Buradasınız
Önemli Olan Başına Gelen Değil, Onu Nasıl Karşıladığındır!
Gebze’den bir grup kadın işçi

Rosa Luxemburg, yaşamını işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesine adamış cesur bir kadın ve işçi sınıfımızın sosyalist önderlerinden biri. Bu nedenle UİD-DER’in bizleri Jülide Kural’ın “Ben Rosa Luxemburg” oyunuyla buluşturacağını duyunca çok heyecanlandık. Jülide Kural’ın oyununu izlerken heyecanımız daha da arttı. Adaletsizliğe, eşitsizliğe, haksızlığa, egemenlerin çıkarları uğruna emekçilerin savaşlarda birbirini katletmesine karşı çıkan, “bu düzen değişmeli” diyen, yaşamıyla ve savunduklarıyla örnek aldığımız Rosa gözümüzün önünde canlandı. Emekçi kadınlar olarak bir kez daha Rosa’nın dünyayı değiştirip dönüştürme arzusuna, bu uğurda verdiği mücadeleye, emeğe, cesaretine tanıklık ettik.
Oyundan sonra Rosa’nın yaşamına ve yüreğine 7 yıl süren bir yolculuk yapan Jülide Kural’la yapılan söyleşiye katıldık. Fikirleriyle, savaşa karşı tutumuyla, mücadelesiyle, hayata ve doğaya olan tutkusuyla Rosa’nın bir “değerler bütünü” olduğunu belirten ve UİD-DER’li emekçi kadınları, yürüttükleri mücadeleyi dinleyen Kural, dinledikleri karşısında “Rosalık işte budur. İşte Rosalar böyle yaşıyor. Sizler hepiniz birer Rosa’sınız… Benim sahnede anlattığımı sizler yaşamınızla anlatıyorsunuz. Biz böyle çoğalıyoruz, böyle güçleniyoruz, böyle değiştireceğiz hep birlikte…” dedi.
Rosa pek çok ulustan insanla birlikte kapitalist sömürüye ve emperyalist savaşlara karşı mücadele ederken, işçilere milliyetçiliğin tehlikelerini anlatırken bir dünya savaşı patlak verdi. Milliyetçilikle zehirlenmiş halklar birbirini boğazlamaya başladı. Rosa’nın bu zehirli atmosfere kapılan nice yol arkadaşı savaşa destek verdi, o savaşta sevdiği insanlar can verdi. Yani yaşamın üstüne, hiç dağılmayacakmış gibi görünen karanlık ve boğucu bir atmosfer çöktü. Ancak Rosa umudunu ve direncini korumayı hep bildi, en karanlık gecenin ardından güneşin doğacağına olan inancını asla yitirmedi. Hani derler ya “önemli olan başına ne geldiği değil, senin onu nasıl karşıladığındır” diye, işte Rosa da ruhunu karanlığın kasvetine teslim etmedi, mücadelesini kararlılıkla sürdürdü. İşçi sınıfına olan güvenini asla yitirmedi. Nitekim 1917’de Rusya’da Ekim Devrimi gerçekleşti, kökü kazındı zannedilen umut yeniden yeşerdi, 1918’de savaş sona erdi.
Bizler de umudumuzu ve direncimizi asla kaybetmiyor, günün karanlığından, zorluğundan yılmıyoruz. Kızıl Kanatlı Rosa bugün de biz işçilere, emekçi kadınlara yol göstermeye, önderlik etmeye, “var olmaya” ve mücadelemizde yaşamaya devam ediyor.
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...