1955’te ABD’nin Alabama Eyaletinin Montgomery şehrinde toplu taşıma araçlarında günlük hayatın birçok alanına hâkim olan ırkçı uygulamalar vardı. Beyazlar ve Siyahlar otobüslere farklı kapılardan biniyor ve farklı bölümlerde oturuyorlardı. Ayrıca bir Siyah her zaman otobüste bir Beyaza yer vermek zorundaydı.
1 Aralık 1955’te bir Beyaz otobüsün kendine ayrılan bölümünde yer bulamayınca Siyahların oturduğu bölüme geldi ve orada oturan Rosa Parks’tan kendisine yer vermesini istedi. Rosa Parks bu kişiye “hayır” dedi ve ardından tutuklandı. Rosa o gün sadece bir kişiye değil bir anlayışa HAYIR dedi ve bu hayır 1 yıl sürecek protesto, eylem ve gösterilerin kıvılcımını ateşledi. Dava süreci boyunca protestoculara çeşitli saldırılar düzenlenmesi eylemcileri yıldırmadı. Gösteriler Siyahların sesini duyurabilmesini sağladı. 21 Aralık 1956’da dava, yüksek mahkemenin Siyah yolcuların otobüste istedikleri yere oturabilecekleri yönünde sonuçlandı. Afro-Amerikan sivil haklar hareketinin örgütleyicisi olduğu bu protesto gösterilerinde, Rosa Parks hareketin sembol isimlerinden biri haline geldi.
Bugün bizden milliyetçi, tekçi, baskıcı, insan haklarını hiçe sayan bir tek adam rejimini onaylamamız, hiçbir şeye hayır demememiz ve her türlü haksızlığa boyun eğmemiz isteniyor. Ayrımcılık ırkçılık körükleniyor, suçsuz insanlar hapse atılıyor, eğitimciler, akademisyenler görevlerinden alınıyor. Kürt halkının politikacıları yok sayılıyor. Biz HAYIR dersek çok şey değişebilir. Farklı renkleri, dilleri, kültürleri reddeden ırkçı-faşist zihniyete, kadın cinayetleri ve çocuk istismarlarını normalleştirenlere, iş cinayetlerine kader-fıtrat diyenlere hep birlikte HAYIR diyelim.
Aydınlık bir gelecek için karanlığa HAYIR!