Buradasınız
Neden Korkuyorsun Ali?

İstanbul’un bir semtinde, Çekmeköy’de bir fabrika. Fabrikanın önünde işçiler var. Onlar Divan Pastanelerinin o pahalı pastalarını çok ağır koşullarda çalışarak üretiyorlardı. Daha iyi koşullarda çalışmak istedikleri için sendikaya üye oldular ve işten atıldılar. Soğukla baş etmeye çalışıyorlar, odun kırıyorlar, sobayı harlamaya çalışıyorlar. Üç kuruş sefalet ücretini, durup dinlenmeksizin çalışmayı, kötü muameleyi protesto ediyorlar. Haksızlıklara karşı çıktılar diye kendilerine işsizliği reva görenlere öfkeliler. Onlar fabrika önünde direnirken patronları Ali Koç, bir toplantıda konuşuyor. Kendisi gibi patronlara, büyüyen Türkiye’de işçilerin payına hiçbir şey düşmediğini, ücretlerin eridiğini, işsizliğin arttığını anlatıyor. “Her kesimden milyonlarca insanın umutları yok oluyor, hayatları kararıyor ve onlar açısından dünya yaşanmaz bir konuma geliyor. Tabii ki bu gidişat da beraberinde sosyal sorunlar ve ciddi gerginlik getiriyor. Ben şahsen 6 ve 8 yaşında iki çocuk sahibi bir baba olarak çocuklarımızın geleceğinden, bu gidişata baktığımız zaman, endişe duymamak mümkün değil diye düşünüyorum. Eminim bu da hepiniz için geçerlidir” diyor.
Ali Koç çok doğru söylüyor. İnsanlar mutsuz, insanlar umutsuz! Peki, milyonlarca insanın umutlarını yok edenler, hayatlarını karartanlar, dünyayı yaşanmaz konuma getirenler kimler? Kişisel serveti 8 milyar doları aştığı halde işçilerine sefaleti ve işsizliği reva gören Ali Koçların sömürü düzeni kapitalizm değil mi? Kapitalistler işçileri ücretli köle haline getiriyor. Ücretleri açlık sınırında tutuyor. İşçileri insan değil makine gibi görüp uzun saatler boyunca çalıştırıyor. Dünyayı sadece kendi yatırım ve pazar alanları olarak görüyorlar. Petrol, doğalgaz, madenler gibi enerji kaynaklarını, doğal güzellikleri ve tüm zenginlikleri yağmalıyorlar. Nefes alacak alan bırakmıyor, gölgesini satamadıkları her ağacı kesiyor, kentleri beton yığınlarına dönüştürüyorlar. Silahlanmaya milyarlarca dolar harcıyor, savaşlar çıkarıyor, dünyayı kan gölüne çeviriyorlar. Tüm bunlardan bilcümle kapitalistler sorumludur. İşte Ali Koç bu kapitalistlerden biridir. O halde şimdi neden böyle konuştuğu belli değil mi? Neden bankalarda birikmiş 8 milyar doları varken çocukları ve geleceği için endişe ettiği belli değil mi?
Çünkü biliyor ki çocuklarının geleceği işçi sınıfının sırtından kazanılan o servetin korunmasına bağlı. Sömürü düzeninin devamına bağlı. O serveti üreten işçi sınıfının sessiz sedasız boyun eğmeye, köle gibi çalışmaya devam etmesine bağlı. Yani demek istiyor ki Ali Koç, “eğer biz işçilerin kursağındaki lokmaya böyle göz dikersek, onları böyle açlığa, sefalete itersek bir gün bizden hesap sormak üzere ayaklanırlar, önlemimizi alalım!” Ali Koç’un korkusu yersiz değil. Bu korku sadece onun korkusu da değil. İşçi sınıfının alınterine el koyarak, kanını dökerek, canını alarak, dünyayı mahvederek büyüyor burjuvazinin serveti. Türkiye’de resmi rakamlara göre 3 milyon işsiz var. Milyonlarca yoksul insan var. Ama öte yandan serveti, tıpkı Koç gibi, milyar dolarlarla ifade edilen bir avuç asalak var. Parababaları gelecekten kaygılı. Çünkü dünyayı milyarlarca insan için yaşanmaz hale getirdiklerini biliyorlar.
Şu hale bir bakın: Ekonomi ve onların servetleri büyürken, binlerce işçi iş kazalarında ölüyor, taşeronluk almış başını gitmiş durumda. İşçilerin bir kısmını öldüresiye çalıştırırken, geri kalan kısmını işsizlik kuyusuna itiyorlar. Kıdem tazminatlarına el koymaya çalışıyorlar. Çalışmayı, sömürülmeyi ve ölmeyi işçilerin fıtratı olarak görüyorlar. İşçiler bu fıtratı kabul etmez de mücadeleye girişirlerse diye yasakları devreye sokuyorlar. Somalı maden işçilerinin karşısına polisi çıkarıyor, işçileri tekmeletiyorlar. Hakları için Maltepe Hastanesi önünde direnişte olan işçileri karga tulumba gözaltına alıyorlar. Direniş çadırlarını dağıtıyorlar. Metal işçilerinin grevini yasaklıyorlar. İş kazalarını engellemek için kıllarını kıpırdatmazken, “İç Güvenlik Yasası” adı altında polis devleti uygulamalarını ve baskıyı arttırıyorlar.
Sefalet arttıkça, baskılar yoğunlaştıkça işçi sınıfının öfkesi de yoğunlaşıyor. Bu öfkeyi bastırmak, boğmak istiyor kapitalistler. İşçi sınıfının dünyasını karartırken kendi geleceklerini garanti altına almak istiyorlar. Onlar sadece kendi evlatlarını düşünüyorlar. Oysa bizim de düşünecek bir geleceğimiz ve evlatlarımız var. Ne kendimizin ne de evlatlarımızın hayatlarını Koç gibi kapitalistlerin karartmasına izin vereceğiz. Koç’un da diğer patronların da endişelerini gerçeğe dönüştürmek boynumuzun borcudur.
“Az Tüketim Yapın İşçiler”
- Oryantal Tütün Grevcilerinin Anlattıkları
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Tütün ve Maden İşçileri Aileleriyle Grevde, Eylemde!
- Tütün, Tekstil, Maden İşçileri Mücadeleye Devam Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
- Temel Conta İşçilerinin Grevi Devam Ediyor
- Urfa’dan Trabzon’a, İnşaattan Enerjiye İşçiler Mücadele Ediyor
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
- Antep’te Tekstil İşçilerinin Düşük Zamlara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Chinatool Otomotiv İşçileri Greve Çıktı
- Antep’te Tekstil İşçileri Düşük Zamlara Karşı Mücadele Ediyor
- Kaynak Tekniği İşçileri Grevde
- Yolbulan Metal İşçileri Eylemlerine Devam Ediyor
- GE Grid Solutions Grevinde Anlaşma Sağlandı
- Schneider Elektrik’te Anlaşma Sağlandı
- Genel-İş Üyesi İZBB İşçileri İş Bıraktı
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Direnişçi Polonez İşçileri: “Direne Direne Kazandık!”
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
- Betek Boya’da İşten Atma Saldırısı
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...