Buradasınız
Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
İş Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk 1 Ocak 2018’den bu yana uygulanıyor. Zorunlu arabuluculuk, iş mahkemelerinin yükünü ve birikmiş dava dosyalarını azaltacağı, işçilerin alacaklarını çok daha kısa sürede alacağı propagandasıyla pazarlandı. İşveren örgütlerinin talebiyle, AKP tarafından hayata geçirildi. Sendikaların ve işçi örgütlerininse önerilerine, itirazlarına kulak verilmedi, işçilerin ihtiyaçları, talepleri dikkate alınmadı. UİD-DER Hukuk Bürosu olarak ikinci yılında arabuluculuk uygulamasını, işçiler açısından sonuçlarını Avukat Mesut Badem ile konuştuk.
Sohbetimize işveren örgütlerinin ve hükümetin zorunlu arabuluculuğu hayata geçirmek üzere yürüttüğü hazırlıkları ve propagandayı hatırlatarak başlıyoruz. Şöyle anlatıyor Mesut Badem: “İşçi ‘ister üç gün ister üç yıl çalışsın alacağına en kısa yoldan ulaşacak. Sorunlarını dava yoluna gitmek zorunda kalmadan, harçtan, masraftan muaf olarak, beklemeden arabulucuda çözecek’ dediler. Bu yalanı güzelce pompaladılar. İşçiler de buna inandı. İşçiler bir beklenti ile hatta çoğu zaman avukata başvurmadan kendisi başvuruyor arabulucuya. Ama düşündükleri gibi olmuyor. Hayal kırıklığı ile dönüyorlar.”
Bunun nedenlerine ilişkin şunları anlatıyor Badem: “Arabuluculuk başvurusu için bana vekâletname veren, 100 işçi oluyorsa, bunun en az 90-95’i anlaşmazlıkla sonuçlanıyor. Arabulucuda anlaşmayla sonuçlanan dosyalarımız çok istisnadır. Biz anlaşmak istemediğimiz için değil. Kayda değer olmasa bile işverenin bir teklifi varsa mutlaka müvekkilimiz ile paylaşıyoruz. Diyelim ki hesaplamamızı yaptık, işçinin 100 bin lira alacağı var, ama karşı taraf 50 bin lira teklif ediyor. İşçiye ‘patron hakkının yarısını vermeyi teklif ediyor. Ne diyorsun, dava açmayı mı, anlaşmayı mı tercih edeceksin?” Bu teklifi bile müzakere ediyoruz. Dolayısıyla bir anlaşma imkânı varsa zaten bu imkânı değerlendirmeye çalışıyoruz. Çünkü işçi dava açıp uzun süre beklemekten, dava masraflarıyla veya avukatlık ücretleriyle daha çok yıpranmaktan çekiniyor. İşi zorlaştıran biz olmayalım istiyoruz; işçi kabul edip onay veriyorsa anlaşma yolunu tercih ediyoruz. Ama buna rağmen işçinin hakkının yarısını bile teklif etmiyor işverenler! Toplantıya bile katılmıyorlar. Anlaşmayı baştan reddediyorlar. ‘İstersen git dava aç, ne yaparsan yap’ tavrı gösterenler var.”
Ne yazık ki işçiler örgütsüzlük ve bilinçsizlik nedeniyle kolaylıkla tuzağa düşüyor, haksız olan patron tarafının arabuluculuk aşamasında anlaşmak isteyeceğini zannedebiliyorlar. Mesut Badem, bunun bir yanılgı olduğunu vurguluyor ve tekrar ediyor: “Bizim istatistiklerimize göre 100 tane başvuru yaptıysak bunun 90’ı 95’i anlaşmazlıkla sonuçlanıyor.” Böyle bir istatistik karşısında haliyle soruyoruz: “O halde 90-95 dava açıyor musunuz?”
“Açamıyoruz. 60-70 tane açıyoruz. Gerisi ‘bekleyen dosya’ oluyor ya da işçi vazgeçiyor. Veya haricen işverene gidip ‘tamam o zaman üç-beş kuruş ver, kapatalım’ diyebiliyor. ‘Arabulucuda anlaşamadınız, dava açalım’ dediğimiz noktada işçi, çaresizlik nedeniyle ‘dava açmaktan vazgeçtim’ diyor. ‘Neden, masraftan dolayı mı?’ diye soruyoruz. ‘Hem masraftan dolayı hem dava uzun süreceği için ben haricen işverenle anlaştım’ diyor mesela. Daha da düşük bir rakama anlaşıyor. İşveren işçinin zaafını biliyor. Arabulucuda anlaşma yoluna gitmiyor. Sonra işçiyi arayarak ‘sen ne diye avukatı falan karıştırıyorsun? Dava açıp da ne yapacaksın? Bir sürü masraf yapacaksın. Gel ben sana üç-beş kuruş vereyim, vazgeç bu işten’ diyor. Bazıları koşa koşa gidiyor. Çünkü hakikaten dava masrafı verebilecek durumda değil. Hele işçi tazminatsız çıkarılmışsa dava masrafları adli yardımla karşılansın diye bir mekanizma da yok.”
