Buradasınız
Mesele Doktorlar Değil Sağlık Sistemi
İzmir’den emekli bir işçi

Sevgili işçi kardeşlerim,
Hepimizin bildiği gibi sağlığa erişim bizim için neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Sağlıklı kalmak, yoksullar için Fizan kadar, hatta uzay kadar uzak bir mesele haline geldi. Tıp teknolojisi hızla ilerliyor, ancak sömürü düzeni biz işçileri makinelerle yarıştırdığı için, 18-20 yaşındaki genç işçiler bile bel ve boyun fıtığından mustarip, kronik ağrılarla boğuşuyor.
İş cinayetlerinde hayatını kaybetmeyenler, iş kazaları sonucu uzuvlarını kaybediyor ve şiddetli kronik ağrılar yaşıyor. Bu nedenle bazı işçilere dijital ağrı pilleri takılıyor. Ancak diğer tüm sağlık sorunlarında olduğu gibi, bu konuda da doktorların yaklaşımı tuhaf boyutlara ulaşabiliyor. Maaşını bizim vergilerimizden alan bir doktor bana şu yanıtı vermişti: “Size önerim şükredin, sabredin, geçer. Boşuna devleti zarara uğratamam.”
Bu doktor, dijital ağrı pili ihtiyacım için imza atmaktan kaçınmıştı. Neyse ki insanlık onurunu ve meslek etiğini koruyan bir algoloji (ağrı polikliniği) doktoru, sadece birkaç dakika içinde gerekli işlemi yaparak meseleyi çözdü.
Evet, sevgili işçi kardeşlerim, bazı doktorlar Orhan Kemal’in “Murtaza” karakteri gibi davranıyor. Devletin ideolojik aygıtlarıyla yetiştirilmiş, karşımıza körleşmiş bir insan haliyle çıkıyorlar. Beyin ve sinir cerrahına sağlık sorunumun kendi uzmanlık alanına girdiğini söylememe rağmen, adeta bir üfürükçü gibi, bana tıbbi çözüm üretmek yerine “Allah şifa versin” diyerek işi Allaha havale etmişti. Ben de ona şu yanıtı verdim: “Hipokrat’a inandığınızı sanıyordum. Sağlığımızı Allaha havale edeceksek, doktorlara neden maaş ödüyoruz?”
Hipokrat, M.Ö. 460 yıllarında yaşamış ve tıp bilimine büyük katkılar sağlamış bir isimdir. O tarihten bu yana tıbbın babası olarak kabul edilir ve doktorlar onun adını taşıyan yemini ederler. Bu yemin, bilime inanmayı, insan ayrımı yapmamayı ve meslek ahlakına bağlı kalmayı taahhüt eder. Ancak görüyoruz ki, kapitalist düzen doktorları da hâkimleri de avukatları da imamları da birer emir kulu haline getirmiş.
Elbette sınıf bilinciyle hareket eden, işçi sınıfının safında yer alan doktorlar ve sağlık emekçileri de var. Onlar kimsenin kölesi olmazlar, halkın sağlığı için mücadele ederler.
Burada meselemiz tek tek doktorları veya sağlık çalışanlarını hedef almak değil. Asıl sorun sömürü düzeninin kendisidir! Sağlık alanındaki sorunların kaynağı, bu sistemi yönetenler ve sermayenin çıkarlarını koruyan Sağlık Bakanlığı’dır.
Hipokrat’tan önce de sonra da insanlık emek verenler sayesinde ilerlemiştir. Şimdi bir an durup düşünelim: Eğer işçi sınıfı ve sağlık emekçileri, sınıf temelinde örgütlü olsaydı, bugün sağlık sistemimiz bu halde olur muydu? İşte o zaman, Nâzım Usta’nın “Yaşamaya Dair” şiirinde dediği gibi, sağlık emekçileri şu anlayışla hareket ederdi:
Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda, insanlar için ölebileceksin.
Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için.
Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken.
Hem de en güzel, en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Evet kardeşlerim, bugünden yarına, yarınlardan geleceğe ancak örgütlü mücadeleyle var olabiliriz. İşçi sınıfı olarak kendimiz, sınıfımız ve gelecek kuşaklar için mücadele ettiğimiz sürece hayatın gerçek anlamına ulaşabiliriz. Gerisi, sadece boşa harcanmış bir yaşam olur.
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Derdimiz Neden Başımızdan Aşkın?
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- İmamoğlu’nun Gözaltına Alınması Protesto Ediliyor
- İyi İnsanların İsyanı…
- Başka Bir Sağlık Sistemi Ortak Mücadeleyle Mümkün!
- Mesele Doktorlar Değil Sağlık Sistemi
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Rakip Değiliz
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- EYT’liler Emeklilik Haklarını Mücadeleyle Kazandılar
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, 29 Mayısta greve çıkmıştı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikası üyeleriyle aynı işi...
- Yaşamın hangi alanına bakarsak bakalım, her başarının ancak büyük emekler vererek, sabırla çalışarak elde edildiğini görürüz. Henüz ilk denemede iyi sonuçlar elde etmek, hedefe ulaşmak mümkün değildir. Özellikle toplumsal alanda hiçbir değişim bir...
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...