Buradasınız
Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları

Siyasi iktidar Nisan ayında, pandemi gerekçesiyle işten çıkarma yasağı getirdiğini açıkladı. Oysa bu sözde bir yasaktı. Nitekim aynı anda “ücretsiz izin” uygulamasını da devreye soktu. Bu uygulama milyonlarca işçiyi mağdur etmiş durumda. İŞKUR’un açıkladığı rapora göre Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında işini kaybeden veya ücretsiz izne çıkarılan 1 milyon 705 bin işçi, günlük 39 liralık nakdi yardım desteği aldı. Yasa ilk yürürlüğe girdiğinde ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller dışında işçi çıkarmak üç ay süreyle yasaklanıyor, ancak işyerlerinin işçileri kısmen veya tamamen ücretsiz izne çıkarmasının önü açılıyordu. 28 Temmuzda yürürlüğe giren “mini istihdam paketi” ile ücretsiz izin uygulaması, 30 Haziran 2021’e kadar yürürlükte kalacak. Bu yasaya dayanan Cumhurbaşkanı, ücretsiz izin sürelerini istediği kadar uzatabiliyor. Nitekim 4 Eylülde aldığı kararla 17 Eylülde bitmesi gereken ücretsiz izinleri iki ay daha uzattı.
Ücretsiz izinde olan işçinin SGK primi ödenmiyor
Ücretsiz izinde olan işçinin SGK primi ödenmiyor. Sadece Genel Sağlık Sigortası (GSS) primi işsizlik fonundan karşılanıyor. Yani, işçi hastaneye giderek sağlık hizmeti alabilir ama ücretsiz izinde olduğu sürece emeklilik için gerekli sigorta primi ödenmez. Bu süreçte emekliliğine kısa süre kaldığı halde prim günlerini tamamlayamadığı için emekli olamayarak mağdur olan pek çok işçi var.
Ücretsiz izni kabul etmeyen işçi kıdem tazminatını talep edemez
Normal şartlarda işveren yazılı rızasını almadan işçiyi ücretsiz izne çıkaramaz. İşçinin rızası yoksa ve işveren ücretsiz izni geçerli bir sebebe dayandırıyorsa bildirim sürelerine uymak koşuluyla kıdem tazminatını vererek işçiyi işten çıkarabilir. Bu durumda işçiye mahkeme yoluna giderek itiraz etme hakkı doğar. Ücretsiz izni kabul etmeyen işçi, kıdem tazminatını talep ederek işten ayrılabilir. Bu olağan uygulama… Ancak pandemi gerekçesiyle getirilen ücretsiz izin uygulamasında işçinin ücretsiz izni kabul etmeyerek kıdem tazminatını talep etme hakkı yoktur. Yalnızca emeklilik, askerlik ve kadın işçinin evlenmesi durumlarında tazminat hakkı geçerlidir. Ayrıca İş Kanununun 24. maddesinde belirtilen nedenlerden biri söz konusuysa (işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa) da işçi haklı fesih hakkını kullanabilir.
Ücretsiz izin fiili olarak işten atmadır
İşçinin SGK priminin ödenmediği, ücret alamadığı, ne zaman işe geri döneceğinin belli olmadığı bir süreçten söz ediyoruz. İşsiz bir işçi ile ücretsiz izinde olan bir işçi arasındaki tek fark ücretsiz izinde olan işçinin kâğıt üzerinde işsiz görünmemesidir. İşçinin ücretsiz izinde olduğu süre boyunca başka bir işte çalışma hakkı da bulunmamaktadır. Bir işçinin aylarca günde 39 lirayla geçinebilmesi mümkün değildir. Bu durumda işçiler başka bir iş buldukları takdirde tazminat haklarından vazgeçerek istifa etmek zorunda kalıyorlar.
Koronavirüs salgını işçilerin haklarını gasp etmek için kullanılıyor
Salgını fırsat bilen patronlar sosyal haklarda kesintiye gitmek, ücretleri düşürmek için işçilere kısa çalışma ya da ücretsiz izin sopasını gösteriyorlar. Pek çok işçi işsiz kalma korkusuyla normalde kabul etmeyeceği hak gasplarına boyun eğmek zorunda kalıyor. Örneğin THY çalışanlarına aylarca kısa çalışma yaptırıldı, ücretsiz izinle tehdit edildiler. Ardından Hava-İş Sendikası ile THY yönetimi arasında yapılan protokolle ücretleri yüzde 30 - yüzde 50 oranında düşürüldü.
