Adu: Bir Çocuk ve Mültecilik
- Mülteci İşçilerle Biz Bir Sınıfız
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Sınıf Kardeşliğini Yükseltelim
Son Eklenenler
- Trendyol Go işçileri, artan iş yükü, düşen kazançlar ve şirketin aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle 11 Ağustos’ta Bursa’da eylem gerçekleştirdi. HepsiJet işçileri işyerindeki ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar, ücret...
- Kamu İşveren Heyeti 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ilk zam teklifini 12 Ağustosta açıkladı. İktidar 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana 61 binin üzerinde Filistinlinin hayatını kaybettiği Gazze Şeridi’nde İsrail’in soykırımı ve işgali ilerliyor. Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, insani yardım dağıtım bölgelerini hedef alan İsrail, öldüremediklerini aç...
- Türkiye’de rejim ekonomik krizin bütün yükünü işçi ve emekçilerin sırtına yıkmaya odaklanmış durumda. Her alanda darboğazı yaşayan emekçiler bir de vergi yükü altında ezildikçe eziliyor.
- DİSK/Sosyal-İş Sendikası 8 Ağustosta Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında mağaza ve market çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edremit Şubeler...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Temmuz ayında en az 204 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini açıkladı. Yılın ilk 7 ayında yaşamını iş cinayetlerinde yitiren işçi sayısı en az 1165 oldu. Temmuzda 7’si orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü...
- Tez-Koop-İş Sendikası Ankara 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde kamu işçileri 7 Ağustosta greve çıktı. ODTÜ C heykeli önünde toplanan işçiler alkış ve sloganlarla Rektörlük binasına yürüdü. İşçiler Rektörlük binasına “...
- 8 yaşımda İzmir’e gelmiş ve uzun yıllar ablamların yanında kalmıştım. Öyle ki bana verdiği emek anneminkinden fazladır. Ta ki 17 yaşıma kadar... Sınıf mücadelesiyle tanıştığımda, bunu ablam ve eşinden uzun süre sakladım. Öğrendiklerinde beni evden...
- Dersim’de bulunan Peri Tekstil’de mobbing ve hakarete tepki gösterdikleri için işten atılan BİRTEK-SEN üyesi 17 işçi kurdukları direniş çadırında mücadeleye devam ediyor. Öz İplik-İş Sendikası Bursa’da örgütlenme faaliyeti yürüttüğü Elyaf Tekstil’de...
- Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’deki orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında 10 insanımızın hayatını kaybettiğini derin bir üzüntüyle öğrendik. Bu acı haberle birlikte içimizdeki öfke daha da büyüdü. Çünkü her yıl giderek artan ölçekte büyük...
- İstanbul’un bir mahallesinde kenara konulmuş bir bavul ve bavulun içinde katledilmiş genç bir kadın. İnsan olarak böyle olayları duyduğumuzda kanımızın donduğunu hissederiz. O an Ayşe’nin annesi gelir aklımıza, kardeşleri gelir. Tarifi olmayan bu...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair Haziran ayında başlattığı eylemlerine devam ediyor. KESK’e bağlı sendikalar 18 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında...
- Camilerde en çok duyduğumuz sözlerden biri “faiz haramdır.” Urfa’da, hayatını borç-faiz kıskacında sürdüren biri, bir cuma hutbesi sırasında dayanamadı, minbere çıktı ve şöyle seslendi: “Hoca, faizin haram olduğunu söylüyorsun da, gerçeği niye...