Buradasınız
“Mübadele Öyküleri” İzmir’den Anlatıyor…
İzmir’den bir İşçi Dayanışması okuru
Merhaba işçi kardeşlerim. Öykü Tiyatro Topluluğu, “Mübadele Öyküleri” isimli tiyatro oyununu İzmir’de birçok ilçede sahneye koydu. Oyunculardan birinin daveti üzerine oyunu 30 Mayıs’ta Bornova Çamdibi Nedret Güvenç Sahnesinde ücretsiz olarak izledik. Çamdibi, başta 1923’te olmak üzere çeşitli tarihlerde Yunanistan, Yugoslavya ve Bulgaristan’dan göçüp gelmiş insanların ikamet ettiği bir mahalledir.
İki genç mücadele arkadaşımızla tiyatro salonunun yakınından geçen otobüse bindik. 65 yaşlarında birinin yanına oturdum. Karşımda biri 50 yaşlarında diğeri 60 yaşlarında iki kadın oturuyordu. Bizim gençler uygulamadan takip ettikleri için ineceğimiz durağı bilsek de yanımda oturanlara tiyatronun yerini sordum. Oyunun 1923 yılındaki mübadeleyi anlattığını da özellikle söyledim. “Biz önce ineceğiz. Abi size ineceğiniz durağı söyler” dedi cam kenarındaki kadın. Sonra yanındaki kadına “Mübadeleyi biliyorsun değil mi? diye sordu. Diğer kadın yüzüne anlamsız baktığından olacak, “değiş tokuş” diye ekledi. Yanındaki kadın biraz durakladıktan sonra “evet” anlamında başını salladı. Yanımda oturan abi ise “bre o zamanlar çok geride kaldı” dedi umursamaz bir tavırla.
Tiyatro salonunun girişinde “MÜBADELE ÖYKÜLERİ” başlığı altında 1923 mübadelesinin 100. yılını anmak için hazırlanıp oynanan oyunun tanıtımı vardı. Evet, tarih 1923 ve Ocak ayının 30’udur. Yani hava buz gibi soğuktur. Binlerce insan hayvan sürüleri gibi gemilere doldurulur. Türkiye’den Yunanistan’a 1 milyon 200 bin, Yunanistan’dan, Türkiye’ye ise 500 bin insan yüz yıllardır yaşadıkları evlerinden, köylerinden, kentlerinden ve ülkelerinden kopartılarak sürgün edilir. Tanıtımda özetle bunlar yazıyordu. Yani egemenlerin yüz yıllardır kapı komşu olan, tavukları birbirine karışan, Rumları ve Müslümanları birbirlerinden kopardığı anlatılıyordu.
Oyunda yaklaşık 1 milyon 700 bin Müslüman ve Rum’un çektiği acılar, özlemler, sevdalar birkaç örnek üzerinden anlatılıyordu. Mübadelenin 100. yılında hem mübadillerin torunlarına, hem de diğer işçi ve emekçilere mübadelenin ne olduğunun anlatılması çok anlamlı ve önemlidir. Çünkü bugün 300 milyon insanın sürmekte olan savaşlar, açlık, susuzluk nedeniyle sürekli göç halinde olduğu bir zamanın içinden geçiyoruz. Yani bir asır önce 1 milyon 700 bin insana yaşatılan acıları, bugün 300 milyon insana yaşatıyor egemenler.
Oyunda 100 yıl evvel mübadele sözcüğünün egemenler tarafından fısıltı gazetesi ile kulaktan kulağa yayılması için ortalığa salıverildiği gösteriliyor. Bir adam eşine “mübadele olacakmış” der. Kadın “mübadele ne?” diye sorar. Adam konuya açıklık getirir: “Yunanistan ile Türkiye Müslümanlarla Rumları değiştirecekmiş” der. Kadın o güne değin böyle bir insan değiştirmenin sözünü bile duymamıştır. Bu nedenle “insan sebze-meyve mi ki değişsin?” diyerek şaşırmış bir yüzle eşine bakar.
Diğer bir vurucu sahne ise sevdiceğini, Rum genci Dimitri’yi geride bırakarak Yunanistan’dan İzmir’e sürülmüş ve artık yaşlanmış bir kadının anlattıklarıdır. Yaşlı kadın geldiği Türkiye’de evlenmiştir. Çoluk çocuğa karışmış, torun torba sahibi olmuştur. Ancak doğup büyüdüğü toprakların taşını toprağını sevdiği gibi bir de Rum gencine sevdalanmıştır. Ömrü boyunca onu bir daha hiç görmez. Ancak unutamadığı için torununa anlatır onu.
Oyunun son ve en anlamlı sözlerinden birini o güne değin “büyük balık, büyük balık”tan başka bir söz etmeyen köyün delisi söyler: “İnsanları kuru ekmeğe muhtaç olmayan, balıkları insan eti yemeyen bir vatan bulma umuduyla!” Son sözü ise kırık bir Türkçeyle konuşan Yunanistanlı profesör söyler: “Bazı acıların dili olmaz. Onlar bütün insanlık için ortaktır. Mübadelede bu iki ülkenin halkı da bu acıları fazlasıyla yaşadı. Artık yenilerini yaşamayalım. Yeter!” diye feryat eder.
Nedret Güvenç Sahnesi Çamdibi mahallesinin orta yerindedir. Ve bu mahallede ikamet edenlerin neredeyse hepsi mübadillerin çocuklarından ve torunlarından oluşuyor. Ama mahalleli oyuna gelmemişti. Oyun sona erdiğinde izlemeye gelen az sayıdaki insan gibi tam bir asır evvel o acıları yaşayan Türk ve Yunan insanların da birbirleriyle hiçbir sorunlarının olmadığını anlamıştık. O anlarda Dido Sotiriyu’nun Benden Selam Söyle Anadolu’ya romanındaki son sözleri geçti zihnimden: “Kardeşler, dostlar, hemşeriler! Koskoca bir kuşak, durup dururken katletti kendini! Anayurduma selam söyle benden Kör Mehmed’in damadı! Benden selam söyle Anadolu’ya! Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin! Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellatların Allah bin belasını versin!”
