Buradasınız
Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
Maden-İş ve DİSK’in unutulmaz önderi Kemal Türkler’in kızı Nilgün Türkler Soydan UİD-DER’li işçilerle bir araya geldi, anılar ve anekdotlar eşliğinde babası Kemal Türkler’i anlattı. Söyleşide metal, taşımacılık, sağlık, petrokimya, hizmet, tekstil gibi sektörlerden işçiler yer aldı.
Söyleşi öncesinde Dayanışma TV tarafından hazırlanan “Kemal Türkler: Mücadeleci Bir İşçi Önderi” belgeseli izlendi. Belgeselde 1960-1980 arası dönemde Türkiye işçi sınıfı hareketinin yükselişte olduğu, mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını benimseyen Maden-İş’in genel başkanı Kemal Türkler’in bu dönemin sembol isimlerinden biri olduğu vurgulandı.
Belgeselin ardından söyleşiye geçildi. Genç işçilerle buluşmaktan gurur duyduğunu ifade eden Nilgün Türkler Soydan, UİD-DER’e bu buluşmayı organize ettiği için teşekkür etti. Soydan, babasının sendikal mücadelesi hakkında doğru kaynaklara ulaşılmasının önemli olduğunu vurguladı. Doğru bir kaynak teşkil etmesi bakımından yazar Can Şafak ile birlikte hazırladıkları kitaptan bahsetti. Sendikaların bürokratik, uzlaşmacı sendikal anlayıştan kurtarılması gerektiğinin altını çizdi.
Kemal Türkler’i öncelikle bir insan ve bir baba olarak anlatan Soydan, onun çok yönlü, ilkeli ve çalışkan bir insan olduğunu vurguladı. İşçiler tarafından büyük saygı ve sevgi gördüğünü, her grev ve direnişte coşkuyla karşılandığını dile getirdi. Soydan, “1 Mayıs’a ailece giderdik. 1977 Taksim 1 Mayıs’ında kürsünün arkasındaydık. Sanatçılar babamı korumak için üzerine kapandılar” dedi. Hapishane ziyaretlerinde gardiyanların da babasına büyük saygı duyduğunu, “başkan” diye hitap ettiklerini gözlemlediğini dile getirdi. Babasının hapishanede gençlere eğitim verdiğini, kendisine ayrı yemek pişmesini, ayrıcalık yapılmasını istemediğini anlattı. Annesi Sabahat Türkler’i de sevgiyle anan Soydan, annesinin Türkler’in mücadelesini sahiplendiğini, İlerici Kadınlar Derneğine üye olduğunu belirtti.
UİD-DER’li kadın işçiler Kemal Türkler’in eşi Sabahat Ablayı tanımaktan, UİD-DER’in etkinliklerinde ağırlamaktan onur duyduklarını ifade ettiğinde Nigün Türkler Soydan, annesinin UİD-DER’li işçileri çok sevdiğini ve çocukları gibi gördüğünü söylediğini hatırlattı.
Söyleşide söz alan metal işçileri ve işyeri temsilcileri Maden-İş’in ve Kemal Türkler’in mücadeleci sendikal anlayışıyla, UİD-DER sayesinde tanıştıklarını ifade ettiler. Nilgün Türkler Soydan’a “babanız gibi bir sendika liderini, işçi önderini tanımaktan dolayı gurur duyduk” dediler. Bugün işçilerin mücadelesinin bizzat sendika bürokratları tarafından zayıflatıldığını, Maden-İş’in mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışının nostalji değil bugün yeniden var edilmesi gereken bir ihtiyaç olduğunu ifade eden UİD-DER’li işçiler, işçi sınıfı içinde sabırla yapılacak çalışmaların mutlaka meyvelerini vereceğini vurguladılar. Taşımacılık işkolundan işçiler, Kemal Türkler denince akla metal işçilerinin çetin mücadelelerinin geldiğini ama onun sendikal anlayışının tüm sektörlere yayılması gerektiğini belirttiler.
Söyleşinin sonunda, UİD-DER’li işçiler Maden-İş’in ve Türkler’in mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını unutturmayacaklarını, işçilerin birliğini ve dayanışmasını güçlendirmek için çalışmaya devam edeceklerini vurguladılar.
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...