Buradasınız
UİD-DER açılış konuşması
Merhaba dostlar, hepiniz hoş geldiniz!
Derneğimizin bu ilk büyük etkinliğinde, sizlerle birlikte olmanın sevinci ve heyecanı içindeyiz. Açılışımızın, işçi sınıfının “15-16 Haziran Genel Direnişi”ni anma toplantısıyla yapılıyor olması ise eminim hepimiz için ayrı bir anlam taşıyor. Ne mutlu bizlere ki, “geçmişini bilmeyenin geleceği de olamaz!” sözünün bilincindeyiz. Ve insanlığın geleceğini inşa etmenin, mütevazi ama kararlı çabalara bağlı olduğunun farkındayız.
Yolumuz, sömürü düzenini yıkarak, çocuklarımıza ve tüm insanlığa sınıfsız, sömürüsüz, barış ve mutluluk dolu bir dünya bırakmak isteyenlerin yoludur!
Dostlar,
Hepinizin bildiği gibi İşçi Öz-Eğitim Grupları 10 yıla yakın bir zamandır faaliyetlerini birçok sendika tabanında yürüterek bugünlere geldi. Sendikalı-sendikasız, işli-işsiz, her kesimden sınıf kardeşlerimiz bu faaliyetlere katıldılar. Sınıf mücadelesinin içinde bulunduğu durumu, sorunlarını ve çözüm yollarını tartıştılar. Bu amaçla kendi öz eğitim gruplarını oluşturdular. İşçi sınıfının ruhuna uygun bir disiplinle ve azimle çalışırsak çok yol kat edeceğimizi biliyorduk. Nitekim çalışmalarımız meyvesini verdi. İşçi Öz-Eğitim Gruplarının faaliyetlerini kesintisiz sürdüren işçiler olarak Uluslararası İşçi Dayanışması Derneğini, UİD-DER’i kurduk! Böylece yıllardır sürdürdüğümüz çabalarımız taçlanmış ve kendimize olan güvenimiz, mücadeleye olan inancımız bir kat daha artmış bulunuyor!
Evet arkadaşlar,
İşçi Öz-Eğitim Gruplarının faaliyetlerini UİD-DER çatısı altında daha da kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. UİD-DER’in amacı, ulusal ve uluslararası düzeyde işçi sınıfının dayanışma ve mücadele ruhunu canlandırmak, birliğinin ve örgütlülüğünün oluşturulmasına katkıda bulunmaktır. Bu amaçla, işçi sınıfının dayanışma ve mücadele kültürünü geliştirmeye yönelik çeşitli çalışmalar sürdüreceğiz. İşçi öz-eğitim gruplarının çalışmalarını sendikalı ve sendikasız, işli ve işsiz tüm işçiler arasında yaygınlaştırmak hedefimiz olacak. Bunun için kurslar, seminerler, konferanslar ve paneller gibi eğitim faaliyetleri düzenleyeceğiz. Ayrıca, işçilerin ekonomik, sosyal, kültürel hak ve çıkarlarının korunarak geliştirilmesi için çaba sarf edeceğiz. Şimdiden hepinizi derneğimizin çalışmalarına bekliyor, birlikte yürümekten ve birlikte mücadele etmekten mutluluk duyacağımızı söylemek istiyoruz.
Bizler, içinden geçtiğimiz gericilik döneminin tüm boğucu atmosferine rağmen, derneğimizin, işçi sınıfının mücadelesini yükseltecek uzun soluklu bir uğraşın parçası olacağına inanıyoruz. Yolumuz uzun, yolumuz zahmetli ve yorucudur. Ama bizler de sabırlı, azimli ve inatçıyız. Bu yolda, hep birlikte kararlılıkla yürüyeceğiz!
Arkadaşlar,
Derneğimizin temel bir ilkesi de, sınıf mücadelesine sadece ulusal değil, uluslararası düzeyde bakmasıdır. Sermayenin alabildiğine küreselleştiği ve tüm dünyayı avucunun içine aldığı bugünün koşullarında, sömürücü sınıfların işçi ve emekçileri bölmek için kışkırttıkları ulusal, dinsel, ırksal, cinsel, her türlü ayrımcılığın karşısında olacağız. Bizler işçi sınıfının uluslararası bir sınıf olduğuna ve bu yüzden de hem birliğinin hem de mücadelesinin uluslararası düzeyde sağlanması gerektiğine inanıyoruz.