Bugün mübadelenin üzerinden 100 yıl geçti. Ancak işçi sınıfını sömüren burjuvazi dünyayı sınırlarla böldüğü gibi işçi sınıfının beyninde de sınırlar, duvarlar örmek için gece gündüz demeden çalışıyor. O acıların bir daha yaşanmaması için hafızayı canlı tutmak ve bugünün işçi kuşaklarına aktarmak çok önemlidir. Evet, işçi sınıfı enternasyonal bir sınıftır ve vatanı tüm dünyadır.
- Sömürü Düzenine Paydos Örgütlü İşçilerle Gelecek
- Karıncalar ve Filin Hikâyesi
- Uyandıran Masalcı Samed Behrengi’nin Ekini
- “Mübadele Öyküleri” İzmir’den Anlatıyor…
- Ana Romanı ve Bugüne Yansıyanlar
- Gözbağı ve İşçi Hüseyin’in Dönüşümü
- Erzurumlu Emrah’ın Hikâyesi, Bizim Hikâyemiz
- Savaşın Gerçek Yüzünü Anlatan İki Kitap
- Sarı Mehmet Olmak!
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Şikago Mezbahaları ve Kapitalizm
- Cefakâr Galip Ustalar ve İnsanlığın Özgürlük Bahçesi
- “Ölümün Ağzı”
- Gücümüz Birliğimizden Gelir!
- Büyük Biraderler İş Başında!
- Rıfat Ilgaz: Ses Ol, Işık Ol, Yumruk Ol!
- Genç İşçi Xu Linzi
- İşçi Sınıfının Tarihe Tanıklık Eden Ozanları
- Bal Arıları, Bülbül ve Açgözlü Dev
- Yaşamı Geliştirenler: Haliç’in Direnen İşçileri
Son Eklenenler
- Fernas işçilerinin işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaşma hakkı için başlattıkları direniş kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler Fernas işçilerine direnişlerinin 42. gününde dayanışma ziyareti...
- Tekirdağ/Çerkezköy Veliköy OSB’de bulunan Elba Bant fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 25 Eylülde başlattığı grev kararlılıkla devam ediyor. İşçilerin haklı...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 7 Ekimde Ankara Alba Otel’de gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!” şiarıyla gerçekleştireceği eylem programını kamuoyuyla paylaştı.
- Siyonist İsrail devletinin Filistin’de yürüttüğü savaş bir yılını doldurdu. Bu savaşta on binlerce Filistinli can verdi. Yüz binlerce Filistinli yollara düştü, yer değiştirdi. Bombaların yanı sıra, açlık, susuzluk, salgın hastalıklar da nice can...
- İsrail’in geçtiğimiz sene 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yürüttüğü savaş şiddetini arttırarak ve yeni bölgelere yayılarak devam ediyor. ABD, Çin ve Rusya’nın, bölgedeki rakip güçler olan İran ve İsrail’in kozlarını paylaştıkları bu savaşın alanı Gazze’...
- İşçi ve emekçiler olarak zorlu günlerden geçiyoruz. Fakat tabiri caizse bunlar daha iyi günlerimiz. Türkiye ve dünyadaki gidişat içine itildiğimiz sorunlar yumağının büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Mesela İsrail’in tüm dünyanın gözleri önünde...
- Bursa Kemalpaşa’da bulunan Eker Süt Ürünleri fabrikası işçileri Tekgıda-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılmış, direnişe başlamışlardı. Direnişçi işçiler 6 Ekim’de sendikalarıyla birlikte Bursa’da “Eker I Run” koşusu öncesi basın...
- Filistin’de yürüyen savaşın üzerinden 1 yıl geçti. Bugüne kadar 50 binin üzerinde insan İsrail’in saldırıları sonucu can verdi. İsrail devletinin Gazze’de sürdürdüğü soykırım ve katliam devam ediyor. Lübnan’a yapılan son saldırılarla birlikte...
- Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler, grevlerinin 39. gününde olan MKB Rondo işçileri ve aileleri grevlerinin 18. gününde Tarkett grevcilerini ziyaret etti. Dayanışma ziyaretinde “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor”...
- ABD’nin New York’tan Miami ve Houston’a kadar tüm Doğu ve Körfez kıyısı limanlarında 45 bini aşkın liman işçisi toplu sözleşme görüşmelerindeki ücret ve çalışma koşullarındaki anlaşmazlık nedeniyle 1 Ekimde greve gitti. Uluslararası Liman İşçileri...
- Türkiye’de iktidar sözcüleri sık sık “Avrupa bizi kıskanıyor”, “dünya bizi kıskanıyor” diyerek böbürleniyorlardı. Türkiye’nin her tarafında doğalgaz, petrol gibi değerli madenler olduğunu, bu madenleri çıkartarak ekonomide çağ atlayacaklarını iddia...
- Birkaç hafta önce bir ablam ile ettiğim sohbet sonrası kelebeklerin benim için farklı bir anlam kazandığından bahsetmek istiyorum. Sohbet sırasında kelebekleri çok sevdiğimi özellikle de mavi kelebeklerin çok hoşuma gittiğini anlatmıştım. O da mavi...
- Fernas Madencilik işçileri işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması talebiyle haftalardır mücadele ediyorlar. İşçiler, Soma’dan Ankara’ya yaptıkları 8...