Kimi fabrikalarda işçiler ücretsiz izne çıkmak ya da hak ettiklerinin altında kıdem tazminatı alarak istifa etmek arasında seçim yapmaya zorlanıyorlar. Kısa çalışmada olan fabrikalardaki işçiler, tam zamanlı çalıştıklarında yaptıkları işi çıkarmaya zorlanıyorlar. Büyük baskı altında, insanüstü bir tempoyla çalıştırılıyorlar. Bazı fabrikalarda kısa çalışmada görünen işçiler tam zamanlı çalıştırılıyor. İşler azalmadığı halde işçilerin dönüşümlü olarak ücretsiz izne çıkarıldığı işyerlerinde, çalışmaya devam eden işçiler izinde olan arkadaşlarının da işini yapmak zorunda bırakılıyor. Zorlu koşullara rağmen dayatmaları kabul etmeyen, sendikalaşan işçiler ise kimi örneklerde “ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymadıkları” gerekçesiyle tazminatsız ve hukuksuz bir şekilde işten atılıyorlar.
Benzer hak gaspları giderek yaygınlaştığı halde ne işyerlerini denetleyen ne de bu hukuksuzlukların peşine düşen bir resmi kurum var. Çünkü patronlar da, siyasi iktidar da işçilerin örgütsüz oluşuna güvenmektedir. Koronavirüs bahanesiyle uygulanan yasal ve fiili hak gaspları, işçilerin örgütlenerek mücadele etmekten başka seçeneği olmadığını bir kez daha göstermiştir.
Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
İşçi Dayanışması Gözlerimdeki Bağı Açtı
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...
- Elizabeth Gaskell’in Kuzey ve Güney adlı romanını okumaya başlamadan önce, kitabı okuduğunu düşündüğüm birçok mücadele arkadaşımın yorumlarını almak istedim. Biri önce dört bölümlük dizisini izlememi tavsiye etti, bir diğeri uzun bir özet gönderdi....
- 19 Marttan bu yana başta gençler olmak üzere protestolara katılanları polis şiddetiyle gözaltına alan, tutuklayan, tehdit eden rejimin saldırıları giderek artıyor. Saldırılar karşısında geri adım atmayan ve faşist baskılara itirazını dersleri boykot...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, başkent Londra’da hükümet binalarının bulunduğu Whitehall sokaklarına çıktı. Endonezya’da emekçiler, kabul edilen Silahlı Kuvvetler yasasını protesto etmek için sokaklara döküldü. Arjantin’de iktidara gelir gelmez...
- İşçi sınıfının yanında saf tutan, kalemini yoksulların, emekçilerin hayatını ve özlemlerini anlatmak için kullanan nice yazar, şair ve aydın geçmiştir dünyamızdan. 2 Nisan 1948’de yaşamdan koparılan Sabahattin Ali de bunlardan biriydi.
- Sevgili işçi kardeşlerim, İşçi Dayanışması’nın 202. sayısında ve UİD-DER web sitesinde yayınlanan “Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan” yazısını okudum ve sesli yorumunu defalarca dinledim. Bu yazı, sınıf bilinciyle hareket eden...
- Sevgili işçi kardeşlerim, işçi sınıfının büyüklerinden kulağımıza küpe olan bir söz vardır: “Ayağın taşa değse, kapitalizmden bil!” Sınıf bilinçli işçiler olarak, temas ettiğimiz her işçi kardeşimize bu sömürü düzeninin hepimize nasıl dokunduğunu...
- Yeşiline sevdalandım/ Mavisine…/ Gülen gözlerinden süzülen ışıltıya/ Bir şiir/ Bir şiir yolumuzu açar belki
- 29 Martta CHP’nin çağrısıyla Maltepe’de bir araya gelen 2 milyonu aşkın işçi, emekçi, öğrenci, emekli; faşist saldırılara, polis şiddetine, baskı ve yasaklara, adaletsizliğe karşı “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” diye haykırdı...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Meydanlarda verdiğimiz demokrasi mücadelesini işyerlerine de taşıyoruz!” şiarıyla 28 Martta örgütlü olduğu işyerlerinde yarım gün iş bıraktı. Sabah saatlerinde işçiler işyerlerinde DİSK’in ortak...
- KESK İstanbul Şubeler Platformu, 26 Mart sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan ve savcılık ifadesi dahi alınmadan çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Eğitim Sen İstanbul Üniversitesi işyeri temsilcisi Levent Dölek ve tüm tutukluların serbest...