Buradasınız
Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
Ankara’dan bir iş güvenliği uzmanı

Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi geçirmiş, ardından madenin kaçak olduğu ortaya çıkmasın diye patronları tarafından yakılarak gömülmek, sanki hiç yaşamamış, o madende hiç çalışmamış gibi yok edilmek istenmişti. Çünkü patronlar suçlarının üzerini örtmek, madenin kaçak olduğunu gizlemek istiyorlardı. Bu suçun hesabını vermek yerine daha büyük bir suç işlemeyi tercih ettiler. Çünkü Nurtani’nin sahipsiz olduğunu, bu suçların cezasız kalacağını düşünüyorlardı. Otopsi sonucunda Nurtani’nin henüz yaşarken, diri diri yakıldığı ortaya çıkmıştı.
Ailesi ve avukatları haklı olarak Nurtani’nin katilleri için “iştirak halinde kasten öldürme” suçuyla yargılama yapılmasını ve ceza verilmesini istiyordu. Ama 11 Nisanda görülen karar duruşmasında sanıklar “taksirle öldürme” suçundan ceza aldılar. Yanlış okumadınız: Taksirle öldürme!
Bu, bir sevdiğinizin başına gelse, sizin başınıza gelse adalet nasıl işlesin isterdiniz? Lütfen hızla okuyup geçmeyin, düşünün, bu soruya cevabınız nedir?
Nurtani için şöyle işledi adalet: Kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu’na taksirle öldürme suçundan 5 yıl 8 ay, Ahmet Aydın’a delil karartma suçundan 4 yıl 6 ay ceza verildi. Nurtani’nin kıyafetlerini yakarak delilleri karartan maden çalışanları Sercan Kayabaş, Eray Demiro ve Alaattin Çayırlı’ya ise delil karartma suçundan 2’şer yıl hapis cezası verildi.
Patronlara ödül gibi cezalar veren mahkeme bir kez daha bu düzende işçiler, emekçiler için gerçek adaletin mümkün olmadığını gösterdi. Evladını iş kazasında kaybeden bir annenin söylediği gibi: “Adalet saraya girmiş, halk ona ulaşamıyor!” Hele göçmenler, mülteciler, sahipsiz görülen insanlar…
Nitekim Nurtani’nin avukatı Kerim Bahadır Şeker’in söyledikleri de bu adaletsizliği vurguluyor: “Bir geyiği vursanız 4 yıl ceza alırsınız, bir insanı yakarak öldürüp 5 yıl 8 ay aldılar. 3 ay sonra bu kişiler tahliye edilecek. Bu, Zonguldak’ta kaçak maden ocaklarındaki cinayetlerin bitmeyeceği anlamına geliyor.”
Taksirle öldürme diye hüküm vermiş mahkeme… Madenin ruhsatsız olduğu Nurtani’nin cesedinin bulunmasından dört gün önce ortaya çıkıyor, hatta maden kullanılmasın diye ocak girişi patlatılarak imha ediliyor ama madenin sahipleri girişi yeniden açtırarak madeni işletmeye devam ediyorlar. Denetim sıfır! Sonra Nurtani yakılarak öldürülüyor, katilleri hiçbir şey olmamış gibi davranıp elini kolunu sallayarak geziyor. İki yıl sonra katillerine güya bir ceza veriliyor ama birkaç ay sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam edebilecekler. Bir insanı böyle canavarca katletmenin cezası bu mudur? Bir insanı böyle canavarca katletmek “taksir” midir? Bu patronların cinayetlerini, katliamlarını mazur görmek değil midir?
Bu canilere bu cesareti veren hukuksuzluk, denetimsizlik ve siyasi iktidarın işçilerin canını hiçe sayan politikalarıdır. Bir devlet kurumu olarak TTK’ya bağlı olan Amasra’daki maden ocağında dahi patlama olmuş ve 43 işçi yaşamını yitirmişti. Madenleri özelleştiren iktidar, işçileri açgözlü sermayenin insafına bırakmıştır, işçiler için tehlikeyi daha da büyütmüştür. Siyasi iktidar sermayenin kârı için her şeyi mubah görmüş, maliyet gerekçesiyle iş güvenliği önlemlerini almayan, işçileri göz göre göre ölüme gönderen patronlara ödül gibi cezalar vermiştir. Mağdur olan işçi ve ailelerine sahip çıkmak şöyle dursun, onlara hakaretler etmiş ve yerlerde tekmelemiştir. İş cinayetine kurban giden işçilerin avukatlarını mahkeme salonundan dışarı çıkartmış, savunma yapmalarına bile izin vermemiştir. İhmali bulunan patronları koruyup kollamış, sahip çıkmıştır. Bunların örneklerini Soma’da Ermenek’te, Amasra’da gördük.
