Buradasınız
102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
Kocaeli/Gebze’den bir petrokimya işçisi

“Son 102 günde 132 kadın cinayeti” haberleri dolaştı medyada. Bu sayılar sadece bir istatistik değil; her biri bir yaşam, bir hayal, bir yaşama sevinciydi. Her biri aramızdan koparılan bir arkadaşımız, bir kardeşimiz, bir meslektaşımız, bir komşumuzdu. Fakat bilmemiz gereken bu cinayetler tesadüf değil. Bu cinayetler “münferit” de değil. Bu cinayetler çürümüş, kokuşmuş bu düzenin ta kendisidir! Kadın cinayetlerinin böylesine yaygınlaşması, sadece bir toplumun içinde bulunduğu durumu resmetmiyor, bir rejimi ve kapitalist çürümüşlüğü gözler önüne seriyor.
Kapitalist sistem, kâr uğruna her türlü sömürüye, şiddete ve eşitsizliğe göz yummaya hazırdır. Kadının emeğini sömüren, özgürlüğünü elinden alan, kadını makbul “eş”, “anne”, “fedakâr çalışan” rollerine hapseden bu düzen; kadına yönelik şiddeti de üretir, besler, meşrulaştırır. Bugün kadınlar sadece bireysel saldırılarla değil, sistematik bir şiddetle karşı karşıyadır. Bu şiddet, yasa koyucunun kaleminden, hâkimin kararından, medyanın dilinden, din adamının vaazından, patronun talimatından ve en çok da iktidarın zihniyetinden beslenmektedir.
Sistematik inkâr ve hafife alma politikası, iktidar yetkililerinin, kadın cinayetlerini hâlâ “münferit olaylar” diyerek geçiştirmeye çalışması şiddeti besleyen önemli faktörlerdir. İktidarın açıkça uyguladığı erkek egemen politikalara bir bakalım: İstanbul Sözleşmesi’ni bir gece yarısı kararnamesiyle fesheden bir zihniyetin, kadının yaşam hakkına sahip çıkması mümkün müdür? Kadını koruyan uluslararası sözleşmelerden çekilmek, açıkça şiddet faillerine cesaret vermiyor mu? Üstelik yalnızca İstanbul Sözleşmesi değil; işyerlerinde cinsiyete dayalı şiddet ve tacizi önlemeyi amaçlayan ILO 190 Sayılı Sözleşme de Türkiye tarafından hâlâ onaylanmadı. Böylece kadınlar hem evde hem işte hem de sokakta korumasız bırakılmakta, sistemin körüklediği erkek şiddeti görmezden gelinmektedir.
Her bir cinayet, bu sistemin kadınlara reva gördüğü yaşamın bir sonucudur. Bu yalnızca bir güvenlik sorunu değil, bir sistem sorunudur. Yargının failden yana tutumu, katilleri “iyi hal”, “ağır tahrik” gibi gerekçelerle cezadan kurtarıyor. Bu düzenin mahkemeleri, kadınları değil katilleri koruyor. Şiddet, yargı kararlarından besleniyor, cesaret alıyor.
Kadın cinayetlerini durdurmak için eşitlik, adalet ve özgürlük istiyoruz. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin sebebi erkek egemen sistemdir, adaleti sağlayamayan adalet sistemidir. Biz biliyoruz ki kadın cinayetleri durdurulabilir. Bunun için sadece yasalar değil, şiddeti üreten bu çürümüş düzen de değişmelidir. Kadının ikinci sınıf insan görülmediği, eşit haklarla, özgürce yaşayabildiği bir toplum ancak örgütlü mücadeleyle mümkündür.
“Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- 102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
- Emekliye Yeni Operasyon
- Karpuzun Bozduğu Ekonomik Denge!
- Yine Yangın, Yine Katliam!