Uzun uzun anlatmaya gerek yok. Emperyalist savaş ve saldırganlığın, gericiliğin ve ırkçılığın, şovenizmin hızla yayıldığı, ezilen halklara ve işçi sınıfına yönelik baskıların arttığı, kısacası sömürücü sınıfların azgınca ve pervasızca saldırıya giriştikleri bir dönemden geçiyoruz. Emperyalist-kapitalist düzen, insanlığı öncekilerden de korkunç ve büyük bir yıkıma doğru sürüklüyor. Gücümüzü toplayıp örgütlenerek mücadeleye atılmazsak, belki de geriye kurtaracak bir şey kalmayacak!
Ancak umutsuzluğa kapılmanın ve moralimizi bozmanın bir anlamı yok. Tarihin hiçbir döneminde, karanlık tek başına varolmadı. Sömürücüler ve zalimler saltanatlarını ilanihaye sürdüremediler, insanoğlu aydınlık bir geleceğe olan umudunu hiçbir zaman yitirmedi. Bugün de durum farklı değildir. Her zaman olduğu gibi ezilenler ve sömürülenler eninde sonunda ayağa kalkacak ve zalimin zulmünü, kâr hırsıyla dünyayı yok oluşa sürükleyenleri, asalaklar sınıfını ait oldukları yere, yani tarihin çöp sepetine yollayacaklardır! O yüzden karamsarlığa kapılmadan yarınlara umutla bakabilmeliyiz! Yeter ki sabırla, azimle, bilinçle örgütlenelim ve mücadeleye atılalım. O zaman hep birlikte göreceğiz; güzel günler göreceğiz, güneşli ve güzel günler…
Evet dostlar,
İşçi sınıfının mücadele tarihi, bize, bu karanlık yolu nasıl aydınlatacağımızı ve kurtuluşa nasıl varacağımızı gösteriyor. Tarihimiz, sayısız yenilgilerle, acılarla, zaferlerle ama en önemlisi paha biçilmez dersler içeren örneklerle doludur. Bu örneklerden biri de, hepimizin bildiği gibi 15-16 Haziran Genel Direnişidir. 15-16 Haziran, 60’lı yıllarda işçi hareketinde başlayan yükselişin bir ürünüdür ve Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde unutulmaması gereken bir deneydir. Bizler de bu yüzden derneğimizin açılış etkinliği olarak 15-16 Haziran’ı seçtik. Çünkü bugünün, sınıf hareketinde bir zirve, ancak aşılması gereken bir zirve olduğunu düşünüyoruz.
Dostlar, arkadaşlar!
Önümüzde, bizleri, mücadele dolu günler bekliyor!
Gücümüzün farkına varalım ve örgütlenerek mücadeleye atılmaktan korkmayalım!
Biz, başka bir dünya istiyoruz,
sömürücülerin, asalakların, beylerin, paşaların olmadığı bir dünya!
Böyle bir dünya mümkündür!
Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok, ama kazanacağımız koskoca bir dünya var!
Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Dayanışması ve Mücadele Birliği!
15-16 Haziran Genel Direnişi
DGM ve Profilo Direnişleri
- 25 Haziran pazar günü…
- Birlikte mücadele dolu günlere
- Yıllardır verilen mücadele ve emek bir çatı altında toplandı
- Dünya yerinden oynar işçiler birlik olsa
- Zirveye doğru bir adım daha
- Düş değil bu hayal değil he hey be hey!
- Yaşasın örgütlü mücadelemiz
- Hepimiz işçiydik
- Sarp kayadan geçen yola MERHABA
- Büyük fırtınalarda büyük dalgalar yükselir
- 15-16 Haziran’ın coşkusunu bizlere yaşatan UİD-DER’e teşekkür ediyorum.
- 15-16 Haziran’ı anarken güneşin kollarını tutmak
- Yaratan ve yaşatan bizleriz
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...