İşyerlerimizde çalışma koşulları günden güne kötüleşiyor ve iş kazaları, iş cinayetleri bariz şekilde artıyor. Göçmen işçilerin sorunları ise daha da katmerli. Göçmen işçiler kayıt dışı çalışıyor, düşük ücretlere ve insanlık dışı muamelelere maruz bırakılıyor. Körüklenen göçmen düşmanlığıyla yerli ve göçmen işçilerin birlikte hareket etmesinin, örgütlenmesinin önüne geçiliyor. Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının pervasızlığı, rahatlığı, kötülükte sınır tanımaması işçi sınıfının örgütsüzlüğünden kaynaklanıyor.
Bu kötülük saltanatına son vermenin tek yolu var: Göçmen işçi kardeşlerimizle bir araya gelmeli, milliyetçilik engelini aşmalı ve örgütlenmeliyiz. Ancak bu şekilde, Vezir Muhammed Nurtani’nin katillerinden ve işçileri öldüren bu düzenden hesap sorabiliriz. Gerçek adaleti biz işçiler mücadelemizle getirebiliriz.
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- Yine Yangın, Yine Katliam!
- Soma’yı Hatırlamak
- Soma'yı Unutma, Örgütlen, Hesap Sor
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
Son Eklenenler
- DİSK/Sosyal-İş Sendikası 8 Ağustosta Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında mağaza ve market çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edremit Şubeler...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Temmuz ayında en az 204 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini açıkladı. Yılın ilk 7 ayında yaşamını iş cinayetlerinde yitiren işçi sayısı en az 1165 oldu. Temmuzda 7’si orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü...
- Tez-Koop-İş Sendikası Ankara 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde kamu işçileri 7 Ağustosta greve çıktı. ODTÜ C heykeli önünde toplanan işçiler alkış ve sloganlarla Rektörlük binasına yürüdü. İşçiler Rektörlük binasına “...
- 8 yaşımda İzmir’e gelmiş ve uzun yıllar ablamların yanında kalmıştım. Öyle ki bana verdiği emek anneminkinden fazladır. Ta ki 17 yaşıma kadar... Sınıf mücadelesiyle tanıştığımda, bunu ablam ve eşinden uzun süre sakladım. Öğrendiklerinde beni evden...
- Dersim’de bulunan Peri Tekstil’de mobbing ve hakarete tepki gösterdikleri için işten atılan BİRTEK-SEN üyesi 17 işçi kurdukları direniş çadırında mücadeleye devam ediyor. Öz İplik-İş Sendikası Bursa’da örgütlenme faaliyeti yürüttüğü Elyaf Tekstil’de...
- Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’deki orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında 10 insanımızın hayatını kaybettiğini derin bir üzüntüyle öğrendik. Bu acı haberle birlikte içimizdeki öfke daha da büyüdü. Çünkü her yıl giderek artan ölçekte büyük...
- İstanbul’un bir mahallesinde kenara konulmuş bir bavul ve bavulun içinde katledilmiş genç bir kadın. İnsan olarak böyle olayları duyduğumuzda kanımızın donduğunu hissederiz. O an Ayşe’nin annesi gelir aklımıza, kardeşleri gelir. Tarifi olmayan bu...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair Haziran ayında başlattığı eylemlerine devam ediyor. KESK’e bağlı sendikalar 18 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında...
- Camilerde en çok duyduğumuz sözlerden biri “faiz haramdır.” Urfa’da, hayatını borç-faiz kıskacında sürdüren biri, bir cuma hutbesi sırasında dayanamadı, minbere çıktı ve şöyle seslendi: “Hoca, faizin haram olduğunu söylüyorsun da, gerçeği niye...
- İkinci Dünya Savaşının sonuna gelinmiş, Mihver devletlerin içinde yer alan Almanya ve İtalya savaşı kaybetmiş, Almanya ordusu koşulsuz teslim olmuştu. Avrupa’da savaş sona ermiş, savaşın galipleri SSCB, Amerika, İngiltere ve Fransa olmuştu. Savaş,...
- Türkiye’de ekonomik sorunlar büyüdükçe işçi eylemleri ve grevleri artıyor. Sadece yerli sermayeli fabrikalarda değil, yabancı sermayeli fabrikalarda da işçiler düşük ücret dayatmasına karşı sendikalaşma mücadele si veriyor ya da greve çıkıyorlar....
- Sınıf temelinde örgütlü mücadeleyle tanıştıktan sonra değişim geçirmemek mümkün değildir. Çevremizdekiler -aileniz, akrabalarınız, arkadaşlarınız- önceki ve sonraki halimizi bilir.
- Hasan, işyerinde kartını okutup paydos ederken “bugünü de bitirdik” diye seviniyordu. Koşar adımlarla kendini işyerinden dışarı attı.