Buradasınız
Kötü Gün Dostu Kıdem
Gebze’den bir metal işçisi
Merhaba arkadaşlar ben sendikalı bir işyerinde çalışıyorum ve aynı zamanda sendika temsilcisi olarak görev yapıyorum. Sendikamız kıdem tazminatımızın elimizden alınması temelinde yapılmak istenen düzenlemelere karşı mücadele veren bir sendikadır. Ben de sendikasız bir işçi olduğum zamanlarda da şimdi sendikalıyken de bu hakkımızın elimizden alınmaması için mücadele veren sınıf bilinçli bir işçiyim. Sürekli işçi arkadaşlarıma kıdem tazminatının bizim için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışırım. Temsilci olduktan sonra kıdem tazminatının biz işçilerin hayatında ne kadar önemli olduğunu daha yakından görmeye başladım. Bu konuda yaşadıklarımı paylaşıp herkesin öğrenmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.
Bir arkadaşım yanıma geldi ve bir davası olduğunu, davayı kaybedip ceza aldığını, birkaç ay cezaevine girmesi gerektiğini utana sıkıla anlattı. Ne davası olduğunu sorduğumda haksız yere ceza alınan bir dava olduğunu anladım. Sendikamızın sözleşmesine göre bu durumda arkadaşımız kıdem tazminatına hak kazanıyor. Bunu söylediğimde çok sevindi. Sabah akşam eşini düşündüğünü, para biriktiremediğini, cezasını çekerken eşinin nasıl geçineceğini düşündüğünü söyledi. Alacağı kıdem tazminatı, arkasında kalanlara bu sürede geçinebilecekleri bir para olarak hizmet edecekti.
Diğer bir arkadaşım ise babası vefat edince annesiyle beraber memleketten buralara gelmiş. Annesi ile birlikte bir iş bulup çalışmışlar. Biraz kendilerini toparlamışlar fakat şimdi de arkadaşın askerlik çağı gelmiş. Bu arkadaşım haklarını bilen bir arkadaşım, onunla da kıdem tazminatını alması gerektiği üzerine konuştuk. Bu sayede askerlik süresi boyunca en azından eve biraz olsun mutfak parası bırakabileceğini ve askerdeyken eve yük olmayacağını söyledi.
Bu ve benzeri durumları duyuyor, yaşıyor ve tüm işçi arkadaşlarımıza anlatmaya çalışıyorduk ama bu kadar içinde olup karşı karşıya kalınca somutta da kıdem tazminatının ne kadar önemli olduğunu her gün tekrar görüyoruz. Kıdem tazminatı bizim kötü gün dostumuzdur. Zaten bizden önceki işçi kuşakları bu hakkı, benzer sorunları nedeniyle talep etmişler, mücadele edip kazanmışlar. Şimdi bize sundukları hiçbir sistem bizim bu ihtiyaçlarımızı karşılamaz. Onun için biz sendikalı, örgütlü, öncü işçiler olarak kıdem tazminatı hakkımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Elbette biliyoruz ki bu haklarımıza sahip çıkmanın yolu işçi sınıfının örgütlenip güçlenmesinden geçiyor. Bunun için mücadele veren tüm sınıf kardeşlerime başarılar diliyorum.
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...