Buradasınız
“Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
İstanbul’dan emekli bir işçi
Hasan Hüseyin’in Yolcu şiiri sınıf mücadelesinin her neferine bir yol haritası, bir kılavuz verir. Evvela sınıf mücadelesinin ömürlük olduğunu anlatır. Yani öyle gençlik hevesi gibi geçici bir heves olmadığının altını kalın kalın çizer. Ve hepsi kadar önemli olan ise o kıpır kıpır heyecanı baştan sona zihinlerimizde, gözlerimizde, yüreklerimizde capcanlı taşıyabilmektir her yaşta…
Bugün sizlere birkaç gün önce sohbet ettiğim, mücadele örgütümüz UİD-DER aktivisti bir dostumdan bahsetmek istiyorum. Yani UİD-DER’in ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından biri. 24 saatlik vardiyadan gelmişti. Arada bir iş yorgunluğu nedeniyle esnese de Yolcu şiirinde anlatıldığı gibi kıpır kıpır, capcanlıydı. Bu yaşı kemali birkaç tık geçmiş ve yarı yaşımdaki mücadele yoldaşımızı dinlerken gençlik günlerime gittim. Kendi gençliğimi gördüm bu genç ve kıpır kıpır UİD-DER’li dostumda. Diğer yanda sınıf mücadelesi ile UİD-DER saflarında tanıştığı için ne kadar şanslı olduğunu düşündüm.
Neden mi? Çünkü UİD-DER öyle sözde değil, gerçek anlamda işçi sınıfının örgütlü mücadelesini gelenekten geleceğe aktarma kayışıdır. Aynı zamanda sınıfımızın tarih bilincini bir arkeolog titizliğiyle çalışarak yeni işçi kuşaklarına aktarır. UİD-DER geleneğinin belki en önemli özelliklerinden biri de işçi sınıfını elde neşter insan tamir edenle, eğitimde insan yetiştirenle, plazada masa başında çalışanla, duvar örenle, demiri-çeliği eritenle, sokakları süpüren olarak ayırmaması, yani tamamını aynı derecede eşit görmesidir. Örgütlü olma, öğrenme ve öğretme ömür boyu devam eder. Yani UİD-DER saflarındaki gençlerimizden, ben gibi yaş almışlara kadar mutlu, onurlu, gururlu olmayı UİD-DER saflarında örgütlü olmaya borçluyuz. Nasıl ki birileri bizi bu kavgada buldu, el verdi ve yetiştirdiyse bizler de bugün sınıf mücadelesinden bihaber bir sınıf kardeşimizi örgütlemek için emek vermeye başladığımızda, o da gelişecektir. Elbette bu öyle söylendiği kadar kolay, hemencecik olmayacaktır.
Sınıf temelinde örgütlü olan her birimiz, örgütlü mücadele ile tanışmadan önceki kendimizin nasıl biri olduğumuzu ve tahayyülümüzün ne olduğunu çok iyi biliriz. İşyerinde iş arkadaşlarımızla, ailemizde akrabalarımızla olan ilişkimizde nasıl saçma bir rekabet içinde olduğumuzu sonradan çok iyi anlarız. Örgütsüz olduğumuzda ufkumuzun ne kadar dar olduğunu ve kocaman dünyamızdan, insanlığın ve sınıfımızın tarihinden ne denli bihaber olduğumuzu fark ederiz.
Evet, örgütlü olmak her işçi için büyük bir şanstır. Aynı zamanda gerçek manada mutlu ve umutlu olmanın anahtarıdır. Evet, şairin dediği gibi, yolumuz uzun mu uzun. Ve öyle dümdüz ve engebesiz hiç değil. Elif Çağlı’nın o yürekten sözlerindeki gibi; “Sen yolunda yürü, bırak ne derlerse desinler!”
Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
Son Eklenenler
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...