Buradasınız
Kısa Çalışma Sona Erdi, Kod 29 ve Ücretsiz İzin Saldırısı Artarak Sürüyor
Siyasi iktidar geçtiğimiz yıl Nisan ayında, işçilerin yaşamını zehir eden sözde işten atma yasağıyla birlikte kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulamasını başlatmıştı. Nisan 2020-Şubat 2021 tarihleri arasında 3 milyon 800 bin işçi Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) alırken, ücretsiz izne çıkarılan işçi sayısı 2,5 milyon oldu. Bu arada hakkını arayan, itiraz eden, sendikalaşan işçiler ise Kod 29 bildirimiyle işten atıldı. Pandemi bahanesiyle ekonomik krizin faturası üzerlerine yıkılarak sefalete itilen emekçiler, bir yıldır artan geçim sıkıntısıyla boğuşuyor, hayatta kalmaya çalışıyor. Bir yıl boyunca kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulaması her seferinde Cumhurbaşkanlığı kararıyla uzatıldı. Ancak son olarak 9 Martta yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararında işten çıkarma yasağı ve ücretsiz izin uygulaması iki ay daha uzatılırken, kısa çalışma kararın dışında bırakıldı. Böylece 31 Martta kısa çalışma uygulaması sona erdi.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, sözde işten çıkarma yasağıyla birlikte yürürlüğe giren kısa çalışma da ücretsiz izin gibi işçi sınıfının haklarına yönelik ciddi bir saldırıdır. Kısa çalışmanın ücretsiz izne göre ehven-i şer olması bu gerçeği değiştirmez. KÇÖ her ne kadar işçilere verilen bir ödenek olsa da işçiler için gelirin düşmesi, çalışmadıkları süre boyunca sigorta primlerinin ödenmemesi demektir. Patronlar için ise bulunmaz bir nimettir. Çünkü kârlarının azalmasını istemeyen patronlar, işçileri kolaylıkla kısa çalışmaya gönderebilmekte, pandemiyi bahane ederek işçilik maliyetlerini üzerlerinden atabilmekte ve işçilerin emekliliğini geciktirmektedir. Dahası onlarca işyerinde işçiler kısa çalışma kapsamında gösterilirken, aynı zamanda tam zamanlı çalıştırılıyorlar. Böylece patronlar hem işçileri sömürmeye devam ediyor hem de çalıştırmıyormuş gibi göstererek ücret ve sigorta primi ödeme yükümlülüğünden kurtuluyorlar.
Nitekim patronların kısa çalışmanın devam etmesi yönündeki talepleri bunu doğruluyor. Örneğin Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı KÇÖ’nün işletmelere can suyu olduğunu ve “istihdamın korunması” için uygulamanın devam etmesi gerektiğini söylüyor. Yani “kısa çalışmayı uzatmazsanız işten atarız işçileri” demiş oluyor. Diğer taraftan da bu uygulamayla çalışanlara 33 milyar liraya yakın ödeme yapıldığını belirterek, sağlanan destek ve işbirliği için hükümete teşekkür etmeyi de ihmal etmiyor. Ankara Ticaret Odası (ATO) başkanı da aynı şekilde “işletmelerin mali dengesinin bozulmaması” için uygulamanın devam etmesini talep ediyor.
Ama bir de madalyonun diğer tarafı var. Kısa çalışma uygulaması sona erdiğinde KÇÖ almakta olan 1 milyon 300 bin işçi bulunuyordu. Uygulamanın sona ermesiyle bu işçiler normal çalışmaya geri dönmezlerse ücretsiz izin ve tazminatsız işten atma saldırısıyla karşı karşıya kalacaklar. Nitekim saldırılar şimdiden gelmeye başladı. Airporthaber.com’un haberine göre KÇÖ’nün sona ermesinin ardından Onur Air ve Türk Hava Yollarının ikram şirketi Do&Co tüm personelini ücretsiz izne çıkardı. Keza TEMSA da işlerin açılmadığı gerekçesiyle işçi ücretlerinden 2 ay boyunca 10’ar günlük kesinti yapacağını duyurdu.
Kısa çalışmaya çıkarılan işçi çalışmadığı günler için brüt ücretinin yüzde 60’ı tutarında ödenek alıyordu. Ücretsiz izne çıkarılan bir işçi ise sadece 1420 liralık nakdi ücret desteği alabiliyor. Kod 29’la işten atılan işçilerse ne tazminat ne de işsizlik ödeneği alabiliyor. Gerçek şu ki, bu haliyle bile kısa çalışmanın sona ermesi yüz binlerce işçiyi daha beter koşullarla karşı karşıya bırakacak. Ekonomik kriz derinleşmeye devam ediyor, hayat pahalılığı her geçen gün artıyor. Yani emekçileri çok daha zor günler bekliyor. Sermaye sözcüleri önümüzdeki günlerde hazır giyimden gıdaya, elektronikten mobilyaya pek çok ürüne yüzde 30’u aşan zam yapılacağını söylüyor.
Bu noktada sendikalar kısa çalışma uygulamasının pandemi sonuna kadar devam ettirilmesini ve en düşük KÇÖ miktarının asgari ücret düzeyine getirilmesini talep ediyor. Patronlara peşkeş çekilerek adeta yağmalanan işsizlik fonunda halen 98,2 milyar lira kaynak bulunduğunu söyleyen DİSK-AR, bu miktarla en az bir yıl daha KÇÖ uygulamasının devam ettirilebileceğini belirtiyor.
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...