Buradasınız
Kamu İşçileri Artık Yeter Diyor!
26.07.2025
Kamu işçileri… Onlar hastanelerde, karayollarında, fabrikalarda, ulaşımda, savunma, enerji ve hizmet sektöründe, kısacası kamunun her alanındalar. Üretiyorlar, hayatı var ediyorlar. Fakat ev kiralarını ödeyemiyor, borçla yaşıyor, ihtiyaçlarını erteliyor, tencerelerini kaynatamıyorlar… Kamu işçileri susmuyor, bu adaletsizlik son bulsun istiyor, “artık yeter” diye haykırıyor!
2025-2026 yıllarını kapsayan Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmeleri devam ediyor. 600 bin kamu işçisini ilgilendiren bu protokolde, hükümetin ve TÜHİS’in, Ocak ayından beri masaya getirdiği teklifler, açıkça sefalet dayatması anlamına geliyor.
13 Haziranda açıklanan sefalet zammı teklifine karşı, kamu işçileri 18 Haziranda alanlara indi. 24 Haziranda Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü on binlerce işçi işyerlerine yürüyüşler düzenledi. 26 Haziranda ise kamu işçileri Türkiye genelinde yarım gün iş bıraktılar. “Biz üretiyoruz, biz yaşatıyoruz” dediler.
Türk-İş’e bağlı sendikalar 1 Temmuz’da ülke genelinde kitlesel eylemler düzenlediler. Harb-İş Sendikasının 9 Temmuzda İstanbul, İzmir, Eskişehir, Kocaeli ve Kayseri’den başlattığı Ankara yürüyüşü, 11 Temmuzda Ankara’daki emek çadırında yapılan eylemle sona erdi. Kurulan emek çadırları mücadelenin sembolü haline geldi.
DİSK’e bağlı Dev Sağlık-İş üyesi sağlık emekçileri 1 Temmuzda İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüşe geçtiler. “Sağlık işçisi hakkını alacak!” diyerek taleplerini başkentte bir kez daha haykırdılar.
18 Temmuzda yapılan son görüşmede İlk 6 ay için yüzde 24, ikinci 6 ay için ise enflasyon oranında zam teklif edildi. Bu teklifi “hakaret” olarak gören işçilerin öfkesi büyük!
İktidar ve TÜHİS’in kamu işçilerine dayattığı sefalet zammı, yalnızca 600 bin kamu işçisini ve ailelerini değil tüm işçi sınıfını ilgilendiriyor. Asgari ücrete zam yapılmadı, emekli aylıkları yükseltilmedi. Eylül ayında metal işçilerinin sendikaları ile patron sendikası MESS arasında toplu sözleşme görüşmeleri başlayacak. Ocak ayında yeni asgari ücret belirlenecek. İşçi sınıfının tüm kesimlerinin sorunu aynı: Düşük ücret! “Birimize yapılan hepimize yapılmıştır” sözü boşuna değil.
Biz işçiyiz, işçi sınıfıyız. Saldırılara karşı koyabilmek, haklarımızı kazanabilmek için birlik ve dayanışmaya ihtiyacımız var. İşçileri sefalete mahkûm etmek isteyenlere karşı birleşelim, birliğimizle güçlenelim.