Buradasınız
Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Ankara’dan bir sağlık emekçisi
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, katıldığı bir programda 6 Şubattan itibaren okul öncesi eğitimde kayıtlı tüm çocuklara ücretsiz yemek verileceğini açıkladı. Buna göre 5 milyon çocuğa okulda yemek verilecek. Uzunca bir süredir “okullarda bir öğün ücretsiz yemek” talebi işçi ve emekçiler tarafından yükseltiliyor. Çünkü milyonlarca çocuk okula aç gidiyor. Emekçi aileler çocuklarının beslenme çantasına koyacak bir şey bulamıyor. Durum buyken Mecliste çocuklara ücretsiz yemek verilmesi için verilen önergeler daha birkaç hafta önce AKP-MHP oylarıyla reddedildi. Fakat emek örgütleri aylardır bu çağrıyla kampanyalar yürütüyor. Bu talep UİD-DER’in başlattığı mücadele kampanyasında da yer alıyor ve emekçi kadınlar, işçiler arasında sahipleniliyor. Milyonlarca emekçi ailesinin ortak sorunu o kadar çok dillendirildi ki, toplumun ve emek cephesinin basıncı sonucu Bakanlık yetersiz de olsa bir adım atmak zorunda kaldı.
“Tüm okullarda bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek verilsin” talebimiz önemli, çünkü çocuklarımız beslenemiyor. Geçtiğimiz günlerde asgari ücret açıklandı. 8500 lira asgari ücret yoksulluk sınırının bile altında, açlık sınırının da çok az üzerinde. Üstelik şimdilik böyle; işçiler ilk zamlı ücreti daha almadan asgari ücret açlık sınırının altında kalacak. Tüm ürünlere ve faturalara gelen zamlara yetişmek mümkün değil. Emekçi aileler kıymayı, tavuğu yalnızca çocuklar yesin diye gram gram, meyveyi sebzeyi taneyle alıyorlar. İşçi ve emekçilerin hali ortadayken, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün web sitesinde Eylül ayında yayınlanan okul çağındaki çocuklar için beslenme önerileri bir hayli dikkat çekici. Bakanlık önerileri verirken “Sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme her yaş döneminde olduğu gibi özellikle de çocuklar için çok önemlidir” diyerek anne babaları ve öğretmenleri çocukların yeterli beslenmesi ve sağlıklı olması konusunda uyarmış! Çocukların beslenme yetersizliğinden en çok etkilenen kesim olduğunu, bu yüzden dengeli ve doğru beslenme alışkanlıklarının önemini anlatmış. Bunu bir de menüyle örneklendirmiş. Listede neler mi var? Yumurta, süt, taze meyve suyu, kıymalı tepsi böreği, kıymalı kabak yemeği, fırında tavuk, sütlaç...
İşte bu menünün kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinde bir ay uygulanabilmesinin maliyeti 1311 lira! Hem de piyasadaki en ucuz ürünlerden alışveriş yapıldığında. Fakat asgari ücret zammı yapıldıktan sonra DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezinin (BİSAM) hazırladığı rapora göre, 8506 lira asgari ücret alan bir işçinin kendisi ve ailesinin gıda ihtiyacı için ayırabileceği günlük tutar sadece 82 lira! Eşi çalışmayan ve iki çocuğu olan bir işçi üzerinden hesaplanmış bu tutar. Fakat Sağlık Bakanlığı önerilerine göre hesapladığımızda yalnızca iki çocuğun beslenmesi için günlük olarak 87 lira 40 kuruş harcanması gerekiyor. Asgari ücret bir işçinin kendisinin ve ailesinin sağlıklı ve yeterli beslenmesine dahi imkân vermiyor.
Asgari ücret, gıda fiyatları, beslenme sorunu düşünüldüğünde MEB’in yapmak zorunda kaldığı, okul öncesi eğitimdeki 5 milyon çocuğa okullarda yemek verilmesi önemlidir. Bu durum gösteriyor ki işçi ve emekçiler olarak ancak mücadele ettiğimizde, taleplerimiz etrafında örgütlendiğimizde, işçi örgütlerinde bir araya geldiğimizde siyaseten basınç oluşturur ve kazanabiliriz. Fakat okul öncesi ve lise arasında eğitim gören yaklaşık 20 milyon öğrenci var. Dolayısıyla mücadeleyi sürdürmeli, “tüm okullarda ücretsiz ve sağlıklı yemek” talebini yükseltmeye devam etmeliyiz.
- Kuru Ekmek
- Yoksulluğundan Utanmak!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Çocuklarımız İçin
- 3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Bu Düzen Değişmeli!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
- Market Raflarından Sınıf Siyasetine
- Emekliyiz, Adana Arçelik İşçileriyle Dayanışma İçindeyiz
- Yüksek Kiralar, UİD-DER’in Kampanyası ve İşçi Dayanışması
- Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
- UİD-DER’in Kampanyasının Eyüp’ten Yansımaları
- Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- Israr Ettik ve Kazandık
- “Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...