Arabuluculukta anlaşmazlık vakaları ile açılan davaların sayısı ortadayken yetkili makamların tutumunu soruyoruz: “Diyelim ki arabuluculuk başvuru sayısı 100 bin ve sonrasında açılan dava sayısı 50 bin. Çok zekiler ya, arabuluculuk dairesi şöyle sonuçlar çıkarıyor: Demek ki 50 bin vaka arabulucuda çözülmüş! İyi de nasıl çözülmüş? Arabulucuda anlaşma olmamış, işçi de parası olmadığı için dava açamamış! Alicengiz oyunuyla ‘100 bin davanın yarısı arabulucuda çözüldü’ diyorlar. Varsayalım ki çözülmüş olsun. Bunların ne şekilde çözümlendiğine dair bir istatistik tutuluyor mu? Yok. Yani sorun, işçi hakkını alarak mı çözümlendi yoksa yok pahasına ortadan mı kaldırıldı? Onun zaten istatistiği yok. Ama biz yaşayarak görüyoruz, bizde var.”
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması’nın 200. sayısı yayımlandı. Heyecanlıyız, mutluyuz, gururluyuz. UİD-DER’in aylık yayını olan İşçi Dayanışması’nın her sayısında haberin kaynağından yazanına, yazıları kaleme alanından kontrolünü yapana, tasarımından baskısına,...
- Kasım ayı boyunca İstanbul ve İzmir’in ilçe belediyelerinde TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle grevler yaşandı. İstanbul’da Hizmet-İş’in örgütlü olduğu Bayrampaşa ile Genel-İş’in örgütlü olduğu Ataşehir, Kadıköy ve Maltepe...
- Güney Kore’de sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından devlet başkanının azledilmesine yönelik önerge 14 Aralıkta mecliste kabul edildi. Devlet başkanı Yoon Suk Yeol görevinden uzaklaştırıldı. Başkent Seul ve diğer şehirlerde önergenin görüşüldüğü...
- Çalıştığım işyerinde bazı işçi arkadaşlarım aldıkları düşük ücretin sebebinin yaptıkları işten kaynaklandığını, daha iyi maaş alabilecekleri bölümlere, görevlere veya mesleklere gelerek maddi sorunlarının çözüleceğini düşünüyorlar. Bu yolla hem iş...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 19 Aralıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, DİSK’in 2025 yılı için belirlenecek asgari ücrete dair görüş ve önerilerini içeren bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına DİSK...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası kademeli grev kararı almıştı. 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin...
- Son zamanlarda her şey pahalanırken işçi ve emekçilerin hayatının ne kadar ucuzladığını hep birlikte görüyoruz. İzmir’de bir anne 5 çocuğunun üzerine kapıyı kilitleyip işe çıktığında, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında 1 ilâ 5 yaşındaki...
- Filistin’de bir yıldır süren savaşta 43 binden fazla insan katledildi. Sokaklarda çocukların sesleri yankılanırken şimdi bombaların gürültüsü ve sessiz çığlıklar yankılanıyor. Peki, Filistin’de bu kahredici savaşın tek sorumlusu Siyonist İsrail...
- Merhaba arkadaşlar. Geçtiğimiz günlerde gerek kamuda gerekse de özel sektörde çalışan, farklı sendikalara üye doktor, hemşire, tıbbi sekreter, temizlik işçisi, paramedik, ATT gibi sağlık emekçileri olarak bir araya geldik. UİD-DER’de daha önce...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta GE Grid...
- 17 Temmuzdan bu yana direnişte olan Polonez işçileri, taleplerinin karşılanmaması üzerine Ankara’ya yürüme kararı aldılar. 7 Aralıkta “Anayasal Hak Yürüyüşü” başlattılar. İstanbul’da Çatalca ve Kartal’da, Kocaeli’de Gebze’de önlerine dikilen polis...
- Sendikalı oldukları için işten atılan ve 5 aydır işlerine sendikalı olarak dönmek için mücadele eden Polonez işçileri, tüm yasaklara, baskılara, karalamalara rağmen mücadeleden vazgeçmiyor. İşçiler direnişlerinin 146. gününde Çatalca’dan Ankara’ya “...
- Sermaye sınıfının tatlı kârları uğruna işçileri sefalete, kölelik koşullarına mahkûm etmek isteyen siyasi iktidarsa MESS’e bağlı fabrikalarda bir kez daha “erteleme” adı altında grev yasağı ilan etti.