Buradasınız
“Maaşını Kim Veriyor?”
Adana’dan bir servis şoförü
Market durağında yavaşlayıp baktım. Tanıdık bir yüz göremeyince, arabaya tekrardan gaz verip gideceğim sırada, kısa boylu, göbekli, kalın dudaklı esmer biri arabaya doğru hareketlendi. El kol hareketi yapıp arabayı durdurmaya çalıştı. Yavaşladım. Arabanın ön camını açtım.
-Buyur birader?
-Ben de bu fabrikaya gideceğim
Kapıyı açtım. Ön koltuk boştu. Gelip yan tarafıma oturdu.
-Seni daha önce bu durakta hiç almadım. Yeni mi girdin?
-He abim. Yeni girdim işe. İş Güvenliği Uzmanı olarak.
-İyi, hayırlı olsun. Bindiğin durağın saati altı otuz. Gecikirsen kalırsın
-Tamam abim, önce gelirim.
-Bilmem. Ben buradan altı otuzda geçiyorum. Duraktaysan binersin. Servis beklemez. Servisi kaçırırsan da işyerine gitmen çok zor. Organize Sanayi biliyorsun uzak. Bir de onca paran gider.
-Yooo, tamam ağabey. Erken gelir beklerim.
-Demek iş güvenliği uzmanı olarak işe başladın? Eskiden böyle bir meslek yoktu.
-Şimdilerde var abi. Yeni yeni başladı.
-Biliyorum. Senin bu işinde benim de, benim gibi düşünen işçi arkadaşlarımın da emeği, alın teri var, biliyor musun kardeşim?
-Nasıl yani? Anlamadım!
-Eskiden iş güvenliği uzmanlığı diye bir meslek mi vardı kardeşim?
-Yooo, dedim ya abim. Yeni yeni başladı.
-Tamam, işte ben de onu diyorum. Yıllardır memleketimizde onca iş kazası oldu. Hâlâ da devam ediyor önlem alınmadığı için…
-Doğru diyon abim
-“Kader, işin fıtratında var” deyip geçiştiriyorlar. Hâlâ da öyle değil mi? Yersen. Ben ve işçi arkadaşlarım fabrika fabrika, sokak sokak, “İş Kazaları Kader Değildir. İşçi Ölümlerini Durduralım” kampanyası yürüttük. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği var. Hiç duydun mu?
-Yok. Hiç duymadım abim.
-İşçilerin kurduğu bir dernektir. Bu kampanyayı UİD-DER başlattı. Yüz binin üzerinde imza topladı. İmzaların takipçisi de oldu. Meclise taşıdı. O meclis kürsüsünde işçi arkadaşlarımız iş kazaları ile ilgili birer konuşma da yaptılar. Yani kardeşim bedava ekmek yok. Bu ve bunun gibi başkaca emeklerle duyarlılık yaratıldı. Senin meslek buralardan çıktı işte.
-Aaa, ne iyi etmişsiniz abi ya.
-Evet de kardeşim, sen maaşını kimden alacaksın?
-Fabrikaya girdim abi. O ödeyecek maaşı tabi ki. Kim ödesin?
-Patrondan alacaksın yani parayı. Peki, iş kazalarını nasıl önleyeceksin? İş kazaları sadece işçilerin dikkatsizliğinden mi çıkıyor? Uzayan iş saatleri, olmayan sensörler, güvenlik önlenmelerini masraf, maliyet diye ihmal etmek, patronların hiç suçu günahı yok mu?
-….!
-Oh ne âlâ! Al patrondan parayı. Masraf diye önlemleri boşver. Durmadan tut işçilere tutanak. İşin kolayı bu. Hâlbuki senin maaşın sendikaların denetlediği bir fondan ödense, değil mi? O zaman iş kazalarına sebep olabilecek kişi ya da durumların karşısında dururdun. Şimdi işin zor be kardeşim. Peki, sen ne yapacaksın? Durmadan işçilere tutanak mı tutacaksın?
-Yooo, hiç olur mu abi?
-Olmaz değil mi? Haklısın. Olmaması lazım, lazım da iş söylemekte değil yapmakta biraderim. Bak bu girdiğin fabrikada çok iş kazası oluyor. Geçenlerde üç yüz elli kiloluk bir demir sepet genç yaşta bir işçinin canını aldı. Karnına batan demirler, kopan el, ayak parmakları. Sakat kalan kollar. Bunların çoğunun da eskimiş halatlardan, olmayan sensörlerden, çalışmayan kelepçelerden olduğu konuşuluyor işçiler arasında. Serviste duyuyorum ben, haberin olsun.
-Doğru söylüyorsun. Yıpranmış makine, eskimiş halat, kelepçe, olmayan sensör, buna göz yumulur mu?
-Neyse. Sana kolay gelsin kardeşim. Bence işin kolayına kaçma. Patronun gözüne girmek için durmadan işçilere tutanak tutma.
-…
Aylar geçti. Bizim iş güvenliği uzmanımız önceleri servise her bindiğinde selam veriyordu. Yavaş yavaş selamı kesti. Bir hayalet gibi artık servise sessizce biniyor, sessizce iniyordu. Günler geçtikçe bizimkinin biti kanlanmış. İşinin kurdu olmuş. İşini kaybetmemek için de işin kolayını bulmuş. Servisin içindeki konuşmaları duyuyorum.
-O gevşek sana da mı tutanak tuttu?
-Elim biraz hava alsın diye, eldivenlerimi çıkarmıştım. Elindeki akıllı telefonla fotoğrafımı çekip bastı tutanağı.
-Sana ne için tutmuştu?
-Başımdaki baret çok terletiyordu. Bir iki yerinden hava alsın diye matkapla delmiştim. Bastı tutanağı.
Yine bir gün vardiya çıkışında, herkesi tek tek duraklarına bırakıyordum. Serviste iki kişi kalmıştı. Biri iş güvenliği uzmanı diğeri eski bir işçi. İkisini de dikiz aynasından görebiliyordum. Eski yaşlı işçi servisin boşaldığını görünce, oturduğu arka koltuktan öne doğru gelip iş güvenliği uzmanının yanına oturdu.
-Tutanak, tutanak… Tutturmuşsun bir tutanak. Bizi uyarman iyi güzel, kurallara uyalım, kendimizi koruyalım. Ama acaba tutanak tutmaktan başka iş yapıyor musun sen? Acaba patronun peşinden de bu kadar koşuyor musun makinelere sensör taksın diye? Diyor musun önlemleri al diye? Bunları da yapmanı bekleriz.
Dikiz aynasından onları seyrettiğimi biliyordu. Bizimkisi iyice sessizleşti. Pıstı. Neredeyse koltukta kaybolacaktı. İmdadına ineceği durağı yetişti. Durdum. Kapıyı açtım. Ürkek ve mahcup bir sesle
-“İyi akşamlar…” diyebildi.
-İyi akşamlar kardeşim.
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Amasra’nın Anlattığı: Her Şeyin Başı Örgütlülük!
Son Eklenenler
- Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci büyük sakız ve şekerleme üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul Esenyurt’ta bulunan fabrikasında sendikal baskılar devam ediyor. Mentos, Vivident gibi markaları bünyesinde barındıran şirket sendika...
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...