- Kemal Türkler, Katledilişinin 45. Yılında Mezarı Başında Anıldı
- “Süper Talan Yasası”na Karşı Mücadele Sürüyor
- İzmir Belediye İşçileri İşlerini Geri İstiyor
- UİD-DER’in İran İşçi Sendikalarına ve İşçi Sınıfına Dayanışma Mesajı
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
Son Eklenenler
- 7 Ekim 2023’ten bu yana yaklaşık 60 bin Filistinliyi katleden İsrail’in Gazze’de uyguladığı acımasız abluka nedeniyle açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ekim 2023’ten bu yana yetersiz beslenme ve açlık yüzünden 83’ü çocuk olmak üzere...
- Banksy mahlaslı sanatçının “bomb love” isimli eseri, ilk olarak 2001 yılında Londra sokaklarından başlayarak dünyanın birçok yerinde duvarlara çizilmiştir. Eser oldukça sade ve detaydan uzak görünmesine rağmen taşıdığı mesaj oldukça derindir....
- “Son 102 günde 132 kadın cinayeti” haberleri dolaştı medyada. Bu sayılar sadece bir istatistik değil; her biri bir yaşam, bir hayal, bir yaşama sevinciydi. Her biri aramızdan koparılan bir arkadaşımız, bir kardeşimiz, bir meslektaşımız, bir...
- Kamu işçileri… Onlar hastanelerde, karayollarında, fabrikalarda, ulaşımda, savunma, enerji ve hizmet sektöründe, kısacası kamunun her alanındalar. Üretiyorlar, hayatı var ediyorlar. Fakat ev kiralarını ödeyemiyor, borçla yaşıyor, ihtiyaçlarını...
- Diyelim ki hayatınızda ilk kez bir koşu yarışmasına katılacaksınız ve yeterince idmanlı değilsiniz. İsteklisiniz, azimlisiniz ama diğer koşuculara göre hazırlığınız yetersiz ve deneyimli değilsiniz. Böyle bir yarışmada birinci olmanız şaşırtıcı...
- Bir dünya devi olan Amazon’un işçileri en ağır koşullarda çalıştırılmaya devam ediyor. Amazon Tuzla Depo’da çalışan işçiler olarak bizler de ağır iş yüküne, mobbinge, işyeri içinde zor bölümlere sürülme gibi uygulamalara maruz kalıyoruz.
- Türkiye’de çok genç yaşta emekli olunduğundan, emeklilerin sosyal güvenlik sisteminin sırtında kambur olduğundan, aylıklarının arttırılmasının kaynakların heba edilmesi anlamına geldiğinden bahsediyor. Bu sözlerle, sınıfımızın emeklilerini yük,...
- Geçtiğimiz haftalarda Sakarya’da iki çiftçi ürettikleri karpuzları yola atıp parçalamışlardı. Bu öfkelerinin nedeni toptancının son anda karpuzları almaktan vazgeçmesiydi. Belli ki evine, çoluğuna çocuğuna rızkını götüremeyecek olmanın öfkesiydi...
- Eskişehir Seyitgazi’de 23 Temmuz sabah saatlerinde çıkan orman yangınına müdahale etmeye çalışırken 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsü alevlerin içinde kalarak hayatını kaybetti, 14 kişi de yaralandı. Türkiye haftalardır orman yangınlarıyla...
- Gün geçtikçe artan enflasyon, hayat pahalılığı, işsizlik çocukları da işçiliğe zorluyor. İSİG Meclisi verilerine göre 2025 yılının başından beri 24 çocuk işçi, iş cinayetleri sonucunda hayatını kaybetti.
- Akkuyu Nükleer Güç Santralinde taşeron şirkette çalışan Türk ve Rus işçiler son üç aydır ödenmeyen ücretlerinin ödenmesi için 23 Temmuzda iş bıraktı.
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 23 Temmuzda üniversite hastaneleri önünde basın açıklamaları yaparak TİS taleplerini açıkladı.
- Biz bir grup genç olarak UİD-DER’li abilerimizle birlikte, mücadeleye yıllarca katkı sunan, tecrübe sahibi bir büyüğümüzü Çatalca’daki evinde ziyaret